Diyarbakır kalkınma için sulama projelerini bekliyor
Abone olM. Diyadin GEZER / Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı
GAP Eylem Planı kapsamında belirtildiği şekilde sulu tarıma geçilmesiyle aralarında Diyarbakır'ın da olduğu bölgemiz illerinde verimlilikte 4 kat artış sağlanacak. Sosyo - ekonomik gelişmişlik derecesinde 81 il içerisinde 63.sırada yer alan Diyarbakır, aynı zamanda GAP bölgesinde en yoğun göç yaşanan 2. ildir. İlk sırada yer alan Gaziantep'in aksine Diyarbakır'da göç nedenleri sosyo - ekonomik gelişmişlik düzeyinin yüksek oluşu ve sağladığı imkanlar değil, kırsal bölgelerde yaşanan sorunlar, güvenlik gerekçeleriyle zorunlu göçtür.
Bölgeler arası gelişmiş farklarının giderilmesi, kırdan kente göçün önlenmesi, sosyo-ekomik yapının iyileşmesi, kırsal alanda yeni iş ve istihdam olanaklarının sağlanması ile mümkün. Bu anlamda tarımsal ve hayvansal üretimin geliştirilmesi ve kent merkezinde buna bağlı olarak tarımsal sanayi ile yan sanayi yatırımlarının yapılması gerekli. GAP Master Planı kapsamında bölgenin " tarıma dayalı ihracat merkezi" olması öngörülüyor.
Diyarbakır GAP Eylem Planı kapsamında sulama altyapı çalışmalarından yararlanacak illerin başında geliyor. Ancak DSİ 2009 verilerine göre Diyarbakır'daki toplam 695 bin 923 hektar tarım alanının 114 bin 662 hektarı sulanıyor. Mevcut durumda ilde tarım ve hayvancılık sektöründe; göç nedeni ile kırsal alanda genç nüfusun azalması, kırsaldan kente göç nedeni ile işsizlik ve istihdam sorunu, sermaye ve girişimci yetersizliği, kadastro çalışmalarının henüz tamamlanmamış olması, tarım arazilerinin büyük çoğunluğunun tahıl üretimine ayrılması, üretici örgütlerinin zayıf olması, tarım ve hayvancılık ile uğraşan firmaların kapasitesinin yetersiz olması, çok parçalı yapıları ve yeterli ekonomik güce sahip olmamaları nedeni ile düşük kapasitede üretim var.
İlimizde üretilen başlıca tarla ürünleri buğday, mercimek, arpa, pamuk, dane mısır. Tarla bitkilerini takiben sebze ve meyve üretimi yaygın. Seracılık ise Türkiye'deki üretime oranla yok denecek kadar az.
Diyarbakır yıllık 40 ton yaş koza üretimiyle Türkiye üretiminin üçte birini karşılıyor. İlde üretilen pamuk Türkiye pamuk üretiminin yüzde 8,1'ne karşılık geliyor. Sulanabilir tarım alanlarının artması, pamuk üretimi ve pamuğa dayalı sanayinin gelişmesini sağlayacak. Diyarbakır ili sınırları içerisinde toplam 85 adet çırçır - prese işletmesi var. Bu işletmelerin kapasitesi yeterli. Ancak preslenen pamuk satışa sunulmakta olup, yerelde işlenmesi ve pazara sunulması konusunda kapasite bulunmamaktadır.
Toplam tarım alanları içerisinde sulanabilen tarım arazisinin az olduğu Diyarbakır'da seracılık da geniş üretim alanına ihtiyaç duyulmaması nedeniyle önemli bir tarımsal faaliyet.. Seracılığın geliştirilmesi için bir merkez oluşturulması önemli bir yatırım olacaktır.
Sebze ve meyve yetiştiriciliği kısa süre içerisinde gelir getirici olması ve daha az sermaye gerektirmesi nedeniyle bu alanda yatırımların gelişmesi mümkün. Özellikle üzüm potansiyelinin değerlendirilmesi amacıyla da pastörize üzüm suyu ve sirke üretimine yönelik yatırımlar yapılabilir.Hayvancılık sektöründe yapılabilecek yatırımlar; özellikle et ve süt üretimi alanında kapasitenin geliştirilmesi, arıcılık ve bal üretimine yönelik yatırımların geliştirilmesi mümkün. 2009 yılında 101 bin 68 adet kovandan 2 bin 733 ton bal üretimi yapılmıştır. Öncelikli olarak kovan sayısını ve dolayısıyla da bal potansiyelini arttırıcı yönde yatırımlar yapılmalıdır. Yapılacak yatırımlarla tarımsal sanayiye girdi sağlayacak bir yapı
oluşturulmalıdır.
Diyarbakır ili merkez ve ilçelerinde faaliyetlerini sürdüren toplam 24 tarım makineleri imalatçısı içerisinde, kapasite büyüklük ve üretim açısından yalnızca birkaç tanesi yeterli büyüklükte olup, diğerleri ise genellikle tamir işlemlerinin yürütüldüğü küçük atölyeler şeklindedir. Bu alanda mevcut kapasite de
geliştirilmelidir.
Diyarbakır ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi tarım ve hayvancılık sektöründe mevcut potansiyelinin arttırılması, tarım ve hayvancılığa dayalı sanayinin yatırım ve kapasite artışlarının sağlanması ile özellikle Ortadoğu ülkelerine ihracat olanakları yaratabilecek güçtedir. Bu nedenle tarımsal ve hayvansal üretimin geliştirilmesi ve buna dayalı sanayinin geliştirilmesi için il bazında yerel kredi ve hibe programlarına ihtiyaç var. Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi, Kırsal Kalkınma Yatırım Destekleri gibi kredi ve hibe desteklerinin yerel üreticiler tarafından aktif kullanımı sağlanmalıdır. İşletmelerin ihtiyaç duyduğu sermayenin sağlanması, mevcut işletmelerin kapasitelerinin arttırılması ve yeni girişimlerin geliştirilmesi gerekiyor. Böylece yerelde üretilen ürünlerin yerelde işlenerek kendi markası ile pazara sunulması ilin ve bölgenin katkı sağlayacaktır.