Balyoz planında ciddi kuşkular var
MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Balyoz Planı" iddiasındaki suçlar kapsamında açılan soruşturmaları değerlendirdi
Abone olANKARA - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Balyoz Planı" iddialarına ilişkin sürdürülen soruşturmada, bazı komutanların tutuksuz yargılanması kararı verilmesine yönelik, "Bugüne kadar benzer suçlar kapsamında açılan soruşturmalarda, hukuki ve insani teamüllere rağmen sanıkları tutuklu yargılayan makamlardaki bu ani uygulama değişikliği, bazı güçlerin siyasete, siyasetin de adalete müdahale ettiği yönünde ciddi kuşkular uyandırmıştır" dedi.
Partisinin grup toplantısında AK Parti hükümetlerinin, "milleti peşine takacakları bütün vaatleri ve bahaneleri geride kalan yıllarda cömertçe harcadığını" ifade eden Bahçeli, "Anayasa değişiklikleri için oynayacağı son kozdan ve yaratacağı gerilimden başka saklanacağı paravan kalmamıştır" dedi.
Bahçeli, "Başbakan, başarısız siyasetini, teslimiyetçi zihniyetini, iflas etmiş politikalarının bahanesini şimdi yedi yılın sonunda anayasaya bağlama arayışındadır. Nitekim 'parti kapatma izni Meclis'e verilsin' önerisinin geri planındaki ruh hali de hesap vereceği günlerin kabuslarını gören bir zihniyetin filikalara binmek için köşe bucak tahliye kapısı aramasından başka bir sonuç değildir" diye konuştu.
Anayasanın değiştirilmesinin bir ihtiyaç olduğunu kaydeden Bahçeli, şu önerilerde bulundu:
"Öncelikle TBMM'de temsil edilen siyasi partilerden teşekkül etmiş bir Anayasa Değişikliği Uzlaşma Komisyonu oluşturulmalıdır. Bu komisyona temsilci veren partilerin katkılarıyla anayasa değişiklikleri üzerinde görüşmeler yapılarak tartışılmalıdır.
Üzerinde mutabık kalınacak değişikliklerle ilgili olarak tarafların onayı ile 'demokratik sözleşme' yapılmalı ve kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
Değişikliği öngörülen anayasa maddelerinin kararı, erken ya da zamanında yapılacak Milletvekili Genel Seçimlerinden sonra oluşacak 24. Dönem TBMM'nin iradesine bırakılmalıdır."
Bu önerileri dışındaki görüş ve teklifleri dikkate almayacaklarını bildiren Bahçeli, "Aralarında yakınlaşma görülen AKP ile BDP'nin iş birliği yaparak, anayasa değişikliklerini referanduma götürmelerinin önü açıktır, tercih, sorumluluk ve vebal kendilerinin olacaktır. Biz şimdiden Başbakan Erdoğan'a ve ittifak yapacağı arkadaşlarına referandum yollarının açık olmasını dileriz. Ne var ki, Başbakan'ın referanduma kadar götürmeyi hesapladığı anayasa değişikliklerindeki maksadı, ne ülkemizi çağdaş anayasalara kavuşturma isteği, ne de siyasi vesayet tartışmalarına son verme arayışıdır. Başbakan Erdoğan, ucuz hesapların ve nafile oyunların peşindedir. Bütün gayreti, bütün mücadelesi ne demokrasi içindir, ne millet hayrınadır. Bugüne kadar MHP'nin temiz toplum ve siyaset çağrılarına kulak tıkayan, siyasi partilerin kapatılması konusundaki anayasa değişiklik tekliflerine aldırmayan Başbakan Erdoğan'ın şimdi anayasa değişikliğine soyunması inandırıcı da değildir, ahlaki de sayılmayacaktır, samimi de bulunmayacaktır" diye konuştu.
Bazı komutanların serbest bırakılması
Bahçeli, Türkiye gündemi ve demokratik düzeni ilgilendiren hukuki sürecin birkaç yıldır devam ettiğini, yargıyı etkilememek için soruşturmalar hakkında beyandan sakındıklarını söyledi.
Bazı üst düzey emekli askerlerin tutuksuz yargılanmalarına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısının yaptığı açıklamanın "güven sarsıcı" olduğunu ifade eden Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bu açıklamanın TSK komuta kademesinin aralarında yaptığı toplantının akabinde yapılmış olması dikkat çekicidir. Biz yargının işine karışıp, tutuksuz yargılananların mağduriyetine neden olacak bir girişim başlatmak niyetinde elbette ki değiliz. Ancak bugüne kadar ısrarla saygı duyduğumuzu söylediğimiz yargının da bu saygınlığını zedeleyecek telkin ve söylentilerden uzak durması gerektiğini açıklamak istiyorum. Zira bugüne kadar benzer suçlar kapsamında açılan soruşturmalarda, hukuki ve insani teamüllere rağmen sanıkları tutuklu yargılayan makamlardaki bu ani uygulama değişikliği, bazı güçlerin siyasete, siyasetin de adalete müdahale ettiği yönünde ciddi kuşkular uyandırmıştır. Tarafsız yargı arayanlarla ve bağımsız yargı peşinde olanların açtığı yeni bir kutuplaşma ve tartışma alanında, dileriz ki bir yandan günlerdir meydan okuyan, diğer taraftan karanlıkta ıslık çalan AKP hükümeti dayatmalara teslim olmuş olmasın.
Temin ederiz ki, bugüne kadar sözde darbe arayışlarına karşı sanal kahramanlık yaparken, kendisi zorlamalara teslim olmamış ve böylesi bir sürecin yeniden birinci aktörü haline gelmemiş olsun. 'Türkiye'de hava puslanmayacak' diyen Başbakan Erdoğan, umarız ki 28 Şubat sürecinin ardından puslu havadan doğmuş olan siyasetini, yine böyle bir sürece teslim olarak sona erdirmesin."