'Biz Halk Bankası değil, kamu bankası dedik'
Abone olANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonunda düzenlenen, "6446 Sayılı Kanun Tasarısı Sonrası Elektrik Piyasasındaki Gelişmeler" konulu sempozyumun ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Gazetecilerin gündeminde İstanbul merkezli düzenlenen yolsuzluk ve rüşvet operasyonu ve bu operasyon vardı. Bu operasyon çerçevesinde Halk Bankası Genel Müdürü'nün de gözaltına alınmasının, İran ve Irak'la yapılmakta olan ve yapılacak enerji ticaretini etkileyip etkilemeyeceği konusu Bakan Yıldız'a soruldu.
Irak ile yapılan enerji anlaşmalarında Halk Bankası'nın kilit rol oynadığını belirten gazetecilerin, bu konuda sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağını sorması üzerine Bakan Yıldız, "Irak ile alakalı konuda Halk Bankası, Ziraat Bankası veya Vakıfbank'la alakalı verilmiş bir karar henüz yok. Biz kamu bankası olarak söyledik. Biz o manada da sürecimize devam ediyoruz. Test çalışmalarıyla alakalı Irak petrolü Silopi'ye kadar gelmişti, şimdi Ceyhan'a gelmesiyle alakalı gerek korozyon gerekse borulardaki diğer testleri de yapıyoruz. Sayın Şehristani'nin açıklamalarını son derece olumlu buluyoruz. Tabii ki Kuzey Irak'tan da dünya piyasalarına petrolün akmasıyla alakalı olumlu baktıklarını ama merkezi hükümetin üç temel konuda hassasiyetinin olduğunu söylemişti. Biz de o hassasiyetlerin ne olduğunu kendisiyle konuştuk. Bu petrol Türkiye'nin petrolü değil, Irak'ın petrolü. Iraklı kardeşlerimiz yokluğu değil varlığı paylaşacaklar. Petrol çıktığı kadar vardır. O varlık artırıldıkça, üretim kapasitesi artırıldıkça da Irak daha fazla normalleşecektir" dedi.
'Herkes kazanacak'
Bakan Yıldız, İran veya Irak ile enerji konularında yapılan anlaşmalarda yalnızca Halk Bankası'nın münhasır olmadığını, orada adı kamu bankası olarak koyduklarını yineledi. Türkiye'den geçen petrolün gelirlerinin Türkiye'deki bir kamu bankasında birikmesi ve oradan yönlendirilmesinin doğru olacağını düşündüklerini anlatan Yıldız, "Ama BM kararı Türkiye'yi bağlar. Oradan yüzde 5'lik özellikle savaş tazminleriyle alakalı payın ayrılması söyleniyor. Biz o payın ayrılmasını bu tür sözleşmelere koyduk. O yüzden hem BM'nin kararı uygulanmış olacak hem petrolle alakalı sevkiyatlar Türkiye üzerinden yapılmış olacak hem de bundan sonraki projelerde Irak petrollerinin Türkiye üzerinden aktarılması doğru olmuş olacak. Bu projede kaybeden ülke olmayacak. Kazananlar, dost ve kardeş ülke Irak ve Türkiye olacak" diye konuştu.