CHP adayı Temizel: İşçinin maliyeti işverene yüklenmeyecek
CHP İzmir milletvekili adayı ve Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, asgari ücret artırımında işverene ek bir yük binmeyeceğini belirterek, "İşçinin maliyeti işverene yüklenerek sosyal reform yapılamaz” dedi
Abone olTAYLAN BÜYÜKŞAHİN
İSTANBUL - Eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel, Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) konuğu oldu. Siyaseti bıraktıktan sonra Söke’ye yerleşen ve orada tarım sanayiciliğine başlayan Temizel, 7 Haziran Genel Seçimleri ile siyaset sahnesine geri döndü. CHP’nin İzmir’den aday gösterdiği Temizel, kendisine gelen çağrı üzerine siyasete döndüğünü söyledi. Bu seferki seçimin diğerlerine göre çok farklı olduğunu vurgulayan Temizel, yüzde 20 civarı karasız seçmen olduğunu belirtti. Temizel, “CHP ne zaman kendine özgü programlarla ortaya çıktıysa başarılı oldu. 1974 ve 1979’da bunu gördük. CHP’nin kendi programıyla ortaya çıkması, iktidarı allak bullak etti. 12 yılda bu kadar büyüdüysek insanlar niye sürünüyorlar? Türkiye açısından önemli bir durum bu” dedi.
CHP’nin asgari ücreti artırma ve emeklilere ikramiye verme vaatlerini gerçekleştireceğini ifade eden Temizel, bunlarla ilgili kaynağın olduğunu söyledi. Asgari ücret artırımında işverene ek bir yük binmeyeceğinin altını çizen Zekeriya Temizel, “Hiçbir sosyal demokrat parti, başkasının üzerine yük koyarak vaatte bulunamaz. İşçinin maliyeti işverene yüklenerek sosyal reform yapılamaz” diye konuştu.
Başkanlık tartışmaları
Halkın borç içinde olduğunu ve onların bu sorununa çare olmak istediklerini dile getiren Temizel, bu nedenle günlük başkanlık konuşmalarına girmediklerini söyledi. Zekeriya Temizel, “Şimdi iktidarın konuştuğu ‘Biz küpü doldurduk, onlar boşaltacak’ şeklinde. Bu aslında devlet yönetiminde kötü bir ifadedir. Küp doldurmanın başka bir ifadesi vardır” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından bugüne toplamda 588.5 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini anlatan Temizel, son 12 yılda yıllık ortalama 40 milyar dolarlık cari açık verildiğini ve bunun artık sürdürülebilir olmadığını ifade etti. Ülkenin bu dövize ihtiyacı olduğunu kaydeden Temizel, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’nin yabancı sermayeye ihtiyacı var. Yabancı sermeyenin gelmesi için 3 önemli ayak lazım. İlki, mali kurumlar güvenli olmalı. Güvenli değilse yabancı sermaye gelmez. İkinci olarak, kambiyo serbestliği gerek. Üçüncü sırada ise hukukun üstünlüğü var. Makul şüphe ile paraya el konması tehlikelidir. Yabancıları korkutur.”
2002 yılında ailelerin harcanabilir gelirinin yüzde 5’inin borçlu olduğunu belirten Temizel, 2014’te bu rakamın yüzde 55’e çıktığını söyledi. İnsanların tüketmeye ve borçlanmaya teşvik edildiğini aktaran Temizel, “Türkiye’de 2002’de tasarruf yüzde 26’ydı. 2014’te yüzde 13’e geriledi. Bu iki rakamın birbirini tutması lazımdı” şeklinde konuştu.
Sektör bazında teşvik gerek
Türkiye’nin üretimden uzaklaştığını ve inşaata yöneldiğini anlatan Temizel, son 12 yılda dışarıdan alınan kredilerin sadece yüzde 12’sinin sanayide kullanıldığını aktardı. Tarımda da Türkiye’nin dışa bağlı hale geldiğini savunan Temizel, 2002-2014 yılları arasında toplamda 121 milyar dolarlık tarım ürünü ithal edildiğini belirtti. Zeriya Temizel, “Türk sanayisinin ilk olarak stratejik plan yapması gerek. Teşvik politikaları ile bu iş yürümüyor. Sektör bazında teşvik sistemine geçmek gerek. Yüksek teknolojiye teşvik verilmeli. Betonla bu işler olmuyor” değerlendirmesini yaptı.