Akşener: Bu kriz iktidarın eseridir
İYİ Parti Başkanı Akşener, "Ağır bir ekonomik kriz yaşıyoruz. İktidar, bu mesele hiç konuşulmasın diye durmadan sahte krizler üretmeye çalışıyor. Suçu hep başkalarına atsa da hepimiz biliyoruz ki bu kriz iktidarın eseridir" dedi.
Abone olİYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Ağır bir ekonomik kriz yaşıyoruz. İktidar, bu mesele hiç konuşulmasın diye durmadan sahte krizler üretmeye çalışıyor. Suçu hep başkalarına atsa da hepimiz biliyoruz ki bu kriz iktidarın eseridir." dedi.
Akşener, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Tunceli'de iki askerin donarak şehit olduğunu anımsatarak, "21. yüzyılda askerlerimizin donarak şehit olması, yüreklerimizi yakıyor. YPG-PKK'lı teröristler, Suudi dolarlarıyla ısınıp, Amerikan dolarlarıyla donatılırken Türk askerlerinin üşümesini bile kabul etmiyorum. İkiyüz araçlık konvoylarınız, beşyüz milyon dolarlık dev uçaklarınız varken Mehmedimi donduran soğuktan koruyamıyorsunuz." değerlendirmesinde bulundu.
"Ağır bir ekonomik kriz yaşanıyor"
Türkiye'de ağır bir ekonomik krizin yaşandığını ve vatandaşın cebindeki paranın her geçen gün eridiğini savunan Akşener, şöyle devam etti:
"Ağır bir ekonomik kriz yaşıyoruz. İktidar bu mesele hiç konuşulmasın diye durmadan sahte krizler üretmeye çalışıyor. Suçu hep başkalarına atsa da hipimiz biliyoruz ki bu kriz iktidarın eseridir. Millet aş istiyor, iş istiyor, millet elektrik faturalarının derdinde. Sırada doğalgaz var, millet onu düşünüyor. Erdoğan, gizlemeye çalışsa da tablo ortada. Bankalar, batık kredi deposu haline geldi. Ev, otomobil, beyaz eşya satışları durdu. Konkordatolar patladı. Firmalar ardı ardına iflas ediyor. İşçilerin alacakları ödenemiyor. Şirketler, işçi çıkararak ayakta durmaya çalışıyor. Sanayi üretimi düşüyor, esnaf siftah yapamıyor, çiftçinin mahsulü para etmiyor, maaşlar eridi."
Hükümetin aldığı tasarruf tedbirleri üzerinde de duran Akşener, alınan tedbirlerin ekonomiye en az zarar verecek kalemler üzerinde yapılması gerektiğini, aksi takdirde krizin daha da derinleşeceğini dile getirdi.
Tasarruf tedbirlerinin, yatırım harcamalarında gerçekleşeceğinin 2019 bütçesinde görüldüğünü ve bunun da yanlış bir tercih olduğunu ileri süren Akşener, "İktisattan biraz anlasalar küçülme eğilimine girmiş bir ekonomide yatırım harcamalarını kısmanın işleri daha da kötüye götüreceğini bilirler. Şirket değil, ülke yönetiyorsunuz. Özel sektör ve vatandaş borç içinde yüzerken, kredi bulamazken ve güven kaybı yaşarken, kamu yatırımlarının kısılması, ekonomiyi durma noktasına getirecektir. Bu da iflasların ve işsizliğin daha da artmasına yol açacaktır." diye konuştu.
Fındık fiyatları
Üreticilerin, elindeki fındıkları sattıktan sonra fındık fiyatının açıklandığını, bundan dolayı da mağduriyetlerin ortaya çıktığını savunan Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Karadeniz iki aydır feryat ediyor, 'Fındık fiyatlarını açıklayın' diyor. Kimseden ses çıkmadı. Durdu durdu, 27 Ekim'de açıkladı. Fiyat 14 lira, Giresun kalitede 14 buçuk lira olarak açıklandı. 15 lira olsun dedik ama bu fiyattan da memnunuz. Açıklandı ama üreticinin elinde fındık kalmadı. Fındık üreticisi, ürününü 11 liradan, 12 liradan aracıya sattı. Borç bini aşmış, nasıl beklesin? Evlatlar evlenecek, nasıl beklesin? Peki ne oldu? Kilo başına 3 lira, uyanık tüccarın cebine girdi. Ton başına 3 bin lira eder. Yazık değil mi fındık üreticisine? Aradaki zararı kim karşılayacak?"
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti
Gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan devletinin bir operasyonu olduğunu ve katillerin elini kolunu sallayarak Türkiye'den ayrıldığını öne süren Akşener, "Petro-dolarlar için. Bunu anlamak için, konsolosluğu karış karış gezmenize gerek yok. Bunlar, Suudi yönetiminden, prensten gizli iş çevirecek, sözüm ona, Suudi prensini kötü duruma düşürecek, sonra da ilk fırsatta yine Suudi Arabistan’a dönecek. Bu mümkün müdür? Trump'la el ele verdiniz, bizimle alay mı ediyorsunuz? Bu cinayet için, Türkiye bilerek seçilmiştir. Çünkü biliyorlar ki başka ülkede, böyle bir cinayet işlense, o konsolosu da infaz timini de kolunu kıvırıp alırlar. Ve hepsini, bir saate kalmaz konuştururlar." görüşünü savundu.
Rabia işareti ile binlerce yıllık devlet örfünün kenara koyulduğunu savunan Akşener, "Mısır'dan 4 parmak ithal etti. Rabia demiyorum, dört parmak diyorum. Çünkü yüreğim yanıyor. Rabia'yı da İsrail sofralarında bırakıp geldi. Her sözünü tartacaksın. Ettiğin lafın nereye gittiğini bileceksin. Milliyetçiliğe dil uzatıyorsan, milliyetçilerin cevabını da suratına suratına yiyeceksin. Yeter artık. Tek devlet değil, Türk devleti. Tek vatan değil, Türk vatanı. Tek bayrak değil, Türk bayrağı. Tek millet değil, Türk milleti." ifadesini kullandı.