'Disiplin için baskı gerekebilir'
Durmuş Yılmaz, Türk ekonomisinin 2010 yılı ortasından itibaren küresel krizi aşmaya başladığını belirterek, ekonomide sürdürülebilir bir istikrar için kamu maliyesinden taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.
Abone olYakup SAYAR
KONYA - Bank Asya, "Çobanyıldızı Buluşmaları" adı altında Anadolu'nun farklı illerinde mikro ve KOBİ müşterilerine yönelik düzenlediği toplantılarının 5'incisini Konya'da gerçekleştirdi. KOBİ'lere yönelik teşvik alım ve Çobanyıldızı özel finansman destek paketleri ile ilgili bilgi paylaşımının yapıldığı Çobanyıldızı Buluşmaları'nın onur konuğu olan TC Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı ve TC Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Türk ekonomisinin 2010 yılı ortasından itibaren küresel krizi aşmaya başladığını belirterek, ekonomide sürdürülebilir bir istikrar için kamu maliyesinden taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.
Cari açığın önemli bir sorun olarak ortada durduğuna dikkat çeken Durmuş Yılmaz, "Ekonomik istikrar için kamu maliyesinde disiplin şart. Gerekirse bu konuda siyasi otoriteye baskı yapılmalı" dedi. Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik ise 2011 yılında Batı Afrika'da Mali ve Benin'de banka kuracaklarını, Hindistan'da temsilcilik ve Erbil'de ise şube açacaklarını dile getirdi.
Dünya 2 vitesli hızla ilerliyor
Konya Rixos Otel'de gerçekleştirilen toplantıda Türkiye ve dünya ekonomisindeki gelişmeleri değerlendiren Durmuş Yılmaz, "Yunanistan, İrlanda ve Portekiz'in
içinde bulunduğu durum bu iyileşme sürecini kesintiye uğratabilir. Özetin özetine baktığımızda bugün 2010'da başlayan toparlanma sürecinin devam ettiğini
görüyoruz. Gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerdeki toparlanmanın ayrışması da aynı oranda devam ediyor. Dünya 2 vitesli hızla gidiyor. Bir tarafta gelişmiş ülkelerdeki mali sorunlar devam ederken, diğer yandan ise gelişmekte olan ülkeler hızla büyüyor. Bu hızlı büyüme ise beraberinde enflasyon tehlikesini ortaya
çıkarıyor" diye konuştu.
Sürdürülebilir büyüme şart
Aralarında Türkiye, Brezilya, Kore ve Çin'in de bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin büyüme performanslarına bakıldığında kendi potansiyellerinin üzerinde bir büyüme sergilediklerini vurgulayan Yılmaz, "Gelişmiş ülkelerde ise tam tersi bir durum söz konusu. Onlarda büyüme oldukça yavaş. Türkiye'nin bu aşamadaki büyüme potansiyeli yüzde 5.5. Ancak 2010'a baktığımızda Türkiye yüzde 8.9'luk bir büyüme hızı kaydetmiştir. Yani potansiyelinin çok üzerinde bir büyüme yaşamıştır. Burada sorulması gereken, bu büyüme potansiyelinin sürdürülüp sürdürülemeyeceğidir. Önemli olan sürdürülebilir bir büyümenin sağlanabilmesidir" dedi.
Türkiye'nin 2010 yılının ikinci çeyreğinde krizden çıktığını ve bu hususun devam ettiğini bildiren Yılmaz, "Rakamlara bakıldığında son 2 ayda büyüme hız kesmiş görünüyor. Ama bu önceki dönemlere oranla yine de güçlü bir büyümenin olduğunu göstermektedir. Türkiye orta vadeli programda ön gördüğü hedeflerin de üzerinde bir büyüme sergiliyor. 2011 yılı ekonomimizin performansı 2010 yılındaki kadar güçlü olmasa da yine de orta vadeli programdaki öngörülenden çok daha güçlü olacaktır" dedi.
Türkiye'nin cari açık sorunu ile karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Bu sorunun varlığı doğru. O nedenle toplam talep ile kaynakların uyumlu olması lazım. Kamu cari açık da dahil olmak üzere ekonomik istikrarın devam edebilmesi için kamu maliyesinde disiplin şart. Bu konudan taviz verilmemeli, gerekirse siyasi otoriteye baskı bile yapılmalı" dedi.
120 bini aşkın KOBİ ve kurumsal müşterisi var
Bank Asya'nın 181 şubede 4 bin 231 personeli ile 120 bini aşkın KOBİ ve kurumsal müşteriye hizmet verdiğini açıklayan Abdullah Çelik, Çobanyıldızı Buluşmaları'nı
planlarken yola çıkış amaçlarının müşterileriyle daha yakından temas kurmak ve onları her yerde desteklemek olduğunu bildiren Abdullah Çelik, "Yurt dışı bağlantılarımız ve Afrika açılımımız ile müşterimiz olan firmaların, yeni pazarlara ulaşmalarını, yaptıkları işlerde AB fonları, Dünya Bankası gibi yurtdışı ve yurtiçi kaynaklı teşvik ve fonlardan nasıl yararlanacakları hakkında yardımcı olmayı hedefliyoruz. Bu bağlamda, geçtiğimiz haftalarda aldığımız 300 milyon dolarlık murabaha sendikasyonunu da kredi olarak tüm KOBİ'lerin hizmetine sunmuş durumdayız" dedi. Çelik, şöyle devam etti:
"Bank Asya 2011 yılı ilk çeyreği itibariyle özkaynaklarını 2 milyar TL'ye, aktif toplamını 14,5 milyar TL'ye, topladığı fonları ise 11 milyar TL'ye yükseltmiştir. Reel sektörün, kriz dönemi de dâhil olmak üzere, her zaman destekçisi olan Bank Asya, kullandırdığı nakdi ve gayrinakdi krediler aracılığıyla reel ekonomiye sağladığı finansal destek 20 milyar TL'yi aşmıştır."
Mali ve Benin'de sıfırdan banka kuracak
Toplantıda konuşan Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik, 2011 yılında Afrika ve Hindistan'da büyümeye devam edeceklerini belirterek, Mali ve Benin'de sıfırdan banka kuracaklarını, bunun yanı sıra Hindistan'da da temsilcilik açacaklarını, Erbil'de ise şube açmayı planladıklarını vurguladı. Çelik ayrıca, bu ülkelerin İslam Kalkınma Bankası'nın önerdiği ülkeler olduğunu ve bankanın kendilerine Afrika açılımında bu ülkelere uzun vadeli yatırımı tavsiye ettiğini de anlattı. Bank Asya'nın ortağı olduğu Tamweel Africa Holding SA, İslam Kalkınma Bankası kuruluşu İslam Ülkeleri Özel Sektörü Geliştirme Kurumu bünyesinde faizsiz bankacılık faaliyeti gösteriyor.
Parayı enflasyona yedirmezsek TL, bölge ticaretinin parası olur
Türkiye'nin son dönemde komşu ülkelerle uyguladığı 'sıfır sorun' ve vizelerin karşılıklı kaldırılmasının ülkeye olan güven ve ilgiyi artırdığını belirten Durmuş Yılmaz, önümüzdeki dönemde bu ülkelerle olan ticaretin de TL ile yapılacağını söyledi. Bir dönem Türk parasının çok değersiz olduğunu belirten Yılmaz, "Ancak bunu ortadan kaldırarak güveni getirdik. Birikimler, borçlanma ve hatta ev kiraları bile TL'ye döndü. Türk lirasına olan güveni artırdık. Parayı enflasyona yedirmezsek, Körfez, Kuzey Afrika başta olmak
üzere bölge ülkeleri ticarette paramızı kullanacak." dedi.
Eski Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ayrıca seçim ekonomisinin uygulanmadığını, ekonominin yolunda gittiğini kaydederek, bir uyarıda da bulundu: "En yüksek faiz oranına sahip olduğumuz o dönemlerde dünyada alay konusuyken, şu anda tek haneli rakamları yakaladı. Kamu maliyesinin bunda büyük etkisi var."