ABD piyasalarındaki değişik faiz oranları bize neler anlatıyor?
Abone olA. Levent ALKAN / Araştırmacı-Yazar
Bitmeyen endişe: Merkez bankaları nasıl kredi piyasalarını destekleyen uygulamalarını sıkı para politikasına dönüştürecek? Ayrıca bu dönüşümlerin ekonomileri ile şirketlerine etkisi hangi ölçülerde olabilecek? FED politika faizleri olan "federal fon" oranını ağustos, eylül, ekim, kasım, aralık aylarından birinde artıracaktır. Böylece FED, para politikasında düğmeye basmış olacaktır. Burada, FED ile diğer merkez bankaları arasında temel bir ayırım göze çarpacaktır. Merkez bankaları trafik ışıklarında bekleyen araçlar gibi düşünülürse eğer; 2010 yılında politika faiz değişikliği yapabilecek yegane merkez bankası FED olacağı için, merkez bankaları içinde yeşil ışık yandığında geçebilecek tek banka da o olacaktır. Diğerleri, sonraki yeşil ışıkları beklemeye devam edeceklerdir.
Tablo. Uygulamada yer alan faiz bazı oranları
2010
Şub.12 Şub.05 Oca.29
Federal fon faizi Efektif 0.13 0.13 0.11
Özel sektör Finans dışı 1-Aylık 0.12 0.11 0.13
Tahvili Finans 1-Aylık 0.15 0.15 0.11
DS (ikincil piyasa) 1-Aylık 0.16 0.17 0.16
Eurodollar Depozito 1-Aylık 0.28 0.28 0.30
En İyi Kısa Vadeli Kredi 25 Banka(Ort) 3.25 3.25 3.25
İskonto Penceresi Birincil Faiz 0.50 0.50 0.50
Hazine Bonosu 4-Hafta 0.05 0.04 0.02
1-Yıllık 0.34 0.30 0.32
Hazine B Sabit Vade 1-Aylık 0.05 0.04 0.02
1-Yıllık 0.35 0.33 0.35
5-Yıllık 2.34 2.33 2.48
Hazine B Enf. End. 5-Yıllık 0.39 0.35 0.42
Faiz Oranı Swapı 1-Yıllık 0.53 0.50 0.53
5-Yıllık 2.65 2.67 2.76
Finansman Moody's Mevsimsel Aaa 16 5.36 5.29 5.26
Bonosu Baa 6.36 6.25 6.25
Bonolar Eyalet&Yerel 4.34 4.36 4.33
İpoteğe Dayalı Men. Akdi 4.97 5.01 5.03
İskonto penceresi
İskonto penceresi altında; birincil, ikincil ve dönemsel faiz oranları uygulamaları yer alır. En aktif kullanımı acil koşullarda devreye giren birincil faiz oranlarıdır.
Birincil faiz oranları (Primary Rate)
FED'in bankalara acil fon ihtiyaçlarını karşılamak üzere sağladığı genellikle gecelik vadedeki fondur. Normal şartlar altında bu fon kaynağına nadiren başvurulur. Çünkü bankalar, rezervlerinde günlük hassas ayarları gerektiren fonları birbirlerinde karşılıklı işlemleri sayesinde karşılarlar. Piyasanın cendereye sokulduğu, kuzgunun yavrusunu dahi bulamadığı; gergin, oynak, bankaların birbirlerine karşılıklı kredilerde kılı kırk yardığı, ihtiyatlı, şüpheci yaklaştığı dönemlerde devreye girecek bir uygulamadır. İşte o zaman, borç verenlerin en sonuncusu (LOLR) merkez bankasının önemi ortaya çıkar. Bu oran maalesef bankalar en iyi oranı (prime loan) ile karıştırılmaktadır. Oysaki birisi bankalardan alınan ağırlıklı ortalamalar, diğeri ise içsel ve dışsal faktörlerin tanımladığı geçici likidite ihtiyacına merkez bankasının tanımladığı orandır. Kaldı ki, federal fon oranı ile arasında her zaman bir spred bulunur. Bu spred, artan likidite koşullarına göre genişler ya da daralır. Bu nedenledir ki, para arzının kontrolünde önemsiz bir faiz oranıdır.
İskonto penceresini para arzı aracı olmaktan men eden mekanizma; bakın, suyun aklı gibi nasıl işliyor. Çatılardan sızan suları gözlemleyin. Su kendine en kestirme yolu bulur her zaman. Oluktan aşağı doğru sızacağı, doğal bir çörten oluşturur kendince. Yağmur çişeliyorsa ya da normal yağıyorsa, en kestirme yoldan sonraki oluklar boş kalırlar. Ancak sağanak yağmur yağarsa durum farklıdır. İşte o zaman, bu oluklardan da şakır-şakır su tahliyesinin olduğu görürüz. İskonto penceresi de piyasanın sağanak yağmuru andıran yüksek stress yüklü dönemlerinde devreye giren faiz oranları olarak yer alırlar. 11 Eylül 2001 saldırılarının hemen ardından toplam fon talebi dramatik bir şekilde artış görtermişti. Bankalara yönelik iskonto penceresi işlemleri hacmi, 46milyar USD ile günlük ortalamalarının 200 defa fazlasını karşılık geliyordu. Bankaların birbirlerine yönelik fonlama işlemleri likiditeyi kurutmuştu. FED'in açtığı iskonto penceresi kolaylığı sayesinde likidite her zaman canlı kalabilmişti.
İkincil faiz oranları (Secondary Rate)
Brincil oranını baz alsa da, ikincil oran her zaman birincil orandan (koşullara göre değişse de örneğin 50 baz puan kadar) daha fazla bir faizi ifade ederler.
Dönemsel faizler (Seasonal Rate)
FED'in belirli sektörler için, belirli vadelerle tanımladığı oranlardır. Bu sektörler; enerji, perakende sektörü, lojistik, turizm gibi, reel sektörün çeşitli kollarına 9 aya kadar uzanabilen dönemsel vadellerde faizler sunar.
Bankalar en iyi oran (Prime Rate)
Aktif büyüklüğü açısından (ulusal ölçekli) en büyük 25 temel ticari bankanın, kısa vadeli ticari kredilerinde kullandığı faizlerin ağırlıklı ortalama faizidir.
Sözleşmeye dayalı ipotek menkul kıymet oranları (Conventional Mortgage Rate)
Sözleşmeye dayalı düzenlenen kredi faiz oranlarıdır. Bu oranlar genellikle Freddie Mac ve Fannie Mae tarafından düzenlenmiş oranlardır. Sözleşmeye dayalı ipotek menkul kıymet oranları, değişken ya da sabit oranlı olabilmektedir. Bu menkul kıymetler sıkça, ipoteğe dayalı menkullerin oluşturduğu paketlerin içine girdiğini görüyoruz.
Depo sertifikası (Certificate of Deposit)
Vadeli mevduatı tanımlayan bir hesabıdır. Sabit vade ve genellikle sabir faiz oranı ile sigortalanmışlardır. DS olarak tanımlanan oranlar, ABD'de işlem gören depo sertifikalarını alıp satan üye temsilcilerinin alış oranının ağırlıklı ortalamasını ifade eder.
Eurodolar depozito (Euro - dollar Deposits)
Eurodollar tanımı, FED'in tahakkümü altındaki ABD dışı bankalardaki USD'ı ifade etmektedir. Sonuçta bu depozitolar, ABD'nin kendi içindekilerine kıyasla çok daha az regülasyona tabidirler ve bu nedenle de daha yüksek majlarla alınıp satılırlar. Baştaki Euro eki Avrupa ile sınırlı bir kapsamı ya da Euro para birimini çağrıştırmasın. Eurodolar'lar Tokyo'da, ya da başka yerlerde de pek tabii olabilirler. Bu enstrümanlar ilk olarak Avrupa bankaları için oluşturulmuştu.
Özel sektör tahvili faiz oranları (Commercial Paper Rate)
Küresel para piyasalarında 1 günle 270 gün vade arasında değişen teminatsız emre yazılı senetlerdir. Bankalar ya da özel sektor şirketleri tarafından çıkartılabilirler.
Finansman bonosu faizleri (Corporate Bonds Rate)
Şirketler tarafından ihraç edilmiş bonolardır. Şirket, işlerini genişletmek amacıyla çıkardığı bonoyla para toplarlar. Genellikle uzun vadeli oluşturmuş bonolardır. En kısa vadeleri 1 yıldan başlayan borçlanma enstrümanlarıdır.