'Besicilikte büyük ölçekli yatırım zamanı'
Hayvancılık sektöründe artık büyük ölçekli yatırımların kâr sağlayacağı ifade ediliyor. Sektör temsilcileri, ancak büyük ölçekli besicilik yatırımları ile kâr edilebileceğini belirterek, büyük ölçekli "yatırımın tam zamanı" mesajını veriyorlar.
Abone olSayime BAŞÇI
İSTANBUL - Hayvancılık sektöründe artık büyük ölçekli yatırımların kâr sağlayacağı ifade ediliyor.
Son iki yıldır sistemsiz kesimler, yüksek maliyetler ve yükselen perakende ürün fiyatları ile tüketici hem ve üretici cephesinde büyük sıkıntıların yaşandığı et sanayinde taşlar yavaş yavaş yerine oturuyor. Sektör temsilcileri, özellikle ithal edilen damızlık hayvanların kesimi ile rahatlamaya başlayan piyasalarda, büyük ölçekli "yatırımın tam zamanı" mesajını verdiler.
Yatırım yapmaya yönelen yatırımcıların bu ortamda ciddi bir 'hüsran' yaşabilecekleri uyarısında da bulunan uzmanlar, ancak büyük ölçekli besicilik yatırımları ile kâr edilebileceğini belirtiyorlar. Orta ölçekli yatırımların maliyetler nedeniyle istenilen verimliliği yaratamaması, bin baş üzerindeki büyük ölçekli besi çiftlik yatırımlarını ön plana çıkarıyor. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın etçi ırk yetiştirmek üzere başlattığı çalışmalar ve besicilik alanında verilen teşvikler büyük ölçekli yatırımları avantajlı kılıyor. Bu alandaki yatırımın asgari maliyeti ise 5 milyon TL'den başlıyor.
Sektör temsilcilerinin deyimi ile bir kabuk değişiminin yaşandığı hayvancılık sektöründe fırsatlar bıçak sırtında. Önümüzdeki 2 yıl boyunca sektörde değişimlerin ve ani gelişmelerin devam etmesi bekleniyor. Yükselen yem fiyatları ile birlikte süt sığırlarının kesime gönderilmesiyle başlayan süreçte, maliyetler yükselmeye devam ederken, üretim kritik bir noktada. Bakanlığın canlı hayvan ve karkas et ithalatı ile regüle etmeye çalıştığı sektörde yatırımların dengesi de değişiyor. Birkaç başı içeren aile işletmeciliğinin sonuna gelinirken, bin başın üzerindeki büyük besi çiftlikleri ön plana çıkıyor. Önümüzdeki dönemde bu değişim ile birlikte sektörde kurumsallaşmanın artması ile daha planlı bir üretim sürecine girilmesi hedefleniyor.
Yatırımlar 2 yılda geri dönüyor
Halen, sektörde 2 bin civarında 50 baş üzeri çiftliğin faaliyet gösterdiği tahmin ediliyor. Bu yatırımların da yavaş yavaş büyük ölçeğe dönüşmesi beklenirken, uzmanlar yatırımın en erken 2 yıl içinde geri dönmeye başladığına işaret ediyor. İşlerin rayına oturması içinse en az 8 yıllık bir sürece ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor. Bugün 50 baş altındaki küçükçiftliklerin rantable olmadığını belirten Et Üreticileri Birliği (Etbir) Başkanı Ahmet Yücesan, büyük ölçekli işletmelerin ise kârlı olduğuna işaret etti. Büyük işletmelerin yüzde 30 daha az maliyet ile çalıştığını kaydeden Yücesan, "Büyük işletmeler hammadde ve besin maddelerini yurtdışından çok uygun ve ucuz maliyetle alabiliyorlar. Bugün işletme giderinin yüzde 70'i yem ve büyük işletmeler ton bazında yem alabiliyorlar.
Toplam maliyetler yüzde 30-40 miktarlarda azalıyor verim de yüzde 20-30 artıyor. Bugün yerli ırkta günlük ağırlık artışı 600-700 gram iken kültür ırklarında 1.5 kilograma kadar çıkan hayvanlar var. Yemden faydalanmaya bakıldığında kültür hayvanlarında özellikle etçi ırklarda yüksek oranlar var. Büyük işletmeler küçüklere göre maliyet ve besi açısından çok daha avantajlı durumda oluyor. Fiyatın düşük olması tüketimi tetikliyor. Üretici de bundan para kazanıyor. Asıl fırsat büyük ölçekli üreticide. Tek başına besicilik dışında, entegre tesisi işleme ve kesimin de dahil olduğu yatırımlar daha avantajlı. Ölçeklerin büyümesi gerekir. 5 milyon TL'ik yatırım ile bin başlık bir yatırıma girilebilir" bilgisini verdi.
Verilen bilgilere göre sektörde uzun süre önce Hollanda'dan getirilerek yerlileştirilen 'Holştayn inek cinsi', bugün elde edilen verim ile süt hayvancılığında önemli bir aşama sağladı. Süt hayvancılığındaki bu başarıyı et alanına taşımayı hedefleyen bakanlığın, ithal edilen kültür ırklarını belli bölgelere yerleştirerek, bir yerlileştirme politikası izlediği belirtiliyor. Önümüzdeki dönemlerde verimi yüksek Montofon ve Simental ırkları üzerinde çalışmaların yoğunlaşacağı belirtiliyor.
Hayvancılıkta geçiş dönemindeyiz
Bu gelişmeyle birlikte artık süt hayvanlarından et elde edilmeyeceğini kaydeden, Et Etbir Başkanı Ahmet Yücesan, "Büyükbaş hayvancılıkta kısa vade 2 yıl. Bunun bir anaç dönemi var. Bir geçiş süreci içindeyiz. 2009'da et ithalatı başladığında ilk 3 ay yüzde 60 ithal, yüzde 40 yerli et işlem görüyordu. Son 3 ayda yüzde 20 ithal et yüzde 80 yerli et işlem görmeye başladı. Burada canlı hayvan ithalatı önemliydi. Şu anda ilk ithalat ile büyüyen hayvanlar yavaş yavaş kesime hazır hale geldi. Bunların piyasaya çıkması ile ithal etin önü kesilmiş oldu. Kısa vadede ithalattan vazgeçilmez. İthalatla piyasaya 135 bin ton et geldi. Bu da toplam ihtiyacın yüzde 20'si kadar. Bu ilk başlarda ihtiyacın yüzde 60'ını karşılıyordu, bu rakam azaldı" dedi.
Yatırım heveslisi çok
Tüm Süt et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Adnan Yıldız:
Et hayvancılığında istenilen başarının yakalanabilmesi için süt taban fiyatının değişmesi gerekir. Süt taban fiyatı 1.5 aydır 80 kuruş. Bizim hesaplamalarımıza göre 1.1 TL olması gerekir. Üretici olarak 1 litre süt için 1.5 kilo yem almanız gerekiyor. 2008-2009 döneminde 1 milyon anaç hayvan kesildi. Bu sektörde doğru ve yanlış kararların sonuçlarını en erken 2 yol sonra görürsünüz. İnsanlar çok ne yaptıklarını bilmiyorlar. Yatırım için fikir almak isteyen çok yatırımcı var. Sokaktan çakıl taşı topluyormuş gibi yatırım durumu var, biz bunlardan da rahatsısız.
Cazip teşvikler var
Tayyib Group Başkanı Harun Çalışkan:
İstanbul Ömerli'de 8 bin başlık bir çiftliğimiz var. Besicilik yatırımlarına bin baştan aşağı bir sayı ile başlamamak gerekir. Özellikle açık sistem, maliyetleri aşağı çekebiliyor. Yeni teşviklerle birlikte besi çiftliği sayısı da çoğalacak. Büyük ölçekli besi çiftliği sayısı bugün 100'ü geçmez. Yeni yatırımlar için daha çok Doğu Anadolu Bölgesi'ne yoğunlaşılması gerekiyor. Besicilere 2 yıl faizsiz destek veriliyor. Süt hayvancılığına 7 yıl vade yapılıyor. Bunlardan istifade edip boşluğu doldurmak lazım."