Balyoz Davası'nda inanılmaz hata
Kimlik bilgileri iddianamedeki bilgilerle tutmayan Jandarma Astsubay Recep Yavuz'a hakkında açılmış bir kamu davası olmadığı bildirildi.
Abone olİSTANBUL - İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ömer Diken, ''Balyoz Planı'' iddialarına ilişkin görülmesine başlanan davada kimlik bilgileri iddianamedeki bilgilerle tutmayan Jandarma Astsubay Recep Yavuz'a hakkında açılmış bir kamu davası olmadığını bildirdi. Öte yandan, bazı sanık avukatları, reddihakim talebinde bulundular.
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ndeki salonda görülen dava kapsamında kimlik tespiti yapılan Recep Yavuz, evli ve 2 çocuk babası olduğunu ve halen Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı'nda jandarma astsubay olarak görev yaptığını söyledi.
Yavuz, kimlik bilgileri okunduğu sırada ad ve soyadı dışında iddianamede yer alan kimlik bilgilerinin gerçek kimliğiyle uyuşmadığını belirterek, itiraz etti. Bu konuda daha önceden dilekçe yazdığını ifade eden Yavuz, nüfus cüzdanının bir örneğini mahkemeye sundu.
Durumun incelenmesi sonucu davanın sanıklarından Recep Yıldız'ın kimlik bilgilerinin Recep Yavuz için yazıldığı, ancak Recep Yavuz'a ait kimlik bilgilerinin olmadığı görüldü.
Mahkeme Heyeti Başkanı Ömer Diken, bunun üzerine ''İnsan unsurunun olduğu bir yerde böyle hatalar olur. Bu düzeltilebilir. İddianamedeki kimlik bilgileri sizin değilse zaten hakkınızda bir kamu davası da olmuyor. Bunu ilgili savcıya da ileteceğiz'' dedi.
Başkan Diken'in bu sözleri, salondaki sanıklar tarafından alkışlandı.
Reddihakim talebi
Davada, bazı sanık avukatları, reddihakim talebinde bulundular.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, bazı sanık avukatlarının, üye hakimler Ali Efendi Peksak, Davut Bedir ve Murat Üründü hakkındaki reddihakim taleplerine yönelik beyanları alındı.
Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş da reddihakim taleplerinin değerlendirilmesi için dosyanın üst mahkeme olan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesini istedi.
"Davanın meşru zemini yok"
Balyoz Planı iddialarına ilişkin haklarında dava açılan 196 sanık arasında bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Temel olarak bu davanın meşru bir zemini kalmamıştır. Çünkü kamuoyuna yansıtıldığı gibi valizle gelen dokümanlar içerisinde yasal ve imzalı olmayan bir şey yok" dedi.
"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 196 sanıklı dava kapsamında yargılanmalarına başlanacak olan eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıklar, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'ne alındı.
Davanın başlayacak olması nedeniyle sabah saatlerinden itibaren gazeteciler ve basın yayın kuruluşlarının canlı yayın ekipleri, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin önünde çalışmalarına başladı. Duruşmayı salonda izleyecek olan basın mensupları, arama noktalarından geçtikten sonra salona giriş yaptı.
Yerleşkeye, duruşmada iddia makamını temsil edecek özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş ile İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti başkanı Ömer Diken, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak da geldi.
Davanın sanıklarından eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına ile eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu bazı sanıklar, güvenlik noktalarından geçerek, duruşma salonunun bulunduğu binaya alındı.
Bu arada, yerleşke çevresinde yoğun güvenlik önlemi alındığı ve içeriye giren araçların eğitimli köpeklerin de yardımıyla arandığı görüldü.
Doğan: Davanın meşru zemini kalmamıştır
Balyoz Planı iddialarına ilişkin haklarında dava açılan 196 sanık arasında bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Temel olarak bu davanın meşru bir zemini kalmamıştır. Çünkü kamuoyuna yansıtıldığı gibi valizle gelen dokümanlar içerisinde yasal ve imzalı olmayan bir şey yok" dedi.
Duruşmaya katılmak için geldiği Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nin önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Doğan, şunları söyledi:
"Mahkemede savunma zamanı gelince 'temel olarak bu davanın meşru bir zemini kalmamıştır' diyeceğim. Çünkü kamuoyuna yansıtıldığı gibi valizle gelen dokümanlar içerisinde yasal ve imzalı olmayan bir şey yok. İddianamede yazılanları söylüyorum, bir kısmı 1980'de, bir kısmı da benim dönemim de yazılmış resmi evraklardır. Bunlarda herhangi bir sıkıntı yoktur. Bunlar iddianamede yazılanlardır. Verilere dayanılarak dünyanın hiçbir yerinde kimse tutuklanamaz. Bu işin başında da söylemiştim kopyalayıp yapıştırmışlar. Seminerdeki konuşmalarımızdan belli bir bölümü koymuşlar. Bir montaj almışlar. Daha doğrusu 1980 darbe planını önlerine koyarak yeni bir darbe planı sözüm ona yapmışlar. Fakat yaptıkları şey acemice olmuş."
Doğan, darbe planı içerisinde yer aldığı öne sürülen 1400 askerin içinde 200'ünün ordu ile ilişiği kesilmiş, emekli, hasta ya da yurt dışında kursta olduğunu söyleyerek, davaya ilişkin eleştirilerde bulundu.
Bir gazetecinin "196 sanık var. Bu sanıkların hepsi 2003 yılında bu seminere katıldı mı?" diye sorduğu emekli Orgeneral Doğan, "Sadece 48 kişi sanık durumunda ama bunun yanı sıra 148 kişi sanık değil. Bunlar içerisinde seminere katılan, konuşma yapan, aynı durumda tugay komutanlığı yapan arkadaşlarımız var. Onlar yok. Buna karşılık kimler var? Dışarıdan tanımadığım kişiler. Ankara'da birlik komutanına görev veriliyor, Ege'de şunları yapacaksın, bunları yapacaksın... Ankara'da ona bağlı birlik de yok. Özellikle sıkıyönetim planını ele alarak bir plan yapmışlar ama iş denize, havaya gelince çuvallamışlar" dedi.
"Davanın sonunu nasıl görüyorsunuz?" diye sorulan Doğan, "Hak yerini bulacaktır, er ya da geç... Ancak bulunmasında ne kadar debelenir, ne kadar uzatılırsa, bunları düzenleyenlerin sonuçlarının daha kötü olacağına inanıyorum. Ben çok rahatım. Çünkü ben haklı olan yandayım. Ben doğru olan yandayım ve hiçbir zaman gayrimeşru bir zeminde bulunmadım ve bulunmam. Ben darbelerin adamı değilim, ben meşru zeminin adamıyım. İşte kitabım ortada. 2004 yılından beri yazdığım şeyler belli. Askeri Şura'da yaptığım konuşmalar belli, her şey bellidir. Seminerde yaptığım konuşmalar aslında çok iyi incelenirse Türk Silahlı Kuvvetleri'nin doğrudan doğruya ülke savunma mesellerine ne kadar derinliğine incelediği görülür" şeklinde cevapladı.
"Reddi hakim talebinde bulunmayacağım"
Emekli Orgeneral Doğan, "Süreçte tahliyeler oldu, tutuklamalar oldu ve burada Yüksek Askeri Şura'da terfi edemeyen komutanlar oldu. Onlar da buraya gelecek sanıyorum. Bununla ilgili yorumunuz nedir?" şeklinde soruyu da şu yanıtı verdi:
"Tabii çok üzüldüm. Yani dediğim gibi bir şüphe, bir kuşku olsa hani insanın yapacağı bir şey yok. Kanun karşısında herkesin boynu kıldan ince. Böyle bir haksızlık karşısında insanların çıldırası geliyor. Ben şahsen bunu bireysel bir mağduriyet olarak algılamış olsaydım, yaşamıma bile son verirdim ama ben bunu bireysel bir şey olarak görmüyorum. Ben bu mağduriyeti bireysel olarak değil, bunu kendime kamu davasını yürüten kısmi seferberlik tatbikatı yapılmış eski bir asker göreve çağrılmış bir asker olarak görüyorum."
Hakim değişikliği ile ilgili bir soruya da Doğan, "Hiç beni ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren, davanın bir an önce sonuçlandırılması. Bizi sabırla dinleyip delilerimizi görmeleri, ortaya koyduğumuz bilgileri almalarıdır" diye konuştu.
Bir gazetecinin reddi hakim talebinde bulunup bulunmayacaklarını sorusuna ise Doğan, "Hayır" yanıtını verdi.
196 sanık yargılanıyor
"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek ve eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 196 sanığın yargılanmasına başlandı.
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Çetin Doğan, Halil İbrahim Fırtına, Özden Örnek, Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, Süha Tanyeri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu, "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" davasının tutuklu sanığı Albay Dursun Çiçek, "Ergenekon" davalarında tutuklu olarak yargılanan Mehmet Fikri Karadağ ve Cengiz Köylü'nün de aralarında bulunduğu 186 sanık katıldı.
Sanıklar Ergin Saygun, Mustafa Kemal Tutkun, Murat Üstündağ, Kemal Dünçer, Tümuçin Erarslan, Ali Demir, Kahraman Dikmen, Erol Ersan, Fikret Çoşkun ile başka suçtan tutuklu olan Cemal Temizöz duruşmaya gelmedi.
Önceki gün görevlendirilen hakim Ömer Diken'in başkanlık yaptığı mahkeme heyetinde, üye hakimler Davut Bedir, Murat Üründü ve Ali Efendi Peksak yer aldı. Duruşmada iddia makamını özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Savaş Kırbaş temsil etti.
Duruşma sanık avukatlarının yoklamasının yapılmasıyla devam ediyor.
Duruşma, ses ve görüntü kaydı kullanılarak yapılıyor.
Duruşmadan notlar
"Ergenekon" davasında olduğu gibi bu davada da mübaşirlik yapan Aydın Aslan, duruşma başlamadan önce salonun kapısında sanıkların isimlerini tek tek okuyarak içeriye aldı.
Bu arada, ismi okunduğu sırada yakınları tarafından alkışlanan Abdullah Gevramoğlu, bu şekilde salona girdi.
Duruşma salonunda sanıklar için ayrılan 199 sanık sandalyenin çok azının boş kaldığı görüldü. Davaya bakan sanık avukatlarından katılımın fazlalılığı dikkati çekti.
Öte yandan, başka suçtan tutuklu olan Dursun Çiçek'in, duruşma başlamadan önce sanıkların bulunduğu bölümde gezerek tokalaştığı görüldü. Çiçek, yoklama sırasında ismini söylerken, "son günlerin milli tutuklusu Dursun Çiçek" demesi üzerine Mahkeme Başkanı Diken uyararak, sadece ismini söylemesini istedi.
Sanıklar ve ceza istemleri
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 196 sanık arasında Genelkurmay Muhabere ve Elektronik Bilgi Sistemleri (MEBS) Başkanı Koramiral Kadir Sağdıç, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Tuğamiral Mehmet Fatih Ilgar, Korgeneral Yurdaer Olcan, Tümgeneraller Abdullah Dalay, İhsan Balabanlı, Ali Semih Çetin, eski Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Halil İbrahim Fırtına, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun, eski Kuzey Deniz Saha Komutanı emekli Koramiral Ahmet Feyyaz Öğütcü, emekli Korgeneral Engin Alan ve Albay Dursun Çiçek ile Milli Savunma Bakanlığı tarafından açığa alınan Tümgeneral Gürbüz Kaya ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu ile İçişleri Bakanlığı tarafından açığa alınan Jandarma Tümgeneral Halil Helvacıoğlu da yer alıyor.
İddianamede, ayrıca Refik Hakan Tufan, Recai Elmaz, Gökhan Murat Üstündağ, Nurettin Işık, Hasan Fehmi Canan, Salim Erkal Bektaş, Mustafa Erdal Hamzaoğulları, Burhan Gögce, Ahmet Tuncer, Sırrı Yılmaz, Doğan Fatih Küçük, Mehmet Alper Şengezer, Mustafa Karasabun, Faruk Doğan, Yaşar Barbaros Büyüksağnak, Gökhan Çiloğlu, Hasan Hoşgit, Bora Serdar, Hasan Gülkaya, Ergün Balaban, Fatih Uluç Yeğin, Osman Çetin, Hakan Yıldırım, Behzat Balta, Orkun Gökalp, Ahmet Necdet Doluel, Mehmet Fikri Karadağ, Fuat Pakdil, Timuçin Erarslan, Ali Demir, Memiş Yüksel Yalçın, Yunus Nadi Erkut, Kahraman Dikmen, Ertuğrul Uçar, Arif Bıyıklı, Yusuf Ziya Toker, Mehmet Yoleri, Metin Yavuz Yalçın, Halil Yıldız, Mehmet Ulutaş, Erhan Kuraner, İsmet Kışla, Fatih Altun, İmdat Solak, Taylan Çakır, Tayfun Duman, Ahmet Yanaral, Embiya Şen, Recep Rıfkı Durusoy, Ali Güngör, Mehmet Ferhat Çolpan, Ercan İrençin, Recep Yavuz, Hanifi Yıldırım, Ertan Karagözlü, Hamdi Poyraz, Kubilay Aktaş, Mustafa Aydın Gürül, Ahmet Küçükşahin, Levent Güldoğuş, Abdurrahman Başbuğ, Ahmet Yavuz, Rifat Gürçam, İhsan Çevik, Bulut Ömer Mimiroğlu, Hakan İsmail Çelikcan, Yüksel Gürcan, Erol Ersan, Hasan Basri Aslan, Halil Kalkanlı, Hakan Sargın, Mustafa Kelleci, Kemal Dinçer, Hüseyin Özçoban, Murat Balkaş, İzzet Ocak, Soydan Görgülü, Ayhan Gedik, Duran Ayhan, Dursun Tolga Kaplama, Cengiz Köylü, Abdullah Zafer Arısoy, Mehmet Kemal Gönüldaş, Erdinç Atik, Doğan Temel, Ali Deniz Kutluk, Cemal Temizöz, İsmail Karaoğlan, Abdil Akças, Aytekin Candemir, Taner Balkış, Harun Özdemir, Turgay Erdağ, İbrahim Koray Özyurt, Muharrem Nuri Alacalı, Levent Görgeç, Dora Sungunay, Soner Polat, Ali Türkşen, Ahmet Şentürk, Ramazan Cem Gürdeniz, Cem Aziz Çakmak, Namık Koç, Musa Farız, Levent Çehreli, Mücahit Erakyol, Nejat Bek, Ahmet Topdağı, Hüseyin Hoşgit, Selahattin Gözmen, Mustafa Korkut Özarslan, Engin Baykal, Özer Karabulut, Ümit Özcan, Lütfü Sancar, Ali İhsan Çuhadaroğlu, Mehmet Kaya Varol, Murat Özçelik, Mustafa Önsel, Emin Küçükkılıç, Mustafa Çalış, Suat Aytın, Recep Yıldız, Ramazan Bulut, Ali Rıza Sözen, Bülent Tunçay, Mutlu Kılıçlı, Levent Maraş, Uğur Üstek, Yusuf Kelleli, Bahtiyar Ersay, Levent Erkek, Mümtaz Can, Nuri Ali Karababas, Tuncay Çakan, Faruk Oktay Memioğlu, Mustafa Kemal Tutkun, Taner Gül, Hüseyin Bakır, Hakan Öktem, Murat Bektaşoğlu, Ahmet Çetin, Mustafa Aydın, Nihat Altunbulak, Cemalettin Bozdağ, Utku Arslan, Nedim Ulusan, İlkay Nerat, Kıvanç Kırmacı, Nihat Özkan, Hakan Akkoç, Gökhan Gökay, Şafak Duruer, Ahmet Türkmen, İkrami Özturan, Cemal Candan, Hayri Güner, Hüseyin Topuz, Hasan Hakan Dereli, Ali Aydın, Veli Murat Tulga, Behcet Alper Güney, Hasan Nurgören, Mustafa Yuvanç, Barbaros Kasar, Fatih Musa Çınar, Erdal Akyazan, Hüseyin Polatsoy, Kasım Erdem, Mustafa Koç, Ayhan Taşkın, Fikret Coşkun, Zafer Karataş, Hüseyin Durdu, Altan Dikmen, Bekir Memiş, Meftun Hıraca ve Murat Ataç da "sanık" olarak sıralanıyor.
İddianamede, tüm tutuksuz sanıkların 15 ile 20 yıl arasında hapis cezası öngören ve "Türkiye Cumhuriyeti icra vekilleri heyetini, cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmeye teşebbüs" suçunu düzenleyen eski TCK'nın 147 ve 61. maddeleri gereğince cezalandırılmaları isteniyor.