Babacan, Merkez'e destek verdi
Ali Babacan, "Merkez Bankası'nda gayet yetkin bir ekibimiz var, doğru zamanda doğru kararlar aldıklarına inanıyoruz" dedi.
Abone olBaşta Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu olmak üzere, hükümet kanadındaki birçok kişinin eleştirilerine hedef olan Merkez Bankası'na Ali Babacan'dan destek geldi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Merkez Bankası'nın görevlerinin yasalar ile çok net şekilde belirlendiğini, Merkez Bankası'ndaki yetkin ekibe güvendiklerini belirterek, doğru zamanda doğru kararlar aldıklarına inandığını söyledi.
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria ile düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin Merkez Bankası'na yönelik siyasilerin eleştirileri ve faiz kararının sorulması üzerine Babacan, "Merkez Bankası'nda gayet yetkin bir ekibimiz var, ekibimize güveniyoruz... Doğru zamanda doğru kararlar aldıklarına inanıyoruz" dedi.
Merkez Bankası ve benzer uygulamalarda ülkelerin değişik pratikleri olduğunun altını çizen Babacan, Merkez Bankası'nın parti politikası ve seçim manifestosunda durumunun gayet açık olduğunu vurguladı ve "Merkez Bankası'nın görevleri yasalar ile belirlenmiştir ve gayet nettir" dedi.
Babacan, "Merkez bankaları ve hükümetler daha fazla iletişim ve etkileşimde bulunabilir, bunda bir sorun yok" dedi.
'Yüksek işsizlik, verimliliğin yavaşlaması...'
Yüksek işsizlik, verimliliğin yavaşlaması, kamunun yüksek bütçe açığı ile mali sektördeki kırılganlıkların halen önemli zorluklar olduğunu vurgulayan Babacan; bunları aşmaya çalışacaklarını kaydetti.
G20'nin 2007-2008 yılından beri politika danışmanlığı ve koordinasyon açısından en öncelikli forum olduğunu bildiren Babacan, G20'nin yüksek bir temsil gücü olduğunu, dünya nüfusunun üçte ikisini, ticaretin yüzde 75'ini, GSYH'nin ise yüzde 85'ini temsil ettiğini dile getirdi.
Türk G20 dönem başkanlığı olarak 3 şeye konsantre olmaya karar verdiklerini anlatan Babacan, bunların uygulama, yatırımlar ve kapsayıcılık olduğunu ifade etti.
Uygulamanın önemine işaret eden Babacan, birçok ülkede problemlerin ve bunların nasıl çözüleceğinin bilindiğini, ancak bunun için irade ve cesaretin gerekli olduğunu ve bunların farkı oluşturacağının altını çizdi.
"Özel-kamu ortaklığı modeller daha yoğun kullanılabilir"
Babacan, G20 ülkelerinin bin yapısal reformu taahhüt ettiğini anımsatarak, "Şimdi bir takip mekanizması kurmak lazım ki ilerlemeyi görebilelim" dedi.
Söz konusu taahhütlerin iyi reformlar olduğunu ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ile Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından beraber analiz edildiği bilgisini veren Babacan, eğer bunlar uygulanabilirse global ekonominin 5 yıl içinde yüzde 2 daha fazla büyüyebileceğini kaydetti.
Hem gelişmekte olan ülkelerin hem de gelişmiş ekonomilerin daha fazla yatırıma ihtiyaç duyduğunu bildiren Babacan, "Gelişmekte olan ekonomiler altyapı yatırımına daha fazla ihtiyaç duyuyor gibi. Fakat bugünlerde birçok gelişmiş ekonomiye baktığımız zaman, görüyoruz ki onların da acil olarak yapısal reformlara, daha fazla olarak ise altyapı yatırımlarına ihtiyaçları var" dedi.
OECD'nin ülkelere yatırım yapmaları tavsiyesinde bulunduğunu aktaran Babacan, ancak yatırımların akıllı bir şekilde seçilmesi gerektiğini, önceliklendirmenin çok önemli olduğunu vurguladı. Babacan, bazen yanlış bir yatırımın kamu kaynaklarının israfı olabileceğini dile getirdi.
Bir çok ülkede yatırım yapmak için daha fazla mali imkan olmadığının altını çizen Babacan, sözlerine şöyle devam etti:
"O noktada biz inanıyoruz ki, PPP ( Kamu özel sektör iş birliği) gibi özel-kamu ortaklığı modeller daha yoğun kullanılabilir. Daha çok özel kaynağı, kamunun yapısal yatırımlarına yönlendireceğiz. Bu konu üzerinde çalışmak lazım. Dünyada ders çıkarabileceğimiz başarı öyküleri var. Negatif faiz oranları çağındayız. Herkes, uzun dönem riski iyi yönetilebilen yatırımları aramakta ve altyapı yatırımları aslında bu konuda iyi bir fırsat."