Rusya ile anlaşma borsada gıda ve turizmi uçurdu
Ulaştırmada Rusya ile yeniden yeşeren ilişkiler sonrası orsa İstanbul'da hesaplanan sektör endekslerinden gıda-içecek geçen ay yüzde 17,1 getiri sağlarken, turizm sektörüne yatırım yapanların ortalama kazancı da yüzde 12,3 oldu
Abone olRusya ile Türkiye arasında, "uçak krizinden" sonra gerilen ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi Borsa İstanbul'da turizm ve gıda sektörü hisselerine ralli yaptırdı.
Türkiye ve Rusya arasındaki ilişkilerin, uçak krizinden önceki haline hızla gelmeye başlaması, Rusya'ya ihracat rakamlarında ve Rusya'dan Türkiye'ye gelen turist sayısında artış beklentilerine neden oldu. Astana'da Suriye konusunda masadan ortak mutabakat ile kalkan iki ülke, piyasaların bu yöndeki beklentilerini de güçlendirdi.
Rus uçağının Kasım 2015'te düşürülmesinden sonra iki ülke arasında artan gerilimden en çok etkilenen sektörlerden olan turizm ve gıda-içecek şirket hisselerinden hesaplanan endeksler, bu yılın ilk ayındaki yükseliş rallisi ile Borsa İstanbul'un en çok kazandıran iki sektör endeksi oldu.
Borsa İstanbul'da hesaplanan sektör endekslerinden gıda-içecek ocak ayında yüzde 17,1 getiri sağlarken, turizm sektörüne yatırım yapanların ortalama kazancı da yüzde 12,3 oldu. BIST 100 endeksi, yılın ilk ayında yüzde 10,4 yükseldi.
"BIST Gıda ve İçecek Endeksi, ilişkilerin zayıf olduğu dönemde yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti"
Destek Yatırım Araştırma Müdürü Murat Tufan, Rusya'nın, dış ticarette Türkiye'nin en önemli partnerlerinden biri olduğunu, ticaret hacmi rakamlarına bakıldığında da ilk 5'teki yerini yıllardır koruduğunu söyledi.
Tufan, Rusya ile Türkiye arasında 2015'teki 24 milyar dolarlık ticaret hacminin, Kasım 2015'teki hadisenin ardından yüzde 30'a yakın daralma gösterdiğini ve 17 milyar doların altına gerilediğini, 2016'da da Rusya'ya ihracatın bir önceki yıla göre yüzde 26 düştüğünü hatırlattı.
Rusya'ya ihracatta gıda ile içecek ürünlerinin ilk 3 sırada yer aldığını, bu sektörlerdeki kar rakamlarının talepteki dalgalanmalara karşı çok hassas olduğunu ifade eden Tufan, şunları kaydetti:
"2016'nın 3'üncü çeyreği itibarıyla görülen zayıf iç talep ortamı ile birlikte Rusya'nın önemli tarım ürünlerinde ambargoya gitmesi, satış rakamları üzerinden sektördeki şirketlerin bilançolarında zayıflamalara neden oldu. BIST Gıda ve İçecek Endeksi, ilişkilerin zayıf olduğu bu dönemde yaklaşık yüzde 20 değer kaybetti."
Turizmin, Rusya ile Türkiye arasında önemli bir hizmet sektörü ve Türkiye'deki milli gelirdeki pay açısından da kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Tufan, Rus turistlerin toplam içindeki payının 2014'te yüzde 12 ve 2015'te yüzde 10 iken, geçen yıl yüzde 3,4'e kadar gerilediğini bildirdi.
Türkiye'yi tercih eden Rus turistlerin sayısında 2016'da bir önceki yıla göre yüzde 76'lık daralma olduğunu belirten Tufan, "Doğal olarak, özellikle hava yolları şirketlerimiz ile turizm alanında faaliyet gösteren otel ve restoranlarımız gelişmelerden yara aldı. BIST Turizm endeksi, bu dönemde yüzde 25'e yakın zayıfladı." diye konuştu.
"Rusya ile sıcak temas turizm, gıda ve içecek gibi sektörleri kuvvetlendirecek"
Murat Tufan, Rusya ile Türkiye arasında yeniden güçlenmeye başlayan bağların turizm, gıda ve içecek sektörlerini önemli ölçüde destekleyebileceğini, gelişmelerin işaretlerini aralık ayı verilerinde görmeye başladıklarını kaydetti.
Tufan, aralıkta Türkiye'nin Rusya'ya ihracatındaki düşüşün hız kestiğini, Rusya'dan gelen vatandaşların sayısının ise 2016'da ilk defa aralık ayında yükseliş gösterdiğini belirtti.
Rusya ile sıcak temasların, turizm, gıda ve içecek gibi sektörlere bir güç getirdiğini, getirmeye de devam edebileceğini belirten Tufan, şöyle devam etti:
"Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksinin 85,000 üzerinde kaldığı ve Rusya ile ilişkilerimizin olumlu anlamda devam ettiği senaryoda, şu an 7.000 puanın altında dalgalanan turizm endeksinin 7,000-7,200 direncini kırarak 7,500'lere gidebileceğini söyleyebilirim. Aynı şekilde, gıda, içecek sektör endeksinde 120.000 direncini kırabilir ise 127.000 seviyesine kadar hareket görülebilir."
Tufan, bu yıl itibarıyla hükümet harcamaları ve özel sektöre verilen teşviklerin büyüme anlamında Türkiye'nin ekonomik tablosunu kuvvetlendirdiğini ve yatırımcının risk iştahını kabarttığını, bu senaryoda, bankacılık, ulaştırma ve inşaat sektörlerinin ön plana çıktığını kaydetti.
Bankacılık sektöründe ucuzlayan hisselerle TCMB'nin sıkı para politika adımlarının endeksi güçlü tutabileceği algısının bu sektör hisselerini cazip kıldığını ifade eden Tufan, "Ulaştırmada da Rusya ile yeniden yeşeren ilişkiler kendini gösteriyor. 2017'de turist sayımızda beklenen artış, havayolu şirketleri üzerinden bu endeksi öne çıkarıyor. Bu sektörlerin yanı sıra devletin teşvik planlarıyla birlikte Rusya'daki yatırımların artması ile inşaat sektörü de Borsa İstanbul'da da primli bir yıl geçirebilir." değerlendirmesinde bulundu.