Kabine çatırdıyor ama borsa rekora doymuyor
Trump kabinesi Çalışma Bakanı adayı Puzder’ın adaylıktan çekilmek zorunda kalmasıyla ikinci fireyi verdi. Ancak ABD’deki siyasi çalkantılar Wall Street’teki coşkuyu durduramıyor.
Abone olAydın ŞAHİNALP
DIŞ HABERLER - ABD’de 55’inci Başkan Donald Trump’ın kabinesi çatırdıyor. “Rus Büyükelçi ile görüşmesi” etrafında başlayan tartışmalar sonucunda önceki gün istifa eden eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’nin şoku atlatılmadan Çalışma Bakanı adayı Andrew Puzder eleştiriler nedeniyle adaylıktan çekildi.
Trump’ın Ticaret Bakanlığı için seçtiği Wilbur Ross’ın da başı Çin’deki iş ilişkileri nedeniyle belada. Financial Times’ın haberine göre Ross ve Çin devleti kontrolündeki China Investment Corp., (CIC) adlı fon 2011’de oluşturdukları bir konsorsiyum çerçevesinde Çinli lojistik şirketi Diamond S Shipping’e 1 milyar dolarlık yatırım yaptı.
Wilbur Ross, Trump tarafından Ticaret Bakanı olarak aday gösterildiğinden bu yana CIC bağlantılı hisselerini sattığına dair belgeyi henüz kamuoyu ile paylaşmadı. ABD eski Başkanlarından George W. Bush döneminde görev alan avukatlardan Richard Painter, Wilbur Ross’ın elinde Diamond S Shipping hisselerinin yüzde 32’sini tutarak ABD Ticaret Bakanlığı görevine kabul edilmemesi gerektiğini savunuyor. Ross’ın bakanlığı ABD Senatosu tarafından henüz onaylanmadı. Amerikan siyasi tarihinde ender görülen çalkantılara rağmen Wall Street’in üç ana endeksi rekor üstüne rekor tazeliyor. Çarşamba günü Dow Jones Bileşik endeksi 20.611.86, Standard & Poor’s 500 2349.25, Nasdaq 5819.44 puana tırmanarak rekorlarını beşinci güne taşıdı. Uzmanlar yatırımcıların ABD ekonomisi hakkında geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre çok daha iyimser olduğu bir dönemde yeni rekorları gelebileceğini belirtiyor. CNBC kanalına konuşan yatırım şirketi Wunderlich Securities’in Baş stratejisti Art Hogan, “Piyasalar Trump’ın büyüme odaklı ekonomik teşvik paketine olumlu bakıyor. Ve bu programın resmi olarak duyurulmasına yaklaştığımızı düşünüyorum. Biz buna odaklandığımız sürece piyaslar daha da yükselmeye devam edecektir” diye konuşuyor. Convergex’in şef traderlarından Peter Coleman da , “İlk çeyreğin sonuna yaklaştık. İnsanlar performansa bakıyor. Günün sonunda vergi reformu ve altyapı programı gelecek” şeklinde görüş bildiriyor.
Trump tahvillerde büyük bir satış dalgasını tetikleyebilir
Ancak piyasalardaki çoşku havasını tahvil kanadından gelecek satışlar bozabilir. Son yıllarda, tahvil piyasalarındaki oynaklığın kaynağı ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yarattığı “tantrum” şeklindeydi. “Tantrum”, Fed’in parasal gevşeme politikasını sıkılaştırması veya tahvil alımlarını azaltmasına finansal piyasaların gösterdiği aşırı tepki olarak tanımlanıyor. Şimdi ise bu oynaklık Trump yönetimi tarafından tetiklenebilir. Dış politikadaki “ şahin” duruşun içteki finansal regülasyonların gevşetilmesiyle birleşmesi durumunda Çin ve Amerikan bankaları ellerindeki hazine tahvillerini büyük oranda çıkarmaya başlayabilir.
Amerika’nın önde gelen bankaları 2008’deki küresel finansal krizden bu yana regülasyonlar gereği sermaye seviyelerini tutturmak adına güvenli liman olarak gördükleri hazine tahvillerini satın alıyordu. Fed verilerine göre ABD’li bankalarının kasasında 2.4 trilyon dolarlık devlet borcu tutuluyor. Bu dokuz yıl öncesi verilerinin iki katından daha fazla bir rakam. Trump yönetimi 2008 krizinde devreye sokulan “Dodd- Frank” regülasyonlarını kaldırmak istiyor. Bu bankaların zorunlu sermaye seviyesi gereksinimlerinden feragat edebileceği anlamına geliyor. Sonuçta hazine tahvili varlıklarını azaltabilirler.
TAHVİLDE EN BÜYÜK RİSK: ÇİN
ABD bankaları hazine tahvillerinin satılmasının tek bir kaynağı değil. Çin, çok farklı büyüklükte bir alacaklı konumunda. İki numaralı ekonomi, kasım ayında bir önceki yıla göre 215 milyar dolar azalarak 1.05 trilyon değerinde ABD Hazine tahviline sahip. Ekim ayında elinde tuttuğu ABD borcunun 41 milyar dolarını çıkardı. Bu hamleyle Amerika Birleşik Devletleri’nin en büyük yabancı alacaklısı konumunu Japonya’ya kaptırdı. Yatırım bankası Goldman Sachs’ın kıdemli Ekonomistlerinden Alec Philips, Beyaz Saray’ın Çin ürünlerine ilişkin gümrük tarifeleri konusunda tek tarafl ı bir politika izlemesi durumunda Pekin’in misilleme olarak daha fazla Amerikan tahvilleri satabileceği konusunda uyarıyor. Pekin’deki Uluslararası İşletme ve Ekonomi Üniversitesi Dekanı Tu Xinquan da, “Çin, tarifelerde ufak bir artışa bile karşılık olarak hızla misilleme yapacaktır”diyor. Görünen o ki bu büyüklükteki alacaklının sinirlenmesi durumunda tahvil piyasası, ABD’ye sert bir mesajın gönderilebileceği ilk yer olabilir.