'Sırtınızı yurtdışı borçlanmaya dayamayın'
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankalara uyarılarda bulunduğu TBB’nin Genel Kurul toplantısında mevduatın daha kıymetli bir kaynak olduğunun altını çizdi
Abone olBORSA / FİNANS SERVİSİ
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye Bankalar Birliği’nin Genel Kurulu’nda Türk bankacılık sektörünün tepe yöneticilerine “Elden gelen öğün olmaz, o da her zaman bulunmaz” atasözünü hatırlatarak “Halkın mevduatı başka, yurtdışından gelen vadesi belli olan kaynak başka” dedi. Babacan, Mevduatın daha kaliteli bir kaynak olduğunu, yurtdışından borçlanmanın ise sırtımızı dayayabileceğimiz bir kaynak olmadığını dikkate almamız lazım” diye konuştu. Yurtdışı borçlanmalara yeni düzenleme gelebileceği sinyalini de veren Babacan, “Bunu da belki önümüzdeki dönemdeki düzenlemelerde biraz dikkate almak gerekecek” ifadelerini kullandı.
TBB’nin 57’nci Genel Kurulu’nda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son bir yılda bankacılık sektöründe kredilerin toplamının mevduatı geçtiğini söyledi ve ekledi: “Demek ki bankalarımız mevduatın tamamını kredi olarak kullandırdığı gibi artık yabancı kaynaklardan da kredi kullandırmaya başladı. Bu noktada biraz ölçülü olmak gerekiyor. Kendi halkımızın mevduatı başka, dışarıdan gelen vadesi belli kaynak başka. İkisine aynı kalitede bakamayız. Bunu da belki önümüzdeki dönemdeki düzenlemelerde biraz dikkate almak gerekecek.” Yurtdışında borçlanan bankaların Hazine’nin 7-8 kat talep almasının güzel olduğunu ama dikkatli olmakta da fayda olduğunu kaydeden Babacan, ileride bir sorun olduğunda yurtdışı kaynakları yeniden çevirmenin zor olabileceği dönemler gelebileceği uyarısında bulundu.
Güven ortamının kıymetini bilin
Deneyimlerin, finans sektöründen kaynaklanan krizlerin daha uzun sürdüğünü ve etkilerinin daha derin olduğunu gösterdiğini dile getiren Babacan, “Güven ortamının kıymetini bilmemiz gerekiyor. Mevcut ortamı kaybettirecek adımlardan kaçınalım” değerlendirmesini yaptı. Bankaların güven müesseseleri olduğunu belirten Babacan, “Güven zincirindeki herhangi bir kırılma önce bankacılık sektöründeki bozulmaya hem de ekonominin genelinde ciddi olumsuz tabloya sebep oluyor” dedi.
Babacan, “Bankacılık sektörü ile ilgili düzenleme ve denetimlerin son derece dikkatli, titiz bir yaklaşımla, rasyonel bir anlayışla ve popülizme prim vermeden yapılması gerekiyor” diyerek şöyle devam etti: “Dünya örnekleri incelendiğinde 2 tür popülizm var. Birinci tür popülizmde geniş kitleleri, kredi kullanan kitleleri düşünerek, onlara hoş gelecek düzenlemeleri siyaseti de biraz karıştırarak yapmaktır. İkinci tür popülizm de bankacılık lobilerinin oluşturduğu popülizmdir. Bazı gelişmiş ekonomilerde öyle kuvvetli lobiler var ki son derece yanlış düzenlemelerin kısa vadede avantaj kazandıracak ama orta ve uzun vadede ülkeye komple kaybettirecek düzenlemeleri empoze ediyorlar. Her iki tür popülizmden de uzak durmak gerekiyor.”
Bitcoin çok tehlikeli
Bitcoin konusunda da uyarılarda bulunan Babacan, “Bitcoin gerçekten çok tehlikeli bir iş” diyerek Merkez Bankası’nın da bu konuda kendilerini bir sene önce uyardığını kaydetti. Finansal Tüketicinin korunması için BDDK'yı görevlendirdiklerini belirten Babacan, “Bu konuda BDDK bugünlerde yoğun bir şekilde buna çalışıyor” dedi. Harcamalar konusuna dikkati çeken ve bunun için tedbirler alındığını hatırlatan Babacan, “Elimizde gerektiğinde kullanılabilecek çok geniş enstrüman seti var” açıklaması yaptı.
Öztekin: Karlılık yakalanacak
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin, bankacılık sektöründe bu yılın ilk çeyreğinde, geçen seneye göre daha az kar edilmiş olmasını, konjonktürel bir gelişme olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, “Beklentimiz sektörün karlılığının geçen yılın rakamlarını yakalayacağı yönündedir” açıklamasını yaptı.
Yükler kalıcı olmasın, gri alanlar netleşsin
TBB Başkanı Hüseyin Aydın, sektöre doğrudan ve dolaylı ek yük getirilmesini istemediklerini belirterek, “Geçici olarak getirilen yüklerin kalıcı olmasını istemiyoruz, tıpkı şube açımında olduğu gibi. Gri alanların netleştirilmesini istiyoruz, bu bizim enerjimizi alır” dedi. Aydın, getirilen ek yükler nedeniyle yaklaşık 3 puan düşerek yüzde 15.8’e gerileyen sermaye yeterlilik rasyosuna da değinerek “Sermaye tamponlarından geçmişte alınmış olanları BDDK’dan talep ediyoruz”diye konuştu. Tüketici ile bankalar arasında zaman zaman çıkan olayların banka bazında çözülmesi gerektiğini tüm sektöre ‘yük’ olarak gelmemesi gerektiğine de işaret eden Aydın, “Bazı üyelerimizin kamuoyundaki söylem ve eylemleriyle, bizden talepleri çelişiyor. O zaman kamuoyunda farklı bir algı yaratılıyor. Buna bankalarımızın hassasiyet göstermesini rica ediyorum. Hangi banka, kim, hangi yanlışı yapıyorsa sınırlandırma ve cezalandırmanın ona yönelik yapılması lazım” dedi. Konfeksiyon usulü eleştirileri doğru bulmadıklarını da belirten Aydın, bankacılık sektörünün teminatsız kredi veremeyeceğini çünkü bu konuda zimmet maddeleri gibi yasal zorunlulukların olduğunu söyledi. Aydın ayrıca ortalama risk düzeyindeki bir müşteri için TL sadece kaynak maliyeti, kamusal yükler ve operasyon maliyeti ile TL ticari krediler için faizin yüzde 15’e ulaştığı hesabını da paylaştı. Aydın şöyle dedi: “Mart ayında TL mevduatın ortalama maliyeti yüzde 7 düzeyindedir. Vergi ve diğer düzenlemelerden kaynaklanan kamusal yükler 5 puan, operasyon ve risklerden kaynaklanan maliyetler ise 3 puan maliyete ek getirmektedir. Son olarak, sermayenin getirisi de eklendiğinde faiz oranı, TL ticari krediler içinyüzde 15’e ulaşmaktadır.”