Avrupa Birliği Yunanistan'ı gözden çıkarabilecek mi?
Abone olProf. Dr. Suat TEKER / Okan Üniversitesi, İİBF Dekanı
Avrupa'nın şımarık çocuğu Yunanistan'nın artık büyüme zamanı geldi sanırım. AB'ye kabul edildiğinden bugüne kadar milyarlarca Euro yardım / kredi / hibe alan fakat AB ekonomik kriterlerine gerçekte uymadığı halde, kriterlere uygun rakamlar beyan eden Yunanistan, AB'nin büyük ağabey rolündeki ülkeler (Almanya ve Fransa) gözünde ciddi bir kredibilite kaybına uğradı. Acaba bu tespitten yola çıkarak, AB'nin Yunanistan'ı gözden çıkaracağı sonucuna ulaşılabilir mi? Yunanistan'ın bütçe dengelerini yeniden kurabilmesi ve vadesi gelen borçlarını çevirebilmesi için, sadece Mayıs ayı içinde bulması gereken 20 milyar Euro'luk acil bir kaynağa ihtiyacı varken, Yunanistan'ın 4-5 milyar Euro'luk bir vergi ve önlem paketi açıklaması, vadesi gelen alacaklıları ve finansal piyasaları ne kadar inandırabilir! AB'nin büyük ağabeylerinin hesabını bilmeyen bu şımarık kardeşine iyi bir ders vermek istemesi doğaldır. Bu nedenle, Yunanistan kendi durumunun ciddiyetini anlayana, geniş kapsamlı kendi önlem paketlerini ortaya koyana ve bu paketleri uygulamaya başlayana kadar, büyük ağabeyler gelişmeleri kenardan seyreder görünecek ve destek için isteksiz olduklarını hissettirmeye çalışacaklardır. Büyük ağabeylerin bu davranışları, İspanya ve Portekiz gibi ekonomik dengeleri sağlıklı olmayan diğer AB ülkelerine de güzel bir örnek teşkil edecektir. Bu nedenlerdir ki, Yunanistan için AB üyeleri arasında yapılan kurtarma toplantılarında, çekimser kalan ve net desteğini açıklamayan hep Almanya olmuştur. Yunanistan'a gösterilen yolların hepsinde IMF'li çözümler bulunmaktadır. Son yapılan AB ve IMF ortak toplantısı sonrasında, AB'nin 20 milyar ve IMF'nin de 15 milyar Euro'luk bir destek vereceği açıklanmıştır. Daha önce AB'nin ve IMF'nin desteğini istemediğini ve ihtiyacı olmadığını kahramanca ifade eden Yunanistan Başbakanı, bu açıklamanın hemen ardından, bu desteği memnuniyetle kabul edeceklerini bildirmiştir. Aslında yaratılmaya çalışılan hava, Yunanistan'ın borçlarını kendi kendine çevirebilmesi için, finansal piyasalara IMF ve AB desteği ile güven aşılanmasıdır. Bu açıklamaların hemen ardından ise, Almanya bu pakete destek verip vermeyeceği konusundaki kararsızlığını yinelemiştir. Disiplinli ve düzenli bir Devlet ve toplum sistemine sahip Alman toplumuna, Yunanlıların AB sistemini yıllardır nasıl sömürdüğünü anlatmak son derece zordur. Olmayan zeytin ağaçlarına AB fonlarından yüklüce destek alan, fazlaca şişik kamu kadroları ile çalışan, verimliği düşük çalışanlarına ödenen yüksek ücretler, kayıtsız ekonomideki yükseliş, vergi kaçaklarının bir toplum kültürü haline gelmesi, çok yüksek emekli maaşları ve sosyal hakları görünümdeki Yunanistan'ın, öncelikle kendi yapısal problemlerini çözmeye yönelik isteğini ortaya koyması gerekir. AB ve IMF'nin Yunanistan'ın kısa vadede borç ödeme sorununa destek olması, Yunanistan'ın uzun vadeli yapısal sorunlarına bir çözüm olmayacaktır. Yunanistan'ın yapısal problemlerini kabul edip, uzun vadede vergi gelirlerini arttırıp, verimliliğe uygun ücret sistemine geçmesi, şişkin kamu kadrolarını azaltıp, yüksek kamu tüketimini dizginlemesi gerekmektedir. Sonuçta, AB Yunanistan'ı gözden çıkarmayacaktır / çıkaramayacaktır. Avrupa ülkeleri, Yunan halkının da bu sıkıntıyı paylaştığını görmeyi arzulamaktadır. Kişi başına milli geliri 20.000 dolar seviyelerinde olan Yunanistan, 1-2 yıl yerinde saydıktan sonra yine Avrupa'nın refahını tüketerek yoluna devam edecektir.