Moody's ve S&P’den uyarı

İSTANBUL - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, ekonomik baskıların Türk bankalarının varlık kalitesi üzerinde baskı yaratmaya başlayabileceğini bildirdi. Moody's ise TCMB'nin faiz artışının KOBİ kredilerini konut kredilerinden daha çok etkileyeceğini belirtti.

S&P analisti Magar Kouyomdjian, Türk bankalarına ilişkin yayınladığı raporda, "Artan yurtiçi politik risk, Fed'in parasal genişlemeyi yavaşlatması ve Türkiye'nin ekonomik büyümesinde yavaşlama Türk bankaları için faaliyet ortamında bir kötüleşmeyi destekliyor" ifadelerine yer verdi.

Türk ekonomisinde büyümenin devam etmesini, ancak bunun daha yavaş bir hızla olmasını beklediklerini belirten Kouyoumdjan, Türk bankaların şuanda bir ekonomik yavaşlamaya karşı her zaman olduğundan daha kırılgan olduklarına inandıklarını vurguladı.

S&P, Türk Lirası'nda 2013 ortasından bu yana gözlenen hızlı değer kaybının bankaların döviz cinsinden kredi esnekliklerini test etmekte olduğunu ve testin 2014 yılında da devam edeceğini öngördüklerini belirtirken, ticari gayrimenkul kredilerinde büyümenin hızlanmasının bir balon oluşturma potansiyeline sahip olduğunu da ifade etti.

Moody's: KOBİ kredilerinde takibe düşme oranı artacak

Öte yandan Moody's, TCMB'nin faiz artışının KOBİ kredilerini konut kredilerinden daha çok etkileyeceğini belirtti.

Moody's bugün yayımladığı raporda faiz artışının ekonomiyi yavaşlatacağı ve konut ve KOBİ kredilerinde takibe düşüş oranını artıracağı belirtildi.

Raporda, "KOBİ kredileri konut kredilerine göre ekonomik daralmaya daha duyarlı ve bu krediler borçluların daha kısa vadelere sahip olması ve borçlarını daha sık yeniden finanse etmeleri nedeniyle daha yüksek faiz oranlarından daha hızlı etkilenir" görüşüne yer verildi.

Türkiye'nin kredi notu Moody's tarafından Mayıs 2013'te "Baa3" ile yatırım yapılabilir seviyesine çıkarılmıştı. Kurumun kredi notu görünümü de durağan seviyesinde bulunuyor. Merkez Bankası 28 Ocak'ta, global piyasalarda gelişmekte olan ülkelere dönük risk iştahının azalması ve içerideki siyasi gerginliğin tetiklediği kur ve enflasyon artışını kontrol altına alabilmek için para politikasında güçlü bir sıkılaştırmaya giderken, operasyonel çerçevesini sadeleştirdi ve temel fonlamanın yüzde 10'a yükseltilen haftalık repo faizinden yapılacağını açıkladı.