Binbaşgil: Fed'in faiz artırımı sınırlı yansıyacak

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “ABD politika faizinde 2015 yılında sınırlı bir artırım bekleniyor. Bunun da kısa vadeli faizlere yılın ikinci yarısında çok sınırlı yansıması görülebilir” diyor

Abone ol

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil’e göre Fed’in faiz artırımının yaratacağı volatilite varlık alımlarının sonlandırma sürecinde olduğu gibi uzun ve şiddetli etkiler yaratmayacak. 

2008 yılında kriz çıktığından beri bütün piyasalar için Fed tam bir maestro oldu. Geçen yıldan beri piyasaları para politikasındaki normalleşmeye hazırlamaya çalışan Fed için bu sene artık faiz artırımı senesi olacak. Geçen sene piyasalar için Fed’in faiz artırımına gideceğinin söylenmesi bile tansiyonun artma sebebi oldu. Parasal genişlemenin sonuna gelinmesi ise başka bir stres kaynağıydı. 2015 yılının ortalarında bir yerde Fed, yüzde 0 ile 0.25 arasında tuttuğu faizlerini yükseltecek. Jeopolitik riskler, diğer pazarlardaki gelişmeleri bir kenara bırakırsak Fed’in yeni yılda yaratacağı dalgalar ve piyasanın şimdiye kadar bu beklentinin ne kadarını satın aldığı önemli bir soru işareti olarak karşımıza çıkıyor. 

Fed'in faiz artırımı piyasalarda büyük ölçüde fiyatlandı 

DÜNYA’nın sorularını yanıtlayan Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, “Amerikan ekonomisine ilişkin veriler bu şekilde gelmeye devam ederse, FED 2015’in ortalarında ilk faiz artırımının gerçekleşebileceğine işaret ediyor. FED’in para politikasındaki sıkılaştırma, daha evvel varlık alım programındaki azaltımda olduğu gibi uluslararası piyasalarda bir miktar volatiliteye yol açabilir. Ancak bu volatilitenin önceki kadar uzun ve şiddetli olmasını beklemiyoruz. Çünkü faiz artırımı beklenen bir gelişme ve piyasalarda büyük ölçüde fiyatlandı. Türkiye piyasalarına yansıması da bu paralelde sınırlı olacak. ABD politika faizinde 2015 yılında sınırlı bir artırım bekleniyor. Bunun da kısa vadeli faizlere yılın ikinci yarısında çok sınırlı yansıması görülebilir” değerlendirmesinde bulundu. 

Piyasalar açısından bir başka önemli konu ise Avrupa’nın geleceği. Binbaşgil, Euro Bölgesi’ndeki ekonomik toparlanmanın boyutu ve seyrinin sadece mali piyasalar açısından değil Türkiye’nin en önemli dış ticaret pazarı olması nedeniyle de önemli olduğunu belirttiği açıklamasında “Ancak baz senaryomuz 2015 yılında da AB’ye olan ihracatımızın 2014’deki seviyelerde gerçekleşmesi. Bunun yanında piyasalar jeopolitik risklerle, seçim sürecini de izlemeye devam edecek” dedi. 

2015 yılında riskler kadar olumlu gelişmelerde var 

2015 yılında risklerin yanında Türkiye ekonomisi için olumlu gelişmeler de bulunduğuna işaret eden Binbaşgil, “Petrol fiyatlarındaki düşük seyir ekonomimize daha düşük dış ticaret açığı ve daha düşük enfl asyon olarak yansıyacak" değerlendirmesini yaparak şöyle devam etti: "Enerji fiyatlarındaki düşüş gelişmekte olan ülkeler içinde Türkiye’yi çok daha olumlu etkiliyor. Türkiye’nin enerji ithalatının GSYİH içindeki payı yüzde 6 civarında. Petrol varil fiyatının düşmesi cari işlemler dengesinin milli gelire payında iyileştirmeye yol açıyor. Bu da ülkemizin büyümesini olumlu yönde etkileyecek. Sonuç olarak, petrol fiyatlarındaki düşük seviye her ne kadar Türkiye için olumlu olsa da dış gelişmeler ve yatırımcıların risk iştahındaki seyir 2015’te ekonomimiz ve Türk Lirası cinsi varlıklar için belirleyici olacak.” 

Proje finansmanına akan kaynak 17 milyar dolara ulaştı 

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Akbank’ın 2014 performansı hakkında da bilgi verdi. Akbank olarak 2014’ün ilk dokuz ayında, önceki yıl sonuna kıyasla aktiflerini yaklaşık yüzde 10 büyüterek 214 milyar TL’nin üstüne çıkardıklarını kaydeden Binbaşgil, “Ayrıca aynı dönemde, nakdi ve gayrinakdi kredilerimizle ekonomimizin büyümesine sağladığımız desteği yüzde 11’in üstünde bir büyümeyle 165 milyar TL’nin üstüne yükselttik. Türkiye’nin arzu ettiği atılımlara ve daha da zenginleşmesine destek sağlayacak altyapı, enerji, inşaat ve diğer projelere 2007’den bu yana yaklaşık 17 milyar dolar finansman desteği sağladık. Önümüzdeki dönemde de ekonomimizin daha ileri gitmesi için verdiğimiz desteği sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı. 

Reel sektöre ayrılan kaynak 122 milyar TL'yi aştı 

Hakan Binbaşgil, KOBİ’lere ve şirketlere ayrı bir önem verdiklerini de aktararak şu bilgileri verdi: “Orta, küçük, mikro ölçekli işletmeler ve kurumsal kredilerimiz yoluyla reel sektöre sağladığımız desteği 91 milyar TL’si nakdi kredi olmak üzere toplamda 122 milyar TL’nin üstüne çıkardık. ‘Olduğunda Öde’ kredisi ile esnafımıza sabit faiz ve esnek geri ödeme fırsatı sunduk. Aynı dönemde ülkemizdeki Bireysel Emeklilik (BES) sisteminin gelişmesine destek vermeyi sürdürdük. Yaklaşık 1 milyon 200 bin müşterimizin hayatlarını, sevdiklerini ve varlıklarını sigorta teminatı altına almış durumdayız. Bu alandaki çalışmalarımızı önümüzdeki dönemde de sürdüreceğiz. Dış ticaret işlemlerinin daha da büyümesi için uzun vadeli finansman olanakları sağlamayı sürdürüyoruz" açıklamasını da yaptı. 

Binbaşgil, uluslararası borçlanmaları hakkında ise şu açıklamaları yaptı: "Mart ayında yaklaşık 1.4 milyar dolarlık yılın ilk sendikasyon kredisini aldık. Bunun yanında, haziran ve temmuzda yaklaşık 1.3 milyar dolar tutarında seküritizasyon işlemini de gerçekleştirdik. Geçtiğimiz ağustosta da 1.5 milyar dolar büyüklüğündeki sendikasyon işlemimizi tamamladık. 18 ülkeden 44 bankanın katılımıyla sendikasyonda önemli bir başarıya imza attık. 1993’ten bu yana sendikasyon kredilerimizle ekonomimize ve reel sektöre 26 milyar dolara yakın kaynak sağladık. Akbank olarak büyümemizi sağlıklı şekilde sürdürüyoruz. 3. çeyrek sonu itibarıyla takipteki kredi oranımız yüzde 1.7 seviyesinde bulunuyor. Sektördeki en düşük takipteki kredi oranlarından birine sahibiz. Bu özelliğimizi sürdüreceğiz.” 

Mobil bankacılık her geçen gün büyürken Akbank'ta bu konuda uzun zamandan beri yatırım yapıyor. Hakan Binbaşgil konuyla ilgili “Mobilite geleceğimiz için çok önemli” yorumunu yaptı ve ekledi: “Akbank piyasaların içinde olmaya, ülkenin gelişmesine katkı yapmaya devam edecek, bir miktar piyasanın üzerinde büyüyecektir. Mobil teknolojilere, IT’ye ve altyapıya senelik ortalama 100-120 milyon dolar civarında yatırım yapıyoruz. Bu yıl daha da fazla müşterinin mobil bankacılık işlemleri için Akbank’ı tercih ettiğini görüyoruz. Akbank Direkt Mobil, Barselona’da gerçekleştirilen Mobil Dünya Kongresi’nde (GSMA-Mobile World Congress) dünyanın en iyi akıllı telefon uygulaması olarak seçildi. Bu ödülü alan ilk Türk bankası olduk. Mobilite konusunda iddialıyız ve dünyadaki en iyi bankalardan biriyiz.”

Bankacılık kontrollü büyüyor

Bankacılık sektöründeki gelişmeleri de değerlendiren Hakan Binbaşgil, “Ekonomi yönetimi ve diğer düzenleyici kuruluşlar, ekonomimizin daha da üretim ve dış ticaret odaklı şekilde büyümeye odaklanması ve cari açığın düşürülmesine yönelik makro ihtiyati tedbirleri uygulamayı sürdürüyor. Bu tedbirlerin olumlu sonuçlarını da görüyoruz. Tüketici kredileri büyüme hızı yavaşladı. Geçtiğimiz sene yüzde 28’ler seviyesinde büyüyen tüketici kredilerinin büyüme hızı 2014 Kasım sonu yüzde 13’lere geriledi. Kredi kartları kredilerinde ise kontrollü bir şekilde daralma yaşanıyor. Toplam kredi büyümesi şu ana kadar Merkez Bankası’nın yüzde 15’lik hedefine yakın seyrediyor. Buna karşılık, reel sektörün büyümesine katkı sağlayan, yatırımları destekleyen ticari krediler yüzde 20’nin hafif üstünde bir hızla büyümeyi sürdürüyor” diye konuştu.

Regülasyon maliyetleri artacak

Sağlam ve likit bankacılık sektörünün, sağladığı finansman olanaklarıyla Türkiye’nin sürdürülebilir şekilde büyümesine yönelik katkı sağlamaya devam ettiğinin de altını çizen Binbaşgil, “Çünkü bankaların sermayesi güçlü. Sektörün yüzde 16’lar seviyesindeki sermaye yeterlilik oranı birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkedeki bankacılık sektörlerinin sahip olduğu oranların üzerinde. Takipteki krediler oranı da yüzde 2.9 ile kabul edilebilir seviyelerde seyrediyor. Sermayesi güçlü bir bankacılık sektörü, Türkiye’nin uzun vade hedeflerine ulaşabilmesi, gerekli yatırımları yapabilmesi için son derece önemli. Bunun için de bankacılık sektörünün karlılığını sürdürmesi, özkaynaklarını büyütmeye devam etmesi gerekir. 2015’te, daha önce verilen kararların tüm sene yürürlüğe girmesi ile birlikte, sektörün üzerindeki regülasyon maliyetlerinin arttığını göreceğiz. Bu banka karlılıkları üzerinde bir baskı oluşturacaktır” ifadelerini kullandı. Türk bankalarının 2014’te global piyasalarda görülen volatiliteye rağmen sorunsuz şekilde yurtdışından kaynak sağlamaya devam ettiğine de değinen Binbaşgil, “Önümüzdeki dönemde de sektör başarılı yurtdışı borçlanma işlemleriyle dış ticaret işlemlerinin daha da büyümesine, ülkedeki yatırımların yapılabilmesine katkı sağlamaya devam edecek” dedi.

2015'te sektörü büyüme oranını 1 puan yukarı taşır

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, bankacılık sektörünün aktif, kredi ve mevduatta büyüme oranının 2014’e göre her bir kalemde birer puan artmasını da bekliyor. Binbaşgil, bankacılık sektörünün 2014 yılını aktiflerde yüzde 13- 14 arası, kredilerde yüzde 14-15 civarı ve mevduatta ise yüzde 13-14 arası bir büyümeyle kapatacağını tahmin ederken 2015 yılı beklentilerini anlatırken de “Bankacılık sektörü aktiflerinin 2015’te yüzde 14-15 arasında büyümesini öngörüyoruz. Kredi ve mevduatlardaki büyüme beklentimiz ise sırasıyla yüzde 15-16 ve yaklaşık yüzde 14-15’ler seviyesinde” ifadesini kullanıyor. Akbank’ın 2015 büyüme projeksiyonu içinse Binbaşgil, “Akbank piyasaların içinde olmaya, ülkenin gelişmesine katkı yapmaya devam edecek, bir miktar piyasanın üzerinde büyüyecektir” açıklamasını yapıyor.

Tasarruf seferberliğini yaygınlaştıracak

Akbank’ın bir süreden beri bireysel tarafta sürdürdüğü projesi tasarruf seferberliğine de değinen Binbaşgil, “Gelecek kuşakların güçlü bir tasarruf bilincine sahip olması için çalışmalarımızı hızlandırdık. 3 sene önce başlattığımız tasarruf seferberliğini tüm Türkiye’de daha da yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Türkiye genelinde 200’e yakın Akbanklı Gönüllü’nün görev aldığı tasarruf seferberliği projemizi İstanbul dışında 14 ilde daha uygulamaya başladık. Proje ile bugüne kadar 30 bin çocuğumuza ulaştık, 2014 sene sonuna kadar amacımız tasarruf eğitimi verdiğimiz çocukların sayısını 40 bine çıkarmak. Önümüzdeki dönemde de bu alandaki çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Diğer yandan, tasarruf bilincini tabana yaymaya yönelik çalışmalarımız bankanın mevduatına olumlu yansıyor. Toplam mevduatımız 122 milyar TL’ye yükseldi” açıklamasını yaptı.

Yeraltı sularındaki azalma, kârı yüzde 10 düşürecek “Ülkenin birinci sorunu ekonomi değil Güneydoğu” Mersin'de yan yatan geminin mürettebatı kurtarıldı Borsa günü düşüşle tamamladı 'Ateşkes' derken İsrail yine Beyrut'u vurdu