Yabancıların TL varlıklara ilgisi son 5 yılın en yükseğinde
Yabancının DİBS ve hisse senedi tarafında 52 haftalık kümülatif alımları 12 milyar dolara yaklaşarak 2013'ten bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
Abone olTCMB verilerine göre, yurt dışı yerleşiklerin Devlet İç Borçlanma Senetleri (DİBS) ve hisse senedi tarafında 52 haftalık kümülatif alımları 11,8 milyar dolara ulaşarak 2013 yılından bu yana en yüksek seviyesine çıktı.
52 haftalık kümülatif işlemlere göre DİBS'te 9 milyar dolar ve hisse senedinde 2,8 milyar dolarlık net alım gerçekleştiren yurt dışı yerleşik kişilerin, Türkiye'nin yüzde 6-7 arasında büyümesinin beklendiği 2017'nin ardından ekonomi güveni, tüketici güveni, öncü imalat ve ihracat gibi verilerin pozitif görünüme işaret etmesini fiyatladıklarını gösteriyor.
TL varlıkları üzerinde en önemli baskı unsuru olan enflasyonun, küresel piyasalarda devam eden risk iştahı ve TCMB'nin sıkı duruşunu devam ettirmesinin etkisiyle yıllık bazda düşüşe geçeceği beklentilerinin artması, gerek yurt içi gerekse yurt dışında yerleşik yatırımcıların bu varlıklara yönelmesini sağladı. Bugün açıklanan verilere göre enflasyon yıllık bazda yüzde 11,92'den yüzde 10,35'e geriledi.
Makroekonomik veriler pozitif
Son 2 haftada açıklanan ocak ayına ilişkin makroekonomik veriler, 2017'deki pozitif havanın bu yılın ilk çeyreğine taşınacağına işaret ediyor.
Tüketici Güven Endeksi, ocakta geçen yılın aralık ayına göre yüzde 11,1 artış gösterirken, Reel Kesim Güven Endeksi de önceki aya göre 5 puan artarak 108,3 seviyesine çıktı. Ekonomi Güven Endeksi ise aylık yüzde 10 artarak 95,3'ten 104,9'a ulaştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, ihracat, ocakta geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 16,3 artarak 12,2 milyar dolar oldu. Son açıklanan imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi’nin ocakta son 7 yılın en güçlü genişlemesini yaparak 55,7'ye çıkması da "Türkiye'de büyümenin sanayi ve üretim ağırlıklı bir vitese geçiş yaptığına işaret ettiği" şeklinde değerlendirildi.
"Avrupa’daki dinamizm itiş gücü oluyor"
Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, "Yeni yıla imalat sanayisi, hizmet sektörüne göre ivmeli girdi. Avrupa’daki dinamizm, kendi değer zincirindeki ülkelere itiş gücü kazandırmakta. Buna paralel Türkiye de ocakta ihracatı yıllık bazda yüzde 16,3 artırarak 12 milyar dolar seviyesine çıkardı. Asya’dan gelen ihracat verileri de küresel faaliyetteki canlılığı teyit etmekte" ifadelerini kullandı.
"TL, ucuz dolardan tam olarak yararlanamadı"
DenizBank Yatırım Grubu Stratejisti Orkun Gödek de, "2017’nin tamamında 10 milyar doların hafif üzerinde giriş yapan yurt dışı yerleşik portföy akımı, 2018’in ilk ayında da ivmelenmesini korudu" dedi.
Gödek, gelişmiş ülke merkez bankalarının para politikalarındaki normalleşme çabalarına rağmen küresel iyimserliğin yarattığı "ucuz dolar" yaklaşımından TL'nin hala tam anlamıyla yararlanamadığını ifade ederek, 12 Aralık’tan bu yana, Türkiye ile birlikte değerlendirilen ülke para birimlerinin dolar karşısındaki değerlenmesinin yüzde 4-14 bandında gerçekleştiğini, TL performansının ise yüzde 2’lerde sınırlı kaldığına dikkati çekti.
TL’de, emsalleri ile karşılaştırıldığında en az yüzde 5-6 iskontodan bahsetmenin mümkün olduğunu kaydeden Gödek, "Borsada görülen eğilim genel olarak dış varlıklara paralel seyrederken, faiz ve kurdaki yaklaşım ise sınırlı düzeyde kalarak kısa vadeli risk başlıklarına tepki gösterdi. Zaman içerisinde dış koşulların da izin vermesi halinde normalleşmenin bu kalemlere de yansımasını bekliyoruz" diye konuştu.