Çift haneli büyüme sürpriz olmaz
Babacan, "Merkez Bankası kriz dönemi boyunca başarılı performans ortaya koydu, zamanında gerekli tedbirleri aldı" dedi.
Abone olANKARA - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, yılın ilk çeyreği için iki haneli büyümenin sürpriz olmayacağını söyledi.
NTV'de bir haber programına katılan Babacan, 31 Mart 2010 tarihinde açıklanan milli gelir verilerine bakıldığı zaman, Türkiye ekonomisinin resesyondan çıktığının rahatlıkla söylenebileceğini bildirdi.
Babacan, Orta Vadeli Programda geçen yılın tümü için ekonomik daralmanın yüzde 6 olarak öngörüldüğünü, fakat Ekim, Kasım ve Aralık aylarında ekonomide beklenenden çok daha iyi bir toparlanma meydana geldiğini ve böylece daralmanın yüzde 4,7'de kaldığını söyledi.
"Büyüme hareketlerinin stoklara bağlı olduğu söyleniyor, buna ne dersiniz?" şeklindeki soru üzerine Babacan, "Stok konusu kuşkusuz önemlidir. Fakat eğer sanayicimiz, ihracatçımız stoğa üretim yapmaya başladıysa bu da zaten geleceğe yönelik beklentilerin iyileşmesiyle direkt ilgidir" diye konuştu.
Mart ayı sonu itibariyle Üretici Güven Endeksi'nin 110'a çıktığını da belirten ve bu göstergenin önümüzdeki dönemle ilgili büyümenin en önemli göstergesi olduğunu ifade eden Babacan, "Yani eğer tüketiciler ve üreticiler geleceğe yönelik iyi şeyler bekliyorlarsa, moraller iyiyse, o zaman bu önümüzdeki dönemde de iyi bir büyümeyi beraberinde getirecektir. Şu anda aldığımız tüm sinyaller toparlanmanın önümüzdeki dönemde de devam edeceği yönünde" dedi.
Üç ay 'resmi' büyüme tahmini yok
Bu yılın ilk çeyreğinde çift haneli bir büyüme rakamını bekleyip beklemediğinin sorulması üzerine Ali Babacan, geçen yılın ilk çeyreğinde ekonomik daralmanın yüzde 14,5 olduğunu hatırlattı ve böylesine bir baz etkisinden sonra iki haneli büyümenin birinci çeyrekte sürpriz olmadığını kaydetti.
Fakat bugün itibariyle hükümet olarak böyle bir tahminin bulunmadığını, kendisinin sadece kişisel bir tahminde bulunduğunu belirten Babacan, bu yıl 15 Haziran'da Orta Vadeli Program ile Orta Vadeli Mali Planı birleştirerek tek bir doküman halinde yayımlanacağını, bu sırada da gerekirse 2010 yılına ilişkin revize edilmiş büyüme rakamlarını açıklayacaklarını bildirdi.
Babacan, "Dolayısıyla 3 ay bizden büyüme konusunda resmi bir tahmin görmeyeceksiniz. Çok sık revizyona gitmeyi doğrusu çok uygun görmüyorum. Çünkü dünyanın içinden geçtiği dönem çok rahat bir dönem değil. Her ay her ay sürekli büyüme tahmin edersek belki kafa karışıklığına sebep olabiliriz. Biz daha seyrek, ama daha sağlam tahminlerle yolumuza devam edeceğiz" dedi.
Merkez'in performansı başarılı
Merkez Bankası'nın son bir hafta içinde yaptığı iki açıklamada kriz tedbirlerini geriye çekmeye dönük bir stratejiden bahsettiği hatırlatılarak, "Bütün bunlar kriz döneminde gördüğümüz yerlerde sürünen faizlerin artışı için öncü hareket olabilir mi?" şeklindeki soru üzerine Babacan, şunları söyledi:
"Merkez Bankasının açıklamalarına bakacak olursanız, daha uzunca bir süre faizlerin düşük noktada tutulacağını söylüyorlar. Ancak öte yandan beklenmeyen gelişmeler olursa, yani içeriden ve dışarıdan, şu andaki beklentilerden daha farklı gelişmeler meydana gelirse de gerekli adımları atmaktan çekinmeyeceklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Şu anda Merkez Bankasının duruşu bu.
Merkez Bankamız bu kriz dönemi süresince başarılı bir performans ortaya koydu, zamanında gerekli tedbirleri aldı. Nasıl krize girerken ve krizden çıkış noktasında doğru adımları attıysa Merkez Bankamız bundan sonraki dönemlerde de gerektiği zaman, gerekeni yapacağı konusunda en ufak bir kuşkum yok. Eğer bugünkü ekonomik tablo, bugünkü beklentiler Merkez Bankasının faizleri uzunca bir süre daha faizleri düşük noktada tutmasını gerektiren bir durumsa, bunu Merkez Bankamız yapacaktır. Farklı adımları atacağımız gerektiren farklı tablolar ortaya çıkarsa da bu adımları atmaktan çekinmeyecektir" dedi.
IMF ile gündem sadece 'dördündü madde'
Önümüzdeki Mayıs ayında IMF heyetinin Türkiye'ye geleceği hatırlatılarak, "Yeni bir stand by gündeme gelebilir mi?" sorusu üzerine Babacan, IMF heyetinin 12-13 Mayıs gibi Türkiye'ye gelerek çalışmalara başlayacağını ve çalışmaların sadece 4'üncü madde çerçevesinde yapılacak bir gözden geçirme çalışması olacağını vurguladı.
Babacan, "İki hafta kadar sürecek ve iki haftalık süre içerisinde her üye ülke ne yapıyorsa Türkiye de IMF'ye bir üye ülke olarak bu çalışmaları yapacak. Bunun ötesinde bir plan, bugün itibariyle yok. Zaten şu an itibariyle baktığımızda Türkiye'nin buna ihtiyacı yok" dedi.