'Enflasyona göre faiz ayarlanmaz'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon şuraya inerse faizimizi düşüreceğiz diye bir mantık yanlış mantıktır. Enflasyona göre faiz ayarlanmaz. Faizi yüksek tutarsan enflasyon da yüksek çıkar. Bu faizle benim girişimcim ve esnafım ne yapacak?" dedi
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) üyelerine seslendi. Erdoğan'ın gündeminde iki ana madde vardı: Başkanlık sistemi ve Merkez Bankası'nın faiz politikası...
"Bağımsız olunca gelinen nokta bu, bizim daha iyi bir noktayı yakalamamız lazım" diyen Erdoğan, Merkez'in faiz politikalarını bu kez açıklanan Ocak enflasyonu doğrultusunda eleştirdi. Erdoğan şöyle konuştu:
'Düşük faiz olursa, yatırım olacaktır'
"Enflasyon şuraya girerse faizi şuraya indireceğiz mantığı yanlış bir mantıktır. Böyle bir mantık olmaz. Faiz zaten enflasyonu oluşturur. Eğer sen faizi yüksek tutarsan enflasyon yüksek olacaktır, düşük tutarsan enflasyon düşecektir. Düşük faiz olursa, yatırım olacaktır. Düşük faiz olması nedeniyle yatırımlar artacaktır. Ama siz şimdi bir bakıyorsunuz, Merkez Bankası'nın faizi üst bantta 11,7, buna bir de komisyonları eklediğinizde 15, 17 diye gidiyor. Bu faizle benim efsafım, zaanatkarım ne yapacak."
Başkanlık sistemi
Konuşmasında Başkanlık sistemine de tekrar değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan;
"Türkiye güçlendikçe yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Dün toplu iğne bile üretemeyen bir Türkiye vardı. Dün 70 cente muhtaç bir Türkiye vardı. Bölgesel ve küresel konumuyla artık bambaşka bir Türkiye var. Artık Türkiye’deki bu idari yapıda elbise Türkiye’ye dar geliyor. Bunu aşmamız lazım. Türkiye’yi eskinin kriterleriyle değerlendirenler gerçeği göremiyorlar. Başkanlık sistemi tartışmasında da yanlış yerde duruyorlar.
Bir muhalefet partisinin genel başkanı diyor k; Biz Erdoğan’ın siyah dediğine beyaz, beyaz dediğine siyah deriz. Güya büyük bir laf edecek. Bunu yaparken küçüldükçe küçülecek. Yani sen beyaz olduğunu biliyorsun Erdoğan söylediği için kabul etmiyorsun. Sırf biz önerdik diye kendi tarihlerine ters düşmek pahasına başkanlık sistemine karşı çıkıyorlar. Başkanklık sistemi o siyasi partinin yıllarca söylediği sistemdir. Merhum Türkeş'in ifade ettiği sistemdir. Hiç kimse parmağını sallayarak terbiye edemesin diye başkanlık sistemi diyoruz.
Türkiye’ye bakıp da Kuzey Kore’yi görmek millet iradesine saygısızlıktır. Biz bu ülkede bir daha "Milli şef" olmasın vesayet odaklarından güç alınmasın diye başkanlık sistemini teklif ediyoruz. Bize diktatör diyenlerin kendi camialarında yaşananlara ne kadar tahammülsüz olduklarını gördük. Hadi tahammül edin neden edemiyorsunuz?" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasında diğer satır başları:
'Ürdün'lü pilotu yakma eylemini telin ediyorum'
"Suriye'de, Mısır'da kendi halkını insafsızca katleden diktatörler için ağızlarını açtıklarını duydunuz mu? Deaş'ın Ürdünlü pilotu yakma eylemini telin ediyorum. Lanetliyorum. Pilota rahmet dilerken, ailesine baş sağlığı diliyorum. Böyle bir vahşet olamaz. Bizim dinimizle İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur. Mısır'da 183 kişiye idam cezası verildi. Bu idam cezasını veren yargı ve onun arkasında duran darbeci yönetimi acaba batıcı ülkeler şu anda lanetliyor mu? Çıkın bir şey söyleyin. Aynı şekilde Amerika, Rusya çıkın bir şeyler söyleyin. Nasıl oluyor da hiçbir suçu olmayan bu insanlar darbeye karşı çıktıkları için 183 kişi idam ediliyor."
'Biraz daha sakin olun diyorlar'
"Diyorlar ki sayın Cumhurbaşkanım bu konularda biraz daha sakin olsanız. Nasıl sakin olacağız ya? Ne demiş Mehmet Akif: "Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem; Dili yok kalbimin, ondan ne kadar bizârım" diyor. Peki Rabbimiz ne diyor: "Ya elimizle müdahale edeceğiz ya dilimizle buna da muktedir değilsek kalbimizden buğz edeceğiz. Artık manşetlerle, lobilerle yönetilen bir Türkiye yok. Milletin desteğini alarak iktidara gelme hayalleri, umutları yok. Türkiye'yi yönetmek mi istiyorsun gideceksin millete meramını anlatacaksın? " dedi.
"Diyorlar ki; Cumhurbaşkanı denetim mekanizmalarını kaldırıyor. Haşa haşa. Amerika'da çift kamaralı bir sistem var. Bu çok korumalı bir sistem. Biz de çift olmasın tek olsun diyoruz. Bu parlamento neye müsaade ederse başkan onu yapabilir, o kadarını yapabilir. Sen tercihlerinden dolayı gece gündüz millete hakaret et, seçim günü gelince destek iste. Göbeğini kaşıyan adam dediğin millet sana oy verir mi? Oy vermez. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu hiç vermez. Önce saygı göstereceksin."
'Bunların şöyle sıkı bir ahilik dersine ihtiyacı var'
"Bana saldıranlara, hakaret edenlere karşı gereğini yapmak hukuk ortamında karşılık vermek benim nefsi müdafaa hakkımdır. Aslında bunların şöyle sıkı bir ahilik dersine ihtiyacı var. Ahiliğin şartları neydi? Dilini, gözünü, belini bağlı tutacaksın. Edep yahu. "El, dil, bel" budur. Bu ilkelere uymayanlar hak ettikleri dersi almışlar ve almaya devam edeceklerdir."
"Meydanlara çıkıyor, cumhurbaşkanlığı yeminini unutmuş konuşuyor deniliyor. Her zaman söylüyorum. Ben tarafım. Ama bu bir siyasi parti tarafı demek değil, ben milletin tarafındayım. Onlar bunu göremiyor. Kırşehir'e davet edildim, gittim. Davet edildim gittim. O kadar gitmişim konuşmayacak mıyım? Bursa'ya da gideceğim açılış yapacağım. Neden rahatsız oluyorsunuz? Masada sadece gelen evrakları imzalayan bir cumhurbaşkanı olmayacağım dedim. Koşan, koşturan bir cumhurbaşkanı olacağım dedim. Bu en doğal hakkım. Yemine ters mi düşüyor nasıl bir şey bu? Milletim adına takip etmek benim görevimdir."
"Şunu söylüyorum; 7 Haziran bu ülkede milletimizin Yeni Türkiye için irade ortaya koyma günüdür. Bundan neden rahatsız oluyorsunuz? Milletimiz kime bu yetkiyi verecek olursa bu yetkiyi alan da anayasayı yapacak bir güçle alsın ki gelsin hem yeni Türkiye'nin temellerini atsın hem de yeni anayasa ile birlikte isterse başkanlık sistemini getirir istemezse getirmez. Karar milletindir benim değil. 7 Haziran'da benim de sizler gibi bir oy hakkım var onu kullanacağım. Ben ailemin oylarına da karışamam. Kulübenin içine girdiğinde nereye oy verir ben bilemem."
'Dayatma yapmıyoruz'
"Ne anayasa, ne başkanlık sitemi tartışmasında ortaya koyduğumuz bir ön şart, dayatma yok. Yıllardır bu fikirleri gündeme getiriyoruz. Ne anayasa, ne başkanlık sitemi tartışmasında ortaya koyduğumuz bir ön şart, dayatma yok. Türkiye'nin bu değişime, dönüşüme ihtiyacı olduğunu düşündüğümüz için. Amerika en ileri demokrasi, ekonomi, deniliyor değil mi? Amerika ne ile idare ediliyor. Başkanlık sistemiyle. Şahsım olması başkası olması önemli değil. Millet kimi bu noktada layık görüyorsa onu getirecektir. Ekranlara bakıyorum, yazılara bakıyorum. Başbakanla benim arama bir şeyler sokmaya çalışıyorlar. Kusura bakmasınlar biz dertliyiz. Milletimize bedel ödettirecek hiçbir kararın altında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzası olmaz."
"Sokağa dökülürüz diyorlar. İç güvenlikle ilgili yasal bir çalışma var. Molotof suç olmayacakmış. Böyle bir mantık olabilir mi? Siyasetçi, "ben elinde molotof olanların önünde giderim" diyor. Böyle bir mantık olabilir mi? Milletimiz bunları hep muhalefete mahkum edecektir."