'Dokunulmazlığımı hemen kaldırsınlar'

İZMİR - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Tarihi Havagazı Fabrikası'nda, partisinin İzmir'deki belediye başkanları ve milletvekilleriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, toplantının ardından gazetecilere gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

17 ve 25 Aralık sürecinin Cumhuriyet tarihinin en önemli dönüm noktası olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, şahsıyla ilgili fezlekeleri umursamadığını, dokulmazlığının kaldırılabileceğini söyledi. 
"Eğer bu yapılırsa, en azından ben bazılarının hırsızlığını ispat etmek olanağına kavuşmuş olacağım." diyen Erdoğan, "Bir hükümetin bir devleti nasıl soyduğuna hep beraber tanık olduk. Benimle ilgili fezlekeler geliyor, hiç umurumda değil. Özellikle ben istirham ediyorum Sayın Çiçek'ten benim dokunulmazlığımı hemen kaldırsınlar. Ben dokunulmazlığın arkasına saklanan biri değilim. Yürekleri varsa kaldırsınlar. Bağımsız mahkemelerin önüne çıkmak benim için en büyük şereftir. En azından ben bazılarının hırsızlığını ispat etmek olanağına kavuşmuş olacağım eğer bu yapılırsa." dedi.

"Bahçeli neler söyleyecek, ben de merak ediyorum"

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çatı aday arayışı ile ilgili sorular üzerine, "Sayın Bahçeli randevu istedi cuma günü görüşeceğiz, kendisini dinleyeceğiz. Bakalım sayın Bahçeli neler söyleyecek, ben de merak ediyorum" dedi.

"Hükümet ağlama yeri değildir"

Kemal Kılıçdaroğlu, gazetecilerin terör örgütünün çocuk kaçırdığı iddiasına yönelik sorusuna, "Hükümet ağlama yeri değildir. Başbakan da muhalefet partisi lideri değildir. Nasıl bir başbakan ki yasa dışı bir örgütten yardım istiyor. Allah aşkına bu ülkeyi kim yönetiyor" yanıtını verdi.

Küçüçük çocukların kaçırıldığını, CHP olarak Diyarbakır'da kurulan çadıra gidip ailelere destek verdiklerini Mazlumder'e giden ailelere de CHP milletvekilerinin destek verdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"18 yaşını doldurmayan çocukların özgür iradesi yoktur. Bu hukukun temel kuralıdır. Küçük çocukların kaçırılması suçtur. Efendim neymiş, B planı varmış da C planı varmış da geçiniz bunları. Eğer siz bir yasa dışı örgütün yardımına muhtaç hale gelmiş ve bunu dillendiriyorsanız o başbakanlık koltuğunda oturamazsınız."

"Toprak, devletin de valisi değil AKP'nin valisi"

İzmir'de İl Özel İdaresinin mallarının henüz yerel yönetime devredilmemesini de değerlendiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Vali Mustafa Toprak'ı eleştirdi.

"O İzmir'in valisi değil. Çok özür dilerim devletin de valisi değil. AKP'nin valisidir" diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Adalet ve Kalkınma Partisi'nin valisi, alınan talimatlara göre hareket ediyor. İzmir Valiliğine ait olan İl Genel Meclisi'ne ait olan malların belediyelere devredilmesi lazım ama vermiyor. Niçin burada CHP'li belediyeler olduğu için. Böyle bir şey olmaz. Belediye başkanlarımız bu konuda hukuki yola başvuracaklar, haklarını arayacaklar. Vali, arabasında bayrak taşıyor o bayrağın ne anlama geldiğini o valinin bilmesi lazım. Devredilecek malları Aziz Kocaoğlu kendisi kullanmayacak, İzmirliler için kullanacaktır, İzmirlilere hizmet etmek için kullanacaktır. İzmirlileri sözde cezalandırıyorlar. Ne kadar cezalandırırlarsa cezalandırsınlar İstanbul'dan da Ankara'dan da daha güzel hizmeti bizim belediyeler verecektir. Bundan herkesin özelliklede İzmirlilerin emin olmasını isterim."