Dışişleri'nden Suriye açıklaması

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy, BM'de Doğu Guta'daki kimyasal saldırı iddiasıyla ilgili ABD'nin verdiği tasarının reddiyle önemli bir fırsatın kaçırıldığını belirterek, "Kimyasal silah kullanımı insanlığa karşı suçtur ve bu kimyasal saldırıların cezasız kalmaması lazım" dedi.

Abone ol

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD'nin BM Güvenlik Konseyine (BMGK) sunduğu, Suriye'de kimyasal silah kullanımının soruşturulması için Birleşmiş Milletler (BM) mekanizması kurulmasını talep eden karar tasarısına ilişkin, "Bu konuda sunulan karar tasarısına eş sunucu olduk. Fakat bu fırsat kaçırıldı" dedi.

Aksoy, Bakanlıkta basın mensuplarına yönelik bilgilendirme toplantısında soruları yanıtladı.
Bakanlık Sözcüsü Aksoy, BMGK'deki Doğu Guta karar tasarısına ilişkin, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine bir karar tasarısı sunuldu ABD tarafından. Biz de bu karar tasarısına eş sunucu olduk. Neyi öngörüyordu bu karar tasarısı? Kimyasal silah saldırılarını soruşturacak bir mekanizma kurulmasını. Ancak bu karar tasarısı veto edildi. Biz bu karar tasarısının veto edilmesini söz konusu kimyasal silah saldırısının olup olmadığının araştırılması yönünde kaçırılmış çok önemli bir fırsat olarak görüyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin kimyasal silahların kullanılmasını kesinlikle kabul etmediğini vurgulayan Aksoy, "Bu konuda sunulan karar tasarısına eş sunucu olduk. Fakat bu fırsat kaçırıldı" ifadesini kullandı.

"Fransa müttefikliğe sığmayan bir adım attı"

Fransa'nın müttefikliğe sığmayan bir adım attığını söyleyen Aksoy, "Bizim Fransa'ya mesajımız gayet net. Eğer Suriye konusunda iş birliğimizi ve diyaloğumuzu sürdüreceksek temel konularda bir anlayış birliğine varmamız gerekiyor. PYD/YPG, PKK'nın Suriye'deki uzantısıdır. Yani bir terör örgütüdür. PYD/YPG, DEAŞ ile mücadelede ortak olamaz" diye konuştu.

Aksoy, terör örgütleriyle mücadelenin başka terör örgütleri eliyle olamayacağını vurgulayarak "PYD/YPG, Suriye'nin geleceğine ipotek koyacak bir politika izliyor. PYD/YPG ile iş tutmak Suriye'nin geleceğini ipotek altına almak anlamına geliyor" dedi.

Bunun hem Türkiye'nin, hem de bölgenin güvenliği bakımından sakıncalı olduğunu belirten Aksoy, şöyle devam etti:

"Fransız makamları ayrıca 'Afrin kantonu' ifadesini kullandılar. Bu ifadenin de Suriye ihtilafının çözümü ile ilgili BM söylemine, BM kararlarına ters düştüğünü söylemek istiyorum. Bu konuyu zaten Sayın Bakanımız da Fransız mevkidaşıyla yaptığı telefon görüşmesinde mevkidaşına iletti."

Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump'la Suriye'yi görüştü

Tüketici tüketmiyor, tükeniyor 2 bin 667 projeye 2,2 trilyon lira yatırım A Milli Erkek Basketbol Takımı finale kaldı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Hiçbir anlamı yok Adalet Bakanı Tunç'tan kadına şiddete karşı 'sıfır tolerans' mesajı