Ankara'dan AB'ye vize resti
Davutoğlu, "Konsey komisyona Türkiye ile vize muafiyetini hedefleyen bir yetki vermedikçe GKA ne imzalanacak ne de uygulanacaktır" diye konuştu.
Abone olANKARA - Dışişleri Bakanlığı, AB Adalet ve İçişleri Konseyi'nin "vize diyaloğu başlatma" kararının beklentileri karşılamaktan uzak olduğunu bildirdi. Avrupa Birliği adalet ve içişleri bakanlarının, öne sürülen şartları Türkiye'nin uygulamasına rağmen vize görüşmelerine başlanması için Avrupa Komisyonu'na yetki vermemesi üzerine Davutoğlu rest çekti.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önceki gün AB Adalet ve İçişleri Komiseri Cecilia Malmström ile yaptığı görüşmede, "Türkiye'nin, ikinci sınıf bir ülke olmadığını ve bu konudaki tavırlarının net olduğunu" belirtti. Davutoğlu'nun görüşmede, sözlü taahhütlere artık güvenlerinin kalmadığını, "taahhütlerin yerine getirilmesi durumunda kendi taahhütlerini de yerine getireceklerini" ifade etti.
Twitter'da paylaştı
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugün twitter aracılığıyla da şu mesajları verdi:
"AB ile ülkemiz arasında başlaması gereken vize muafiyeti süreci konusunda AB İçişleri Komiseri Sayın Cecilia Malmström ile son durumu konuştum. Sayın Malmström'e samimi çabaları için teşekkür ediyorum. Ancak Avrupalı dostlarımızın anlaması gereken nokta şu: Biz Türkiye olarak ikinci sınıf bir ülke değiliz. Her medeni halk gibi eşit muamele istiyoruz. Konsey komisyona Türkiye ile vize muafiyetini hedefleyen bir yetki vermedikçe Gerikabul Anlaşması ne imzalanacak ne de uygulanacaktır. Tavrımız net; Taahhüde karşı taahhüt, sözlü karara karşı sözlü karar, yazılı karara karşı yazılı karar, uygulamaya karşı uygulama."
AB içişleri bakanları, Türkiye ile müzakereleri geçen ay tamamlanan Geri Kabul Anlaşmasına onay vererek Ankara'yla vize diyaloğu başlatma kararı almıştı.
Karşı taraftan davet gelmesi halinde Ankara'yı ziyaret ederek görüşmeleri başlatmak istediğini dile getiren Malmström, bu kapsamda Türkiye ile kısa vadede vize konusundaki mevcut sorunların belirlenerek ve buna uygun çözümlerin aranabileceğini belirtmiş, yapılabilecekler arasında "işadamlarına çok girişli vizeler verilmesinin sistematik olarak teşvik edilmesini, konsoloslukların ülke geneline dağılımının iyileştirilmesini, vize uygulamalarının ve talep edilen belgelerin uyumlu hale getirilmesini ve öğrenciler ve araştırmacılar gibi bazı gruplara vize muafiyeti tanınmasını" sıralamıştı.