AB'nin tavrından Ortadoğu ülkeleri de etkileniyor
Devlet Bakanı Bağış'a göre, Türkiye'nin AB'ye üyeliği konusunda gösterilen olumsuz tavırlar Türkiye'yi örnek alan Ortadoğu ülkelerinide olumsuz etkiliyor.
Abone olANKARA - Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, bazı AB üyesi ülkelerin dar görüşlülüğü nedeniyle Türkiye'nin AB üyeliği hedefinden uzaklaşmasının, kalkınma ve demokratikleşme süreçleri için Türkiye'yi öncü olarak gören milyonlarca kişinin cesaretini kıracağını, ayrıca demokrasi, kültürel çeşitlilik ve çoğulculuk gibi evrensel değerleri teşvik eden ve normatif bir güç olmayı hedefleyen Birliğin inandırıcılığını zedeleyeceğini bildirdi.
Bakan Bağış, "European Voice" için kaleme aldığı "Türkiye'nin AB Süreci: Milyonlar İçin İlham Kaynağı" başlıklı makalesinde, Ortadoğu ve Kuzey Afrika isyan dalgalarıyla çalkalanırken, Türkiye'nin demokratikleşme ve sosyo-ekonomik dönüşümüyle bölgedeki değişim yanlısı gruplar için gerçek bir ilham kaynağı olduğunu belirtti.
Türkiye'nin ön plana çıkmasında, bölgedeki ülkelerle Osmanlı dönemine kadar uzanan tarihi bağlarının etkili olduğunu ifade eden Bağış, şunları kaydetti: "Ama Türkiye, günümüzde daha ziyade toplumunu, ekonomisini ve politikalarını dönüştürmesiyle, güçlü ve demokratik bir bölgesel aktör haline gelmesiyle ilham kaynağı olmaktadır. Türkiye'nin uluslararası yapılara güçlü biçimde bağlanmış olması, toplumsal dinamizmi güçlendirmiş, demokrasinin sağlamlaşmasını teşvik etmiştir."
Türkiye'nin üyeliği Ortadoğu için değişim sebebi
New York'taki Faslı bir taksi sürücüsünün ya da Londra'daki Mısırlı bir garsonun, "Türkiye bir gün AB üyesi olacak mı" sorusuyla karşılaşmanın şaşırtıcı olmadığını belirten Bağış, Ortadoğu halkları, medyası ve hükümetlerinin Türkiye'nin AB sürecini yakından takip ettiğine işaret etti.
Otoriter rejimleri devirmeye çalışan Arapların bugün için özgürlük ve değişim, yarın için demokrasi ve refah istediğini dile getiren Bakan Bağış, Türkiye'nin AB'ye katılımının onlar için olumlu bir işaret olacağını bildirdi.
Türkiye'nin AB'ye katılımının, yüzyıllardır Batılı yapılar tarafından dışlandıklarını düşünen milyonlarca kişi için de önemli bir gösterge olacağını vurgulayan Bağış, yazısında şu ifadelere yer verdi:
"Türkiye'nin Birliğe katılım sürecinde karşılaştığı çifte standartlar, Müslüman dünyasında bu eski düşüncelerin yeniden ortaya çıkmasına neden olmakta ve AB'nin bir değerler manzumesini mi temsil ettiği, yoksa kendisini 'Hristiyan Avrupa' olarak mı tanımladığı sorusunu gündeme getirmektedir. Çifte standartlar, yalnızca bölgedeki reform hareketleri bakımından olumsuz etki yaratma riski taşımıyor, ayrıca AB'nin, savunduğu temel değerler konusundaki samimiyeti bakımından da şüpheleri arttırıyor.
Bazı AB üyesi ülkelerin dar görüşlülüğü nedeniyle Türkiye'nin AB üyeliği hedefinden uzaklaşması, kalkınma ve demokratikleşme süreçleri için Türkiye'yi öncü olarak gören milyonlarca kişinin cesaretini kıracaktır. Bu ayrıca, demokrasi, kültürel çeşitlilik ve çoğulculuk gibi evrensel değerleri teşvik eden ve normatif bir güç olmayı hedefleyen Birliğin inandırıcılığını zedeleyecektir. Gerçek bir küresel güç olmayı isteyip istemediğine AB karar verecektir."