'Nevruz mesajının içeriği önemli'
HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş, ''Nevruz'da hangi kapsamda bir çağrı yapılacağını henüz bilmiyoruz. Mesaj nasıl verilirse verilsin, bizim için mesajın içeriği de önemlidir" dedi.
Abone olHDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, partisinin genel merkezinde, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu heyetini kabulü öncesinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, ''Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'artık Kürt sorunu yoktur. Daha ne istiyorsunuz? Cumhurbaşkanı da çıktı. Başbakan da çıktı'' sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusu üzerine Demirtaş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim yaklaştıkça, seçime dönük propaganda amaçlı bir gündem oluşturmaya çalıştığını iddia etti.
Demirtaş, ''Her seçim dönemi denediği ve tekrarladığı bir mevzudur. Göreceksiniz, yakın zamanda, Abdullah Öcalan'ı astın asmadın tartışması da başlatacaktır. Bunlar seçim öncesi, seçime dönük, milliyetçi oylara dönük söylemlerdir. Çok da Cumhurbaşkanının içinden geldiği gibi konuştuğu dönemler değil, seçim dönemleri'' dedi.
Türkiye'nin özgürlük ve demokratikleşme gibi temel sorunlar bulunduğunu dile getiren Demirtaş, ''Kendisine kalsa, 'bu ülkede hiçbir etnik grubun sorununu dile getirmesin' düşüncesindedir. Herkesin sorunu var. En büyük sorun da bugün tekleşme, diktatörleşme, baskı ve otorite sorunudur. Bu sorunun da adı AKP sorunudur. Bize göre Türkiye'nin en acil ve en ciddi sorunudur. İnşallah 7 Haziran'da bu sorunu biz çözeceğiz'' diye konuştu.
10:10 16.03.2015
Nevruz'daki mesajın sesli veya görüntülü olması tartışması
Demirtaş, ''İmralı ziyaretinin ardından Sırrı Süreyya Önder'in bazı açıklamaları oldu. Sizin izlenimleriniz nedir ve 21 Mart için beklentileriniz nedir mesajla ilgili?'' sorusuna, "Nevruz'da hangi kapsamda bir çağrı yapılacağını henüz bilmiyoruz. Yazılı olarak bir metin hazırlanacak. Zaten İmralı'da bununla ilgili bir tartışma yürütüldü" karşılığını verdi.
Nevruz çağrısının, nisan ayında bir kongre toplanması şeklinde bir çağrı içermediğini dile getiren Demirtaş, ''Bugüne kadarki niyet beyanlarının çok güçlü bir şekilde vurgulanmasını bekliyoruz'' diye konuştu.
Bu mesajın yazılı yerine, bu defa sözlü veya görüntülü olması tartışmalarının bulunduğunu hatırlatan Demirtaş, "hükümetin tüm bu tartışmaları kendilerinin ortaya attığını" iddia ettiğini, ancak bunun İmralı'da aylardır tartışılan bir mevzu olduğunu savundu.
Demirtaş, bunun kendilerinin bir beklentisi veya dayatması olmasından çok, İmrali'da konuşulan bir konu olduğunu vurgulayarak, HDP'nin bu konuda ''zorluk çıkartıyormuş gibi'' yansıtılmasını haksızlık olarak niteledi. Demintaş, şu ifadeleri kullandı:
''Sonuçta mesaj nasıl verilirse verilsin, bizim için mesajın içeriği de önemlidir. Ama görüntülü veya sesli olması kamuoyunda mesajın etki gücünü arttıracaktır. Bunu desteklemiştik. Hükümet, karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar misali... İmralı'da söylenen her şeyi, İmralı'da çıkışta inkar ediyor. Bu da hükümetin güvensizlik mevzusunda kendi durumunu daha da derinleştiriyor ve daha da ciddi bir kriz haline dönüştürüyor. Biz her şeye rağmen barış sürecinin ilerlemesi gerektiği kanaatindeyiz ve HDP olarak buna katkı sunmaya devam edeceğiz. Bu ülkenin her şeyden önce barışa ihtiyacı var. Akan kan durmuşken, bunu kalıcı hale getirmek hepimizin boynunun borcudur. HDP olarak, AKP'nin hiçbir politikasına, barış ve özgürlük konusundaki politikasına güvenmiyoruz.''
İmralı Adası'na mahkumların nakli
Bir gazetecinin, ''Sayın Sırrı Süreyya Önder'in sekreteryaya ilişkin açıklamaları oldu. Beş mahkumun İmralı'ya gideceğine yönelik isimler netleşti mi?'' sorusuna Demirtaş, bu konuda tartışılan bir kaç ismin olduğunu belirtti.
Demirtaş, bu isimlerin bu aşama ifade edilmesinin güvenlik açısından da sakıncalı olacağını anlatarak ''Tartışılan bir kaç mahkumun nakledilmesi durumu var. Bugün yarın belki gerçekleşir. Belki gerçekleştikten sonra duyurulması daha sağlıklı olacağı düşüncesindeyiz. Nihayetinde bir mutabakatla belirlenen isimlerdir. Hem giden kişilerin güvenliği hem İmralı'da Sayın Öcalan'ın güvenliği, tüm bunlar bütünlüklü olarak önerilmiş isimlerdir. Kamuoyunda bazı isimler tartışılıyor. Bunlar tümüyle doğrudur diyemem ama bir kaç gün içinde netleşince sizi bilgilendiririz."
Bir gazetecinin, ''Süreçle ilgili bu hafta bazı adımlar atılabilir mi?'' sorusuna ise Demirtaş, sürecini pozitif ilerlemesi için adımların atılması gerektiğini söyledi. Demirtaş, şöyle devam etti:
''Bugüne kadar, iki yıldır savsaklanan adımlar var. Bu hafta içinde, bu adımlar atılır mı bilemiyoruz? Atılırsa iyi olur. Sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından iyi olur. Fakat şunu da merak ediyorum doğrusu. Kürt sorunu yoksa hükümet hangi adımları niye atıyor. Süreci niye yürütüyor. Onları da Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'na sorması lazım. Kendi aralarında nasıl bir rol dağılımı yaptılarsa artık. Birisi 'Kürt sorunu yok' diyor, öbürü 'Kürt sorunun çözmek için adım atacağız' diyor. Bunların tamamı seçim öncesi atraksiyonlardır.''