Çin'de banka istiyoruz
Ali Babacan, Çin ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin artması bakımından "Çin bankalarının Türkiye'de daha fazla iş yapması, daha fazla şube açması ve Türk bankalarının da Çin'de şube açmasını arzu ediyoruz" dedi.
Abone olİSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türk bankalarının Çin'deki faaliyetlerine ilişkin, "Ziraat Bankası olur, başka bir banka olur, ama Çin'de de kurulu, Çin'de lisans almış bir bankanın orada hizmete girmesi çok faydalı olacaktır" dedi. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan da Çin ile Türkiye arasındaki ticaret rakamlarını tek taraflı aşka benzeterek, "Bunu karışılıklı hale getirmek lazım" dedi.
Babacan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından düzenlenen "Türkiye Çin Ekonomik ve Ticari İşbirliği Forumu"nda yaptığı konuşmada, iki ülke arasında siyasi ve diplomatik ilişkilerin yanı sıra kültürel ilişkileri de son derece önemsediklerini, 2013 yılında Çin'de Türkiye yılı olacağını vurguladı.
İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2002 yılında toplamda yaklaşık 1 milyar dolar olduğuna değinen Babacan, 2011 sonunda bunun 24 milyar dolara çıktığını, ivmenin bu şekilde devam etmesini beklediklerini vurguladı.
Finansta İstanbul, bölgesel merkez olarak düşünülmeli
Finans sektörü için İstanbul'u baz almak son derece önemli diyen Babacan, şöyle devam etti:
"Biz kendimiz için hedefler koyduk. 2023 yılı geldiğinde Türkiye, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden, İstanbul dünyanın en önemli 10 finans merkezinden biri olacak. Bunun için yoğun çaba gösteriyoruz. Finans konusunda da İstanbul'un bölgesel merkez olarak düşünülmesi son derece önemli.
Çin bankalarının Türkiye'de daha fazla iş yapması, buraya daha fazla şube açması, daha çok sayıda Çin bankasının Türkiye'yi baz alması yine bizim çok arzu ettiğimiz bir konu. Türk bankalarının da Çin'de daha faal olmasını istiyoruz. Çin'de de kurulmuş Türk bankalarının oluşmasını arzu ediyoruz. Bunlar ticaretin, yatırımın önünü açacak önemli konular. Karşılıklı lisanslar konusunda iki hükümet olarak da bir çalışma başlatmış durumdayız."
Asya'nın iki yakasını bir araya getireceğiz
Çağlayan, İki ülke arasında her geçen gün kuvvetlenerek devam eden siyasal ve ekonomik ilişkilerin bundan sonra da güçlenerek devam edeceğine işaret eden ederek "Çin Asya'nın en doğusunda, Türkiye Asya'nın en batısında. Dolayısıyla Asya'nın iki yakasını bir araya getirecek çok önemli ülkeleriz. İki yakanın bir araya gelmesi son derece önemli" dedi.
Bakan Çağlayan, Türkiye ve Çin'in bundan sonraki dönemde dünyada çok daha önemli bir konuma geldiğine değinerek, dünya ticaretinde önemli bir eksen kayması olduğunu, dünyanın ekonomik ekseninin kaydığını belirtti.
Çin ile olan ilişkileri çok daha fazla geliştirmek istediklerini dile getiren Çağlayan, "Sayın Başbakanımız dün de söylediler. Ancak ben de ifade etmek istiyorum ki; Çin ile Türkiye arasındaki ticaret rakamları son derece önemli rakamlar. Ama bu biraz tek taraflı aşka benziyor aslında. Bunu karışılıklı hale getirmek lazım. Çin'le olan ticaret hacmimizin 10'da birini bizim yapmamız, 10'da 9'u Çin'in yapması bizi mutlu etmiyor açıkçası. Bunun eşit, dengeli ve sürdürülebilir olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Bakan Çağlayan, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 2015 yılında 50 milyar dolara, 2020 yılında ise 100 milyar dolara ulaştırma hedefleri olduğunu belirterek, bu rakamlara ulaşabilmek için iş adamlarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi.
Çin'de lisans almış bir bankanın orada hizmete girmesi çok faydalı olur
Babacan, Türk Çin Ekonomik ve Ticari İşbirliği Forumu sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtlarken, geçen yıl bir Çin bankasına İstanbul'da büro açmasıyla ilgili lisans verdiklerini ve bu bankanın çalışmaya başladığını hatırlattı.
Türkiye'de kurulmuş bir Çin bankası görmeyi de arzu ettiklerini dile getiren Babacan, "Yine Ziraat Bankası olur, başka bir banka olur, ama Çin'de de kurulu, Çin'de lisans almış bir bankanın orada hizmete girmesi çok faydalı olacaktır. Biz buna açığız. BDDK, Çinli muhataplarıyla görüşecek. Bu, ne kadar kısa zamanda gerçekleşirse o kadar iyi olur diye düşünüyoruz" şeklinde konuştu.
BDDK kriterlerine uygun Çin bankalarına kapı açık
Çin'den Türkiye'ye gelecek başka banka olup olmadığı sorusuna ise Babacan, "Biz açığız. Bankacılığın tabiatı gereği, başvuru süreçleri karar alınana kadar biraz daha örtülüyor. Kendileri açıklamak isterse problem yok. Ama biz demiyoruz ki 'şu banka başvurdu' diye... Bizim açıklamamız doğru değil. Ama kapı açık. Tabii ki BDDK'nın kriterleri var. BDKK'nın kriterlerine uyan Çin bankalarına kapı açık" karşılığını verdi.
Çinlilerin Türk tahvillerine olan ilgisine ilişkin de Babacan, bu konuda fiili işlemlerin birkaç ay önce başladığını bildirdi.
Çinli firmalar Türkiye'ye cimri davrandı
Çağlayan, 1-16 şubat tarihleri arasında Çin'e olan ihracatın, yılın aynı dönemine göre yüzde 30 artışla 319 milyon dolara ulaştığını bildirerek, iki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Çin'in dünyanın en büyük ikinci büyük ithalatçısı olduğunu anımsatan Çağlayan, ancak Çin'in ithalatından Türkiye'nin yeterince pay alamadığını belirtti.
Çağlayan, Türkiye'nin müteahhitlik sektöründe, Çin'in ardından dünya ikincisi olduğunu hatırlatarak, "Türkiye ihracatının yarısını Avrupa'ya yapıyor. Yaptığı ihracatın yüzde 95'i sanayi ürünlerinden oluşuyor. Rekabet gücü yüksek ürünler ihraç ediyoruz. Çin dünyaya 2011 yılında 61 milyar dolar yatırım yaptı. Ancak Türkiye'ye maalesef Çinli firmalar cimri davrandı. Kanalistanbul projesinin Çinli firmalarca dikkatli incelenmesi gerektiğini ifade ediyorum. Yaklaşık 10 milyar dolarlık bir yatırım için Çinli firmaları, Türk firmaları görmek isterim. Üçüncü boğaz köprüsü ihalesine de Çinli firmaların ilgi göstermesini bekliyoruz" diye konuştu.
Bakan Çağlayan, bugün Çinli ve Türk şirketlerinin yapacağı anlaşmaların çok önemli olduğunu belirterek, "Bugün imzalanacak 28 anlaşma yaklaşık 1 milyar 380 milyon dolara yakın olacaktır. Bu anlaşmanın 308 milyon 500 bin dolarlık kısmı ise enerji yatırımları için oluşacak pakettir. Bu da son derece önem arz ediyor" dedi.