8 yeni film vizyona giriyor - Fragmanları izleyebilirsiniz
Bu hafta 8 yeni film ülke sinemalarında gösterime girecek. Gerilim fimlerinin öne çıktığı haftada "Pazarları Hiç Sevmem" tek Türk filmi olarak öne çıkıyor.
Abone olİSTANBUL - Bu hafta 8 yeni film gösterime giriyor. Gerilim fimlerinin öne çıktığı haftada "Pazarları Hiç Sevmem" tek Türk filmi olarak öne çıkarken sinema severlerin uzun zamandır beklediği gerilim filmi The Raven - "Kuzgun" 50 kopya ile gösterime giriyor.
Komedi soslu "suç", "romantizm" ve "dram" temalı filmlerin gösterime girdiği haftada 3 gerilim filmi korkuseverleri seçim yaparken zorlayacak.
Pazarları Hiç Sevmem
Rezzan Tanyeli'nin yazıp yönettiği, Melisa Sözen, Hasibe Eren, Ayşen Gruda gibi isimlerin yer aldığı film hayatlarının en kötü döneminde bir araya gelen iki gencin romantk öyküsünü dramatik bir dille anlatıyor. Ayrılık, yol, düğün, cenaze, takıntılar ve insanlık halleri üzerine anlatılan bir hikaye olan filmin "İstanbuldayım" isimli parçasını Nil Karaibrahimgil besteledi.
The Raven / Kuzgun
1408, Identity gibi gerilim fimlerinde kariyerinin aksine başarılı bir rol sergileyen John Cusack, "The Raven'da efsanevi yazar Edgar Allan Poe'ya hayat veriyor. Gerilim öykülerinin babası sayılan Edgar Allan Poe'nun en bilinen şiiri "Kuzgun"*dan adını alan filmde, yazarın anlattığı öykülerden yola çıkan bir katilin seri cinayetler işlemesi üzerine onu durdurmaya çalışan dedektif ile Poe'nun hikayesi anlatılıyor.
The Cabin in the Woods / Dehşet Kapanı
Senaryosu ile dikkat çeken gerilim filmi Dehşet Kapanı 68 kopya ile haftanın filmleri arasında en çok gösterim şansı bulacak olan yapım. İzleyicilerden oldukça olumlu tepkiler alan film klasik bir korku hikayesi gibi başlıyor; 5 genç iyi vakit geçirmek için şehirden uzakta bir dağ evine giderler ve başlarına olmadık işler gelir. Ancak gençlerin seçtikleri kulübede sıradan korku filmlerinin aksine kötü ruhlar ya da zombilerle değil organize bir "grup"a karşı mücadele vermek zorunda kalırlar.
Lost gibi fenomene dönüşen bir dizinin yazarlarından olan, Cloverfeld gibi sıradışı bir filmin senaryosunda da imzası bulunan Drew Goddard'ın yazıp yönettiği film 2009 yılında çekilmesine rağmen yapımcı MGM'in ısrarı üzerine 3D olarak gösterime sokulmak istenmiş olan film, gecikmeli olarak 2D olarak vizyona girdi.
Black Gold / Kara Altın
2011 yapımı film 1930'larda Arap yarımadasında "kara altın" petrol mücadelesi döneminde "arada kalmış" bir Arap prensinin öyküsünü anlatıyor. Jean Jacques Annaud'un yönettiği filmde başrolde Antonio Banderas rol alıyor. Filmin prensesini ise Slumdog Millionaire filminin güzel aktrisi Fredia Pinto oynuyor.
Flypaper / Çifte Soygun
Aynı anda iki farklı çetenin soymaya çalıştığı bankada arada kalan bir adamın hikayesinin anlatıldığı komedi-suç temali filmin başrolünde romantik komedilerin yeteneksiz ama yeterli ismi Patrick Dempsey rol alıyor.
La Delicatesse / Aşkın Renkleri
Başrolünde Amelie filmiyle tüm dünyanın dikkatini üzerine çeken Audrey Tautou'nun olduğu Aşkın Renkleri haftanın tek fransız filmi. Romantik komedi türündeki filmde 3 yıl önce kaybettiği kocasının yasını tutan bir kadının tekrar aşkı bulması anlatılıyor.
Babycall / Ölümün Sesi
İki güçlü gerilim filminin gösterime girdiği haftada vizyona giren "Ölümün Sesi" 10 salonda yer bulabilmiş bir Norveç yapımı. If Bağımsız film festivalinde de gösterilen film, ortalama br Holywood filmi kıvamında. Ejderha Dövmeli Kız filminin başrolü Noomi Rapace bu filmde de başrolde.
The Best Egzotic Marigold Otel / Marigold Otel'inde Hayatımın Tatili
John Madden'in yönettiği komedi filmi, Deborah Moggach'ın "These Foolish Things" isimli kitabından uyarlama. Judi Dench ve Maggie smith, Tom Wilkinson'la başrolü paylaşıyorlar.
* Edgar Allan Poe'nun "Kuzgun" şiiri
Bir zamanlar kasvetli bir geceyarısı, unutulmuş eski bilgilerin
Tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum,
Yorgun ve sıkıntılı-
Uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki,
Bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca
Oda kapımı çalan-çalan birisi gibi.
'Odamın kapısını tıklatan' diye söylendim 'bir konuk-
Başka bir şey değil, yalnızca bu.'
Ah, iyice anımsıyorum ki o hazin Aralıktı;
Ve zemine vuruyordu sönen her bir közün yansısı.
Sabahı istiyordum şevkle; -Boş yere
Aramıştım
Ödünç bir avuntuyu kederden-
Yitik Lenore'un kederinden-
O eşsiz ve pırıl pırıl kızın, meleklerin Lenore
Diye andığı-
Buralarda, anılmayacak artık adı.
Ve mor perdelerin belirsiz, hüzünlü, ipeksi
Hışırtısı
Önceden hiç duyulmamış tuhaf kokularla dolduruyor-
Tir tir titretiyordu beni:
Öyle ki: çarpıntımı bastırmak için tekrarladım.
'Oda kapımdan girme izni isteyen bir konuk
bu-
Oda kapımdan girme izni isteyen
Geç bir konuk:
Başka bir şey değil, budur bu.'
O sıra cesaretimi toplayıp: daha fazla
Oyalanmadan,
'Sir' dedim, 'ya da Madam, affınızı dilerim
Ama
Gerçek şu ki dalıyordum ve siz öylesine yumuşak
Bir tıkırtıyla geldiniz,
Ve öylesine hafifçe tıklattınız-tıklattınız
Oda kapımı ki,
Duyduğumdan pek emin değilim sizi'-diyerek kapıyı
Açtım burda; -
Karanlıktan başka bir şey yoktu orda.
Orda durdum, korku ve merakla karanlığın içine
Baktım uzun süre,
Kuşkuyla, kurarak hiçbir ölümlünün cüret edemediği
Hayalleri;
Ama sükunet bozulmadı ve sessizlik bir ipucu
Vermedi,
Ve fısıltıyla söylenen tek sözdü orda
'Lenore? '
Buydu fısıldadığım, mırıltılı bir yankıyla geri gelen
O söz 'lenore'
Başka bir şey değil, yalnızca bu.
Odama dönerken alev alev yanarak
Ruhum
Aynı tıkırtıyı işittim yine ilkinden biraz daha
Kuvvetlice.
'Kesinlikle' dedim, 'kesinlikle bir şey var penceremin
Kafesinde;
Öyleyse neymiş bakalım ve bu esrarı
Çözelim; -
Rüzgardır, başka bir şey değil bu.'
Açıverince kepengi, eski devirden kalma
Azametli bir kuzgun
Kanat çırpıp sallanarak adım attı
İçeriye;
Ne bir selam verdi ne bir an durdu ya da
Oturdu;
Ama bir Lady'nin ya da Lord'un edasıyla
Tünedi kapımın üstüne-
Oda kapımın üstünde bir Pallas büstüne kondu-
Konup oturdu hepsi bu.
Derken ciddi ve haşin suratıyla bu abanoz kuş,
Kaderimi gülümsemeye dönüştürdü,
'Sorgucun kırkılmışsa da hiç kuşkusuz' dedim
Korkak değilsin sen,
Gecenin kıyısından gelen
Suratsız ve yaşlı kuzgun-
Gecenin Plutonian kıyısındaki saygı değer adın nedir,
Söyle bana.'
Kuzgun dedi ki 'birdahaasla.'
Çok şaşırmıştım bu çirkin kuşun konuştuğunu duyup
Böylesine açıkça,
Pek alakalı olmasa-yanıtı pek anlamlı olmasa da;
Çünkü kabul etmeliyiz ki yaşayan kimse henüz
Mazhar olmadı oda kapısının üstünde bir
Kuş-
Kuş ya da hayvan görmeye oda kapısının üstündeki
Büstte,
Bir isimle 'birdahaasla' diye.
Ama kuzgun, sessiz büstün üstünde tek başına
Yalnızca bu sözü söyledi, sanki bu bir tek sözle
İçini dökmüş gibi.
Sonra başka birşey söylemedi- ne de bir tüyünü
Oynattı-
Ben mırıldanana dek, 'önceden uçtu diğer
Dostları-
Sabahleyin beni terk edecek, umutlarımın
Önceden uçup gittiği gibi.'
O zaman