Battıktan sonra mı bu adımları atsaydık?
TUSKON Başkanlar Kurulu Toplantısı'nda konuşan Başbakan Yardımcısı Babacan, Türkiye ve dünya ekonomisini değerlendirdi.
Abone olİSTANBUL - Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ekonomide zamanında tedbir almanın çok önemli olduğunu, bu kararları vermenin ve uygulamanın kolay olmadığını belirterek, "Kısa dönemde rahatsızlıklar ve hoşnutsuzluklar olabilir. Komşularımız gibi battıktan sonra mı bu adımları atsaydık?" diye sordu.
Babacan, Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'nun (TUSKON), 10. Başkanlar Kurulu toplantısına katıldı. Burada yaptığı konuşmada Ali Babacan, Euro bölgesindeki finansal krize işaret ederek, "Avrupa'da bir çok ülke bir yangın yerine döndü. Ciddi sosyal krizin içine düşmüş durumda bu ülkeler. Zamanında iyiyken, istikrar varken zor kararlar almak çok önemli. Kolay değildir, kongre haftamız ve 2013-2014-2015 seçim yıllarımız. Buna karşın biz bazı fiyat ayarlamaları yapmak zorunda kaldık. Başbakanımızın bu konudaki yorumu çok manidardır: 'Komşularımız gibi battıktan sonra mı bu adımları atsaydık' dedi. Zamanında tedbir çok önemli. Bu kararları vermek uygulamak kolay değil. Kısa dönemde rahatsızlık ve hoşnutsuzluk olabilir ama ülkenin uzun vadeli istikrarı için gerçekçi olmak zorundayız.Dengeler açısından mutlaka dikkatli yürütmek zorundayız" diye konuştu.
OECD arasında en çok büyüyen ülke olacağız
Babacan, 2008 yılı sonu ve 2009'un başlarında, tüm dünyayı etkilemeye başlayan ekonomik küresel krizin farklı evrelerden geçerek devam ettiğine dikkat çekti. Bu krizin, safhalar geliştirerek devam eden bir kriz olduğuna vurgu yapan Babacan, "Kriz öncesi ile bugünü mukayese ettiğimizde, dünyanın büyüme oranı düşmüş durumda, gelişmiş ekonomilerin potansiyel büyüme oranlarında ciddi düşüşler var. Dünya ekonomisi ve Avrupa'daki daralmalara rağmen 2008 krizinden önce aldığımız önlemlerle krizden korunduk. OECD verilerine göre 2012 ve 2017 yılları arasında Türkiye 5.2 oranıyla OECD ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranına sahip ülke olacak" dedi. Türkiye'nin yüksek büyüme yaşadığı yıllarda riskleri de fark ettiklerini ifade eden Ali Babacan, 2008 krizinden önce mali disiplin ve fiyat istikrarı sağladıklarını, bankacılık reformunu tamamladıklarının, işler iyiyken kötü günlerin hazırlığını yaptıklarının altını çizdi.
Güneydoğu Asya'da büyük iş potansiyeli var
Bankacılık sektöründe çok önemli adımlar attıklarını yineleyen Babacan, "Bu, bizi krizden koruyan önlemlerden biri oldu. 2012, 2013 ve 2014 yılında düşük ama daha sürdürülebilir büyüme yaşayacağız" dedi. Türkiye'nin geleneksek ihracat pazarlarında daralmalar yaşandığına değinen Babacan, "2008 yılından beri süren ekonomik kriz gelişen ekonomileri vurdu. Hızla başka pazarlara yönelip pazarlarımızı geliştirmemiz gerekiyor. Asya'da, Güneydoğu Asya'da yoğun bir iş potansiyeli var. Malezya'nın 1 numaralı ihracat pazarı ABD ve şu anda Çin. Çin, istatistiklere göre 2017 ile 2020 yılında ABD'yi geçerek dünyanın en büyük ekonomisi olacak. O coğrafyaya şimdiden gitmek ve iş birliği oluşturmak önemli" çağrısında bulundu.
Elin taşıyla elin kuşunu vuruyoruz
Türkiye'nin enerji ithalatçısı bir ülke olduğunu ve tekstil, otomotiv gibi ürünlerin 54 milyar dolar enerji ithal ederek üretildiğinden söz eden Ali Babacan, "Enerji ithalatçısı bir ülkeyiz. Bir nevi, elin taşıyla elin kuşunu vuruyoruz. 54 milyar dolar enerji ithalatı yapıp, tekstil ürünü üretiyoruz, otomotiv üretiyoruz ve bunları dünyaya satıyoruz. Türkiye'nin geniş petrol yatakları ve doğalgazı bulunmuyor ancak bizim en önemli zenginliğimiz dünyanın her yerinde iş yapabilen her coğrafyaya uyum sağlayan girişimci ruhumuz" dedi.
Rüzgar dursa da küreklere asılacağız
TUSKON Başkanı Rızanur Meral ise 2013 yılının 2012'ye göre daha zor olacağını belirterek, "Gelecek yıl dünya ekonomisinde küçülme ve bölgemizde politik risklerin fazla olduğu bir yıl olacak" dedi. Dünyadaki bu olumsuz koşullar ve zorluklara rağmen risk alma gücü yüksek müteşebbis iş adamlarımız olduğunu vurgulayan Rızanur Meral, "Rüzgar dursa dahi küreklere asılacağız. Dünya ekonomisindeki payımızı artıracağız dünyadaki bu dalgalanmalardan çalkantılardan güçlenerek çıkacağız" dedi.
"Ek yük getirmeyin"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan istekte bulunan Rızanur Maral şunları söyledi: "Sayın Babacan'dan, bir ricamız var. Dünyanın çalkantıdan geçtiği bu dönemde Türk iş dünyasının üstüne ek yükler yüklenmemesini istirham ediyoruz. Türk iş dünyası olarak yeni anayasa beklentimiz devam ediyor. TUSKON olarak yeni anayasaya üyelerimizle birlikte tam destek veriyoruz."