CHP lideri Kılıçdaroğlu: Her bir kişiden 3 bin 97 dolar çalındı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TÜİK verilerine göre, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiğinde Türkiye'de kişi başına gelirin 12 bin 582 dolar olduğunu, 2022'de ise bu rakamın 9 bin 485 dolara düştüğünü iddia ederek, "Yani her kişiden 3 bin 97 dolar çalındı. 12 bin 582 dolardan 9 bin 485 dolara kim indirdi? Eğer bu soruyu soramazsanız, çocuklarınızın hakkını savunamazsınız" dedi.

Abone ol

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, her zaman demokrasiyi savunduklarını, herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı gösterdiklerini, vatandaşlar arasında asla ayrım yapmadıklarını söyledi.

Demokrasinin olmazsa olmazları bulunduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, bu nedenle temel sloganlarının, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılında Cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak olduğunu vurguladı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de geçmiş yüzyılın acıları bulunduğunu, demokrasiye yapılan askeri ve sivil darbelerin olduğunu, Türkiye'nin artık bunlardan kurtulması gerektiğini vurguladı.

"Demokrasiye inanıyorsak, düşünce özgürlüğüne de inanacağız." diyen Kılıçdaroğlu, "Siyasal partilerin kapatılması, askeri dönemlere ait bir gelenektir. Artık demokrasilerde siyasal partiler kapatılmaz. Çünkü hangi siyasi partinin iktidar olup olmayacağına egemen güçler değil, bizzat 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı karar verecektir. O nedenle demokrasi vazgeçilmezimizdir. Partileri kapatıp Hazine yardımını kesmek gibi demokrasi dışı uygulamaları asla kabul etmiyoruz ve doğru da bulmuyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

"Biz alnı ak, tertemiz annemizin sütünü içtik"

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, artık gücü elinde tutanın tehdit etmeye başladığını ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"CHP'li Ali Mahir Başarır ve İYİ Partili Lütfü Türkkan'ın dokunulmazlıklarını kaldırmak için komisyonu topluyorlar. Açık ve net söylüyorum; CHP'li milletvekillerinin, ben dahil dokunulmazlıklarını kaldırmazsanız namertsiniz. Biz kul hakkı yemedik ki korkalım. Düşüncelerimizden ötürü mü yargılamak istiyorsunuz, yargılayın. Yolsuzluk yapmadık ki korkalım, sizler gibi değiliz. Sizlere de benzemek istemiyoruz. Biz alnı ak, tertemiz annemizin sütünü içtik. Bu ülkeye hesap verilecekse hesap vermekten de korkmayız. Bizi dokunulmazlıklarla tehdit edeceklerini sanıyorlar. Parlamentonun geleneklerini ayaklar altına alıyorlar. Korkmuyoruz, korkmayacağız, inandığımız yolda kararlılıkta yürüyeceğiz, yürüyeceğiz, yürüyeceğiz."

"Yürekli gazetecilerin günü kutlu olsun"

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nü de kutlayan Kılıçdaroğlu, kalemini satmayan, haber peşinde koşan, öğrendiği haberi doğruladıktan sonra haberleştiren namuslu bütün gazetecilere herkesin şükran borcu olduğunu dile getirdi.

Ocak ayının gazetecilik açısından büyük acılar barındırdığını aktaran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Metin Göktepe, Uğur Mumcu, Ahmet Taner, Hrant Dink onlardan biriydi. Bu gazetecilerimiz farklı tarihlerde ama birer ocak ayında vuruldular, katledildiler. O nedenle ocak ayının bizim demokrasi tarihimiz açısından da medya tarihi açısından da özel bir önemi var. Elbette ki basın özgürlüğünün olmadığını, sansür uygulandığını, doğru haberlere yasak getirildiğini biliyoruz. Bütün bunların hepsinin farkındayız. Kalemini satan ama kendilerine gazeteci diyenleri de biliyoruz. Televizyonlara çıkıp AK Parti adına konuşan, kalemini satan, düşüncesini satan, aklını saraya kiralayan sözde gazetecileri de biliyoruz ama onlar da meraklanmasınlar, bu ülkeye demokrasi geldiğinde zaten televizyonlara çıkamayacaklardır, onlar bir daha kalemlerini satamayacaklardır. Kalemini satmayan yürekli gazetecilerin günü kutlu olsun."

"Güvenlik güçlerinin örgütlenmesine izin vereceğiz"

Kılıçdaroğlu, güvenlik güçlerinin, "Ne olursunuz bizim de sorunlarımızı dile getirin" dediğini; polis ve jandarmaların intiharına yol açan olayları, ağır çalışma koşullarını, fazla mesainin yeteri kadar verilmediğini ve özlük haklarının ihlal edildiğini bildiklerini anlattı.

Emekli polislerin, ilkokul ve ortaokul mezunu polislerin de intibak haklarını sağlayacaklarını belirten Kılıçdaroğlu, tayin ve terfilerin liyakate göre yapılacağını, yazılı sınavda 90 alan bir polisin, sözlü sınavda torpili olmadığı için elenmesine asla izin vermeyeceklerini söyledi.

Güvenlik güçlerinin örgütlenmesine izin vereceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Örgütlenecekler ve haklarını arayacaklar. Bunu da sağlayacağız. Dolayısıyla polisin intihar ettiği değil, emekli olduğu, çoluğunun çocuğunun hakkını koruduğu bir süreci başlatacağız. Uzman jandarma okullarında geçen sürenin hizmetten sayılmasını sağlayacağız. Bunu da Bay Kemal'in sözü olarak bir köşeye yazın. Sözleşmeli uzman çavuş olmaz, vatan savunmasının sözleşmesi olmaz. Tamamını kadrolu yapacağız ve görevlerinizi de alın teriyle yapacaksınız. Astsubaylarımıza da sesleniyorum; verdiğiniz adalet mücadelesini biliyorum. 'Bombayı imha et' diye emir verene 8 tazminat ödeniyor, bombayı imha ederken şehit olan Esma astsubaya ise tazminat verilmiyor. Bu garabeti kaldıracağız. Hiç kimse endişe etmesin."

Kılıçdaroğlu, TÜİK verilerine göre, Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı seçildiğinde Türkiye'de kişi başına gelirin 12 bin 582 dolar olduğunu, 2022'de ise bu rakamın 9 bin 485 dolara düştüğünü iddia ederek, "Yani her kişiden 3 bin 97 dolar çalındı. Geçmişte AK Parti'ye veya MHP'ye oy veren vatandaşlarımın kendi vicdanlarına, ailesine, çocuğuna, kasabına, bakkalına sormasını isterim; 12 bin 582 dolardan 9 bin 485 dolara kim indirdi? Eğer bu soruyu soramazsanız, çocuklarınızın hakkını savunamazsınız" dedi.

A Milli Erkek Basketbol Takımı finale kaldı İstanbul'da kiralar fırladı, küçük esnaf kepenk kapattı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Hiçbir anlamı yok Adalet Bakanı Tunç'tan kadına şiddete karşı 'sıfır tolerans' mesajı İki şirketi için konkordato başvurusunda bulundu