CHP'den 'Zeytin Dalı Harekatı' eleştirisi
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, anamuhalefet partisi ve diğer partilerin desteklerini açıkladığı böyle stratejik, hassas dönemde Erdoğan'ın hala yerlilik ve millilik polemiği yapmasının anlaşılamaz olduğunu söyledi.
Abone olCHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, CHP'nin, TSK'nin Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'na başladığı andan itibaren samimiyetle desteğini ortaya koyduğunu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, askerler için dua ettiğini anımsattı.
Buna, "ulusal dava, birlik" dediklerini, TSK için iyi niyetle değerlendirmelerde bulunduklarını, askerin burnunun dahi kanamamasını istediklerini ifade eden Altay, "Bu Tayyip Erdoğan'ı niye rahatsız ediyor anlamadık. Erdoğan, bu operasyonu, bu milli davayı, ulusal güvenliğimizi, Türkiye'nin huzurunu, bütünlüğünü ilgilendiren böyle bir konuyu 'one man show'a dönüştürmek istiyorsa başarılı olamayacak. Erdoğan'ın buradan kendisine başarı hikayesi çıkarma gayreti geri tepecek. Askerin, Mehmetçiğin kanı üzerinden kim siyaset yaparsa Allahım onun belasını versin." dedi.
"Edepsizliğin daniskasıdır"
Altay, anamuhalefet partisi ve diğer partilerin desteklerini açıkladığı böyle stratejik, hassas dönemde Erdoğan'ın hala yerlilik ve millilik polemiği yapmasının anlaşılamaz olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Ulusal dava üzerinden yerlilik ve millilik polemiği yapan gayrımillidir. O da Tayyip Erdoğan'dır. 80 milyonun gözünün, kulağının Afrin'de, Mehmetçik'te, kayıp üsteğmenin, kayıp uzman çavuşun cenazelerinin bulunamadığı noktada yerlilik ve millik polemiği yapmanın karşılığı, siyasi edepsizliktir. Bunu doğru bulmuyoruz. Mahir Ünal da edep dışılıktan bahsetmiş, Cumhurbaşkanı'nın ailesi üzerinden polemik yapıldığını söylemiş. Daha önceki toplantımda siyasetçilerin aileleri üzerinden polemik yapmanın doğru olmadığını söyledim. Ama bedelli askerlik yapan birisi, Mehmetçik orada kurşun yağmuru altında cansiperane mücadele ederken, İnsansız Hava Araçları Koordinasyon Merkezi'nden o müdahaleyi komuta ediyor gibi poz vermesin, bu doğru değil. Bunu söyledim. Siyasetçilerin aileleri bu işlerde en çok dikkat etmesi gerekenlerdir. Bunu söylemek edepsizlikse bu söylediğimi yapmak edepsizliğin daniskasıdır.
Bir üsteğmenimizin, bir uzman çavuşumuzun cesedi aranırken Erdoğan'a gazilik ünvanı için kanun teklifi vermek edepsizliğin dik alasıdır. 80 milyonu ilgilendiren böyle bir operasyonu parti kongresinden paylaşmak, sanki bu TSK'nin değil de AK Parti'nin operasyonu gibi dünyaya ve Türkiye'ye ilan etmek edepsizliğin daniskasıdır. Polemik istemiyoruz. Böyle bir siyasi, hassas süreçte bu işten iç siyasete malzeme sağlamak için, bu işten AK Parti'nin toplum nezdinde kaybolan itibarını yeniden kurtarmak için ana muhalefetle polemik yapmak da siyasi edepsizliğin daniskasıdır."
"Yapıcı anamuhalefet partisi istemiyor"
Özgür Suriye Ordusunun (ÖSO) ağırlıklı olarak El Kaide uzantılı cihatçı örgütlerden toparlanan bir birlik olduğunu ileri süren Altay, "ÖSO budur. ÖSO ile iş tutuyorsunuz, dikkat edin, siyasi, stratejik hata yapmayın. Yarın yeni terör örgütleriyle uğraşmak zorunda kalmayalım." şeklinde uyarılarda bulunduklarını söyledi.
AK Parti'nin adeta yapıcı ana muhalefet partisi istemediğini ileri süren Altay, Erdoğan'ın, Kılıçdaroğlu ve CHP sözcülerinin söylediği her türlü samimi, yapıcı uyarıya bir polemikle defans ettiğini öne sürdü. Altay, "Erdoğan; zor günlerden geçiyoruz, milletin istikbaliyle oynama, yapıcı uyarılarımıza kulak ver. 'Bu operasyon olmasın, Türkiye terörle mücadele etmesin' diyen yok. Bu operasyonu, 'one man show'a çevirme gayretini Erdoğan'ın iç dünyasında görüyorum." diye konuştu.
"Mecliste paylaşın"
Hükümete 4 önemli uyarıda bulunduklarını ifade eden CHP Grup Başkanvekili Altay, şunları kaydetti:
"Samimi olun. Askeri ve diplomatik bütün angajmanlarınızı en azından Mecliste, en azından ana muhalefetle paylaşın, bilgilendirin. Dikkatli olun, stratejik hatalar yaparak orada Mehmetçiğimizin büyük kayıplar vermesine yol açacak iş ve eylemlerden sakının. Terörle katı, keskin, etkin mücadele ederken eş zamanlı olarak Türkiye'nin, Kürt sorununun çözümüne yönelik yapıcı adımlar atın, atalım. Hükümet olarak atın, Meclis olarak, bütün partiler olarak birlikte atalım. Bunu yapmazsanız bugün PYD'yi, YPG'yi yerle yeksan edersin, yarın yeni başka örgütlerin yeraltından mantar gibi çıktığını görürsünüz.
30 yıldır bitmeyen, bitirilemeyen bu terör tehdidinin salt güvenlikçi politikalarla bitmeyeceği muhakkak. Bu yüzden Türkiye'nin Kürt sorununa yönelik olarak terörle mücadeleyle eş zamanlı tedbirleri almak hükümetin ve TBMM'nin en asli görevidir. Kürt sorunu ne Kandil'de ne Oslo'da ne Dolmabahçe'de ne İmralı'da çözülebilecek bir sorundur. Çözüleceği adres TBMM'dir. TBMM'de biz kanunla bir komisyon kurulmasını teklif ediyoruz. Kürtler ile teröristleri ayırmak, her Kürde potansiyel terörist muamelesi yapmamak lazım."
"Operasyon zaruret haline geldi"
Altay, bu operasyonun Türkiye için zaruret haline geldiğini vurgulayarak, "Keşke gelmeseydi. Keşke Türkiye ve AK Parti, 30 yıldır Kürt sorunu konusunda olumlu, yapıcı gayret içinde olabilseydi de sorunu Oslo, Kandil, İmralı, Dolmabahçe'de kafasına göre çözmeye çalışmasaydı da buraya gelmeseydi. Türkiye ile Suriye arasında bu kadar büyük gerilime yol açılmasaydı da bugün bu operasyonu yapmak zorunda kalmasaydık." dedi.
Türk Tabipleri Birliğinin Zeytin Dalı Harekatı'nı eleştiren açıklamasının sorulması üzerine Altay, "(Savaş istiyoruz) diye bağırana madalya mı vereceğiz?" dedi.