'İsrail'le enerji ve savunma alanlarında resmi anlaşma yapılmadı'

ANKARA - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Türkiye'nin İsrail'le enerji ve savunma alanlarında işbirliği yaptığı iddialarına yanıt verdi. 

Mavi Marmara saldırısı sonrasında ilişkilerin asgari seviyeye indirildiğini ve askeri ilişkilerin askıya alındığını belirterek, "Söz konusu dönem boyunca savunma sanayi de dahil olmak üzere Türkiye ile İsrail arasında bu alanlarda herhangi bir resmi anlaşma yapılmamıştır" dedi.

Bilgiç, konuya ilişkin bir soruya verdiği cevapta, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırısının bir an önce durdurulması ve kalıcı bir ateşkes sağlanması doğrultusunda Türkiye'nin yoğun bir çaba içinde bulunduğu bir dönemde basında ve çeşitli çevrelerde Türkiye'nin İsrail'le ilişkileri hakkında muhtelif mesnetsiz iddialara yer verildiğini belirtti. Türkiye'nin İsrail'le savunma sanayi ve enerji alanlarında işbirliği yaptığına dair bazı spekülatif iddiaların bu kapsamda gündeme getirildiğini hatırlatan Bilgiç, şunları kaydetti:

"Mavi Marmara baskını sonrası iki ülke arasındaki tüm askeri ilişkileri askıya alındı"

"İsrail'in, sivil toplum örgütleri tarafından Gazze'ye düzenlenen insani yardım konvoyuna 31 Mayıs 2010 tarihinde uluslararası sularda gerçekleştirdiği ve 10 Türk sivilin hayatını kaybettiği saldırı sonrasında ülkemiz, İsrail'le diplomatik ilişkilerini asgari seviyeye indirmiş ve iki ülke arasındaki tüm askeri ilişkileri askıya almıştır. Söz konusu dönem boyunca savunma sanayi de dahil olmak üzere Türkiye ile İsrail arasında bu alanlarda herhangi bir resmi anlaşma yapılmamıştır."

Bilgiç, enerji alanında da Türkiye ile İsrail arasında devlet düzeyinde herhangi bir işbirliği bulunmadığını vurgulayarak, "Sayın Enerji Bakanımız da konuyla ilgili olarak dün verdiği demeçte iddialara gerekli cevabı vermiştir" ifadesini kullandı.

Konuyla ilgili olarak geçmişte ilgili bakanlıkların ve Dışişleri Bakanlığı'nın kamuoyunu aydınlatıcı açıklamalar yaptığını hatırlatan Bilgiç, açıklamasında "Ülkemizin Gazze'ye yönelik saldırıların durdurularak kalıcı bir ateşkes yapılmasına yönelik çabalarını yoğunlaştırdığı bir zamanda bu tür asılsız ve spekülatif iddiaların tekrar gündeme getirilmesini iyi niyetli girişimler olarak değerlendirmek mümkün görünmemektedir" dedi.