Reel sektör, üstlendiği döviz riskine göre sınıflanacak
Reel sektörün döviz kuru riskinin hafifletilmesi ve yönetilmesine yönelik çalışmalarında son aşamaya gelindi.
Abone olMehmet KAYA
ANKARA - Finansal İstikrar Komitesi’nin uzun süredir üzerinde çalıştığı, reel sektörün döviz kuru riskinin hafifletilmesi ve yönetilmesine yönelik çalışmalarında son aşamaya geldi. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Merkez Bankası’nın bir izleme sistemi kuracağı ve reel sektörün üstündeki döviz kuru riskinin net olarak görüleceğini açıkladı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ise serbest bölgelerde işletme bedelleri ile serbest bölgeye ihracat-serbest bölgeden ithalatın TL ile yapılması yönünde karar alınacağını açıkladı.
DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre, Merkez Bankası’nın üzerinde çalıştığı sistem, reel sektörün döviz kuru riskinin izlenmesi yanında sınıflanması ve şirketlerin eğer yönetilmesi gereken bir riski oluşmuşsa, bu riskin büyüklüğüne göre karşılık ayırmasını da içeriyor. Böylece şirketler de finansal kuruluşlar gibi karşılık ayırmak zorunda kalacak ya da döviz kuru riski-açık pozisyonu taşımamaya zorlanmış olacak. Şirketlerin taşıdığı döviz kuru riskine yönelik zorlayıcı düzenlemeler üzerinde çalışılıyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek reel sektörün kur riskinin izlenmesine yönelik bir modelin Merkez Bankası bünyesinde kurulacağını açıkladı. Şimşek, izleme sisteminin ilk etapta 2 bin şirketi kapsayacağını duyurdu. Bunun ardından ise gerekli görülürse, Merkez Bankası’nın tıpkı finansal kuruluşlarda olduğu gibi reel sektöre de karşılık ayırma zorunluluğu getirebileceği kaydedildi.
Merkez Bankası, daha önce yaptığı analizlerde, Türkiye’de çok sayıda şirketin kur riski taşıdığı görülse de toplam tutarın çok büyük bir kısmının az sayıda şirket tarafından yürütüldüğünü belirlemişti. Mehmet Şimşek de 2 bin şirketin izlemeye alınacağı açıklamasında, toplam yabancı para borcunun yüzde 83’ünün 2 bin şirkette olduğunu vurgulamıştı.
Şirketlerin kur riski taşımasının ekonomi açısından riskli görülmesi halinde karşılıklar sistemi ya da şirketlerin korunmasına yönelik önlem istenmesi gerçekleşebilecek. Şirketlerden, bilançolarına yansıyacak şekilde bu riski telafi edici önlem alması istenecek. Bunda da kademelendirme yapılacak. Hangi şirketin ne düzeyde risk taşıdığı Merkez Bankası tarafından belirlenecek ve buna bağlı olarak karşılık ayırması ve bunu da reel olarak bankalarda tutması istenecek.
Merkez Bankası bu yolla, risk taşımak zorunda kalan ve yabancı para ile ithalat-ihracat yapmak zorundaki şirketlerin risklerini azaltmayı, aslında risk taşıması gerekmeyen ve kur avantajından yararlanmak üzere pozisyon açan, döviz geliri olmayan şirketleri de caydırmak olduğu vurgulandı.
Kademeli olarak karşılık ayırmaları zorunlu hale getirilecek
DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre, Merkez Bankası, sağlıklı bir veri izleme takip sistemini oturtmasının ardından, sistemik olarak şirketlerin açık pozisyonlarını ve buna bağlı kur riskini izlemeye başlayacak. İkinci aşamada ise şirketlerin olası risklerine yönelik olarak ise kademeli olarak karşılık ayırmaları zorunlu hale getirilecek. Buna yönelik olarak şirketlerin kur riskinin boyutu etkili olacak.