Kur tarihi zirveden uzaklaşıyor
Piyasalarda sert değer kayıplarının ardından artan risk iştahı ile kur tarihi zirveden uzaklaşıyor
Abone olİSTANBUL - Küresel piyasalarda ABD'den gelen verilere bağlı olarak risk iştahı artış gösterirken, iç piyasada ise siyasi endişelere yeni bir boyut kazandıracak büyüklükte bir gelişme yaşanmamasının etkisiyle TL dolar karşısında artan yabancı ilgisiyle değer kazanırken dolar/TL tarihi zirvesinden yüzde 1.5 altında işlem görüyor.
Hafta başında tarihi zirve olan 2.1950'yi gören ve dün akşam saatlerinde 2.1615/2.1617 seviyesinde olan dolar/TL bu sabah TSİ 0852'de 2.1650/2.1660 seviyelerindeydi.
Bankacılar mevcut siyasi gelişmelerin fiyatlamalara büyük ölçüde alındığını belirtirken, piyasaların yeni bir iç siyasi gelişme olmaması halinde bir miktar daha yurtdışı odaklılığının artacağını bekliyorlar.
Ancak siyasi endişelerin henüz sona ermediğine de dikkat çeken bankacılar, bu endişelerin küresel satış baskısı altında Türkiye'yi negatif ayrışmaya götürebilecek neden olarak kalmaya devam edeceğini söylüyorlar.
Öte yandan TCMB'nin Ocak ayında faiz artışına gidebileceğini fiyatlayan tahvil/bono piyasasında kısa vadeli tahvillerin getirileri, dün altı ay aradan sonra ilk kez uzun vadeli tahvillerin getirilerinin üzerine çıkartı. Verim eğrisi dün kapanışta ise yatay bir seyirdeydi.
İç piyasada siyasi gelişmeler ve Kasım ayı sanayi üretimi verileri izlenirken küresel piyasalarda ise ABD'deki Hazine ihaleleri, bugün yayımlanacak olan son Fed toplantı tutanakları ve Cuma günü açıklanacak tarım dışı istihdam verisi bekleniyor. Bugün TSİ 1515'te yayımlanacak ABD ADP özel istihdam verisi de piyasada takip edilecek.
Dolar ABD'de dün açıklanan ticaret verisinin ardından bugün para birimleri sepeti karşısında bir ayın en yükseğine yakın seviyede işlem gördü. ABD'nin dış ticaret açığı kasımda 34.25 milyar dolar ile beklentilerin altında açıklandı. Euro ise dolar karşısında 1.3625 seviyesinde işlem gördü ve kısa süre önce 1.3570 ile gelinen bir ayın en düşük seviyesinden fazla uzaklaşmadı.
HSBC Stratejisti Fatih Keresteci, "Türk mali piyasaları, Aralık ayının ikinci yarısı ve geçen hafta karşı karşıya kaldığı sert satışların ardından bir miktar da olsa sakinleşmişe benziyor. Siyasi cepheden her gün yeni bir haber gelse de piyasaların tepkisinde azalma söz konusu. Bunun bir nedeni aşırı değer kaybı sonrasında bir miktar yabancı ilgisinin gelmiş olması, diğer nedeni ise gelişmekte olan piyasalardaki toparlanma eğilimi.
"Bu toparlanmanın kalıcılığına ilişkin şüphelerimiz var. Bu nedenle de dikkatlerin siyasi taraflardan gelecek haberler üzerinde olmaya devam edeceğini düşünüyoruz... Döviz kurundaki olumlu görünümün hisse senedi piyasasını da olumlu anlamda etkileyeceği kanaatindeyiz. Ancak, bono ve tahvil piyasasında yeni alıcıların gelmesi biraz zor. Öncelikle, Hazine'nin ocak ayının son iki haftasında gerçekleştireceği toplam 8.4 milyar TL'lik iç borç itfası öncesinde düzenleyeceği beş ayrı borçlanma ihalesi; TCMB'nin faiz artırımına gitmesi gerektiğine ilişkin görüşler nedeniyle bono&tahvil piyasasına yönelik ilginin sönük kalmaya devam edeceği kanaatindeyiz."
Dün sabah iki yıl vadeli gösterge tahvilde bileşik faiz yüzde 10.23 seviyesinde işlem görürken aynı anda 10 yıl vadeli gösterge tahvil ise yüzde 10.16 seviyesinden işlem gördü.
Bankacıların verdiği bilgiye göre, Türkiye'de en son Temmuz 2013'te ters verim eğrisi oluşurken Nisan 2012'de de benzer trend yaşanmıştı. Her iki dönemde de 2 ila 10 yıllık getiriler arasındaki fark 5-10 baz puana ulaşırken; 2011 yılı sonunda ise 2 yıllık tahvillerin getirisi 10 yıllık tahvillerin getirisinin 160 baz puan üzerine çıkmıştı. 2011 yılında oluşan ters verim eğrisinin ardından TCMB; faiz koridorunun üst bandında 350 baz puan artışa gitti.
Tahvil-bono piyasasında 7 Ekim 2015 itfalı gösterge tahvilin ortalama bileşik faizi dün spot kapanışta yüzde 10.22, valörlüde yüzde 10.03 seviyesindeydi. Öte yandan 27 Eylül 2023 itfalı 10 yılık gösterge tahvilde ise ortalama bileşik faizi dün spot ve valörlü kapanışta yüzde 10.16 seviyesindeydi.
Yeni yılın ilk günlerinde döviz piyasasında oldukça düşük olan hacimler dünden itibaren toparlanmaya başlarken, TL de dün uzun bir değer kaybı sürecinin ardından diğer gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel değer kazandı.