Fed, borsa şirketlerinin kârını frenledi
2013 şirketler için dalga boylarının yüksek olduğu bir yıl oldu. Suriye gerginliği, Gezi Parkı olayları derken piyasalarda dolar kurunu 2 TL’nin üstüne Fed’in bir sinyali çıkarttı
Abone olJülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Uğur YILMAZ
Fed’in mayıs ayındaki çıkışı, Gezi Parkı olayları ve Suriye gerginliği derken dolar kurunda 2 TL’ye, faizde ise yüzde 9’lara alışan piyasalar 2013’ü kapatmaya hazırlanıyor. Yılbaşından bugüne dolar/TL yaklaşık yüzde 15, euro ise yüzde 19 değer kazanırken yıla yüzde 6 seviyelerinden başlayan gösterge bileşik faiz yüzde 9’lara geldi. 2012’yi 78 bin 208 puandan kapatan Borsa Endeksi ise yaşanan bu dalgalanmalar sonucunda yüzde 7 oranında değer kaybetmiş görünüyor.
Tüm bu yaşanan volatilite Borsa İstanbul’da faaliyet gösteren şirketlerin bilançolarına da yansıdı. Esas faaliyet karları iyi olmasına karşın Borsa şirketleri aynı 2011’de olduğu gibi kurun yükselişi nedeniyle yüksek finansman gideri yazınca net kar artışında tökezlediler.
Borsa İstanbul’a kote şirketlerin bu yılın ilk 9 ayında toplam net karının sadece yüzde 11.6 arttığı görülüyor. 2012 yılı 9 aylık döneminde 34 milyar lira kar açıklayan 374 borsa şirketi, bu yılın aynı döneminde; 38 milyar TL kar açıkladı. Esas faaliyet karlarının yüzde 15 artmasına rağmen Borsa şirketlerinin karının yüzde 11.6 artması döviz borcu olan şirketlerin kur farkı gideri yazmasına bağlandı. Kar artışı geçen yılla karşılaştırmalı olarak ilk çeyrekte yüzde 16, ikinci çeyrekte yüzde 9’du.
Sektörel bazda bakıldığında 38 milyar TL’lik karın 15.6 milyar TL’sini bankacılık sektörü elde etti. Hem karda hem gelirde oransal olarak en hızlı artışı yakalayan sektör sigorta oldu. Aslında yaklaşık 98 milyon TL zarar açıklayan tekstil sektörü de 9 ayda 423 milyon TL kara geçti ama aynı ivmeyi gelirde yakalayamadı.
Halka açık şirketlerde holdinglerin net satışları bankalarda da net faiz gelirleri toplamına bakıldığında söz konusu dönemde Borsa İstanbul şirketlerinin satış gelirleri 400 milyar TL’yi aştı. 2012 yılının ilk 9 aylık döneminde 354 milyar 425 milyon 933 bin lira satış geliri elde eden halka açık şirketler bu yılın aynı döneminde yüzde 19.5’luk artışla 423 milyar 591 milyon 92 bin lira satış geliri elde etti. Nominal olarak bakıldığında en çok satış gelirini 78.5 milyar TL ile holdingler elde ederken bunu 61.8 milyar TL ile aracı kurumlar, 53.4 milyar TL ile petrol dağıtım şirketleri sağladı.
Sigortada 2 şirket kârdan zarara geçti
Hızlı kar artışı yaşayan sektörlerde mevsimsel etkiler, taşınmaz satışları gibi sebepler de görüldü. Genel olarak yılın ilk 9 ayında zarardan kara geçen şirketler sektörlerin toplam performansına da doğal olarak katkı sağladı.
Sigortada Anadolu Sigorta ve Ray Sigorta’nın zarardan kara geçmiş olması toplam karın artmasına neden oldu. Sigorta sektöründeki kar artışında halka açık şirketlerin dönem içinde gerçekleşen gayrimenkul satışları etkili olurken genel teknik bölüm dengesindeki artışa bakıldığında da mali gelirlerdeki yükselişin bu artışta etkili olduğu belirtildi. Nitekim söz konusu kalem sigortada 16.5 milyon TL’den 212.6 milyon TL’ye geldi.
Toplam kârı Net Holding büyüttü
Turizm sektöründe ise toplam kar artışı yüzde 176.8 olurken sektörün toplam karı 41.3 milyon TL’den 114.4 milyon TL’ye gelmiş görünüyor. Ama şirket bazında karlara bakıldığında turizmcileri Net Holding sürüklemiş. Petrokent, Metemtur, Ütopya ve Favori kardan zarara geçerken Ulaşlar’da zarar daha da artmış görünüyor. Bu şirketlerin gelirlerine bakıldığında ise Ulaşlar, Tek-Art gibi şirketlerin gelirlerini yüzde 40’dan fazla büyüttüğü görülüyor.
Gıda ve içeceğe yaz yaradı
Gıda ve içecek sektöründe de net kar artışı toplamda yüzde 176.4 görünüyor. Gıda ve içecek’teki büyüme mevsimsel etkilere bağlanırken aynı turizm sektöründe olduğu gibi Anadolu Efes, Tuborg, Ar Tarım, AVOD’un karını hızlı artırması Altınyağ ve Kristal Kola’nın zarardan kara geçmesi sektör açısından dikkat çekiciydi. 9 ayda Kent Gıda, Selçuk Gıda, Banvit, Dardanel, Merko Gıda, Karsusan, Ersu, Mango Gıda, Şeker piliç, Kerevitaş ve Penguen gibi şirketler zarar açıkladı. Fakat Karsusan ve Dardanel’e bakıldığında zarar açıklamış olsalar da satış gelirlerini en hızlı artıran şirket konumundalar.
Tekstil zarardan kâra geçti
Tekstil sektörünün toplam karlılığı olarak bakıldığında ise yılın ilk 9 ayı daha iyi geçmiş duruyor. Tekstil sektörü geçtiğimiz yıl 97 milyon 964 bin lira olan toplam zararını bu yıl 423 milyon 8 bin lira kara çevirdi. Tekstilde zarardan kara geçen ya da geçen yılki zararını azaltan şirket sayısı artarken bu sektörde de Altınyıldız’ın karında yaşanan sıçramanın etkisi çok bariz. Sektörün toplam net satış geliri olarak bakıldığında da 2.2 milyar TL’lik toplam gelirin 3.1 milyar TL’ye yükselmesinde Esem Spor ve Altınyıldız’ın ağırlığı var.
Kardan zarara geçen sektörler olarak bakıldığında enerji, medya ve gıda perakendesi öne çıkıyor. Kağıt ambalaj sektörü yüzde 92.3, yatırım ortaklıkları yüzde 91.9, girişim sermayesi yüzde 53.6, mobil iletişim yüzde 21.7, kıymetli maden yüzde 21.2, kimya yüzde 19.7, bina malzemeleri yüzde 13.9, holding sektörü yüzde 2.1 oranında karını bir önceki yıla göre azalttı.
[PAGE]
Sektör sektör 2014 beklentileri
Yatırım şirketleri de 2014’e yönelik sektörel bazdaki değerlendirmelerini açıklamaya başladı. Garanti Yatırım’dan gelen sektörlerin değerlendirildiği 2014 raporunda da şirketleri zor bir yılın beklediği değerlendirilmesi yapılıyor. Kurumun raporunda
dikkat çeken değerlendirmeler şöyle:
TELEKOMÜNİKASYON KIRILGANLAŞIYOR
Telekomünikasyonda zaman zaman rekabet düzeyinde iyileşme görülse de, kırılgan sektörde rekabet artacak. Akıllı telefon penetrasyonu ve faturalı abone sayısı temel odak noktalarını oluşturuyor. Toplam aboneleri içerisinde faturalı abone oranının yüksek olması sebebiyle akıllı telefon penetrasyonu Avea’da yüzde 33 iken Vodafone ve Turkcell’de sırasıyla yüzde 28 ve yüzde 26. Öte yandan, abone başına elde edilen gelir faturalı abonelerde daha yüksek olduğu için, mobil operatörler faturalı abone sayılarını artırmaya çalışacak.
OTOMOTİVDE YÜZDE 5 DARALMA BEKLENİYOR
2014 yılı tahminlerimiz 800 bin olup yıllık yüzde 5 daralmaya işaret etmektedir. Hükümetin hem kredi oranlarında hem de vadelerinde yaptığı düzenlemelerin 2014 yılında, özellikle otomotiv satışları üzerinde etkili olmasını bekliyoruz. Ticari araçlar içinse 2014 yılında bir miktar iyileşme beklememize rağmen, 2013 yılındaki çift haneli daralmanın geri alınmasının mümkün olmayacağını tahmin ediyoruz. Ağır ticari araç segmentinde ise 2013 yılındaki artan otobüs satışlarının yerini, daha sakin bir talebe bırakacağını düşünüyoruz. Avrupa pazarında 2014 yılında bir iyileşme beklemiyor ancak talep düşüşünde sona gelindi.
PETROLDE BELİRLEYİCİ İRAN ANLAŞMASI OLACAK
P5+1 ile el sıkışan İran’a uygulanan yaptırımlarda belirli hafiflemeler taahhüt ediliyor. Eğer İran, bu taahhütlere tam uyum gösterirse, yaptırımların gevşeyerek yılın ikinci yarısından itibaren İran’ın petrol arzını ve ihracını artırması ihtimali güçleniyor. Mevcut durumda ise, önümüzdeki altı ay boyunca Tüpraş açısından değişen bir durum yok. 2014 yılında ortalama petrol fiyatı varil başına EIA ile uyumlu 103 dolar olarak tahmin ediyor, yaklaşan seçimlerle iç talebin güçlü kalacak. Bu dönemde petrol fiyatları dar bir bant içerisinde hareket ederken, ürün fiyat rasyoları da güçlü kalacak. Ancak İran’ın ara anlaşmayla petrokimya ihracatını artıracak olması, Petkim’in karlığı üzerinde baskı kurabilir.
ELEKTRİK SEKTÖRÜNDE ÖZELLEŞTİRME YILI
Ak Enerji’nin önümüzdeki yıl devreye girecek olan 900MW kurulu güce sahip EGEMER doğalgaz santrali, elektrikte kapasite artışına önemli katkıda bulunacak. 2014 yılında yüzde 2.5’lik ekonomik büyüme tahminine göre, düşük baz etkisine de bağlı olarak elektrik tüketiminin yüzde 4 artmasını bekleniyor. Ocak ve şubat aylarında teklifleri toplanacak olan Kemerköy, Yeniköy, Çatalağzı ve Yatağan Termik Santralleri sonrasında üretim özelleştirmeleri devam edecek. Ayrıca verimsiz termik santrallerin kapatılması değerlendirilecek.
KONUT SEKTÖRÜ ESKİ GÜNLERİNİ ARAYACAK
2013 yılındaki rekor düşük (yüzde 8.3) konut kredisi faiz oranlarının, 2014 yılında yeniden görülmeyeceği beklentisi ile konut satışları zayıflayacak. Konut kredisi faizlerinde daha stabil bir seyir beklenen 2014’te GSYH’de yüzde 2.5 büyüme ve inşaat sektörü için ise yüzde 4 büyüme bekleniyor. Konut yatırımcısı için maliyet tarafında artan kredi yükünün üzerine, düşük KDV’li konut stokunun azalması da cazibeyi azaltan
bir diğer faktör olacak. Yine de konut tarafında kentsel nüfusun artışı ve kentsel dönüşüm ile sektör canlı kalacak.
PERAKENDEDE REKABET BELİRLEYİCİ OLACAK
Yüksek rekabete rağmen perakende sektörü hızla büyümeye devam ediyor. Organize gıda perakendecisi 6 büyük marka, sektördeki bölünmüş yapıya rağmen toplam pazarın yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Rekabetin yoğunlaşmasıyla beraber 2014 ve sonrasında sektörde inorganik büyüme, satın alma ve birleşmeler aynı hızla devam edecek. Sektörde 2013 yılında Şok, DiaSA ve Carrefour hisse satışlarının gerçekleşmesinin ardından, 2014 yılında Migros’un satışına dair değerlendirmelerin sonuca bağlanacaktır.
SEÇİM ETKİSİ REKLAM GELİRLERİNE YANSIYACAK
Önümüzdeki iki yılda üç seçim olması reklam pazarına olumlu yansıyacak. Pazar, 2013-2015 arasında yüzde 12 büyüyecek. İnternet reklamcılığının payı 2011’deki yüzde 13 seviyesinden 2014’te yüzde 16’ya çıkarken, gazete reklamcılığının payı yüzde 22’den yüzde 17’ye gerileyecek. Yazılı basında en önemli maliyet gideri olan gazete kağıdı fiyatlarının 2013 yılına göre aynı seviyelerde kalmasını beklenmesine rağmen operasyonel karlılığa etkinin sınırlı kalacağı tahmin ediliyor. Görsel ve işitsel basın tarafında ise yüksek içerik giderleri ve rekabetten ötürü karlılık rasyolarında zayıf bir seyir bekleniyor.
TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ CAZİBESİNİ KORUYOR
Sektör cazibesini koruyor ancak rekabet çok yüksek. Türkiye’nin demografik yapısı ve ekonomik büyümesi tüketici elektroniği sektörünü pozitif etkiledi. Ülkenin hızlı artan nüfusunun büyük bir kısmının gençlerden oluşması ve artan şehirleşme oranı sektör için olumlu bir tablo çiziyor. Kredi kartları taksitlendirmesini sektörde 6 ay ile sınırlayan BDDK’nın olası yeni tedbirleri sektörü olumsuz etkileyecektir.
ÇİMENTODA YENİ YATIRIM BEKLENMİYOR
2014 yılında yurtiçi çimento satış hacminin, yüzde 5 artacağı öngörüldü. 2014 yılında iç talebin yıllık bazda yüksek baz etkisine rağmen yüzde 5 artarak 62mn ton seviyesine çıkacak. Sektörde, 2013 yılında açılması beklenen fakat 2014’e sarkan Kipaş yatırımı (1.5mn ton) dışında yeni bir kapasitenin devreye girecek. İhracatta son yıllarda hem İran’da hem de Suriye’de devreye giren yeni kapasiteler nedeniyle, karlılık daha sınırlı kalacak.
DAYANIKLI TÜKETİMDE TABLO DÜZELİYOR
2013’deki olumsuz tablonun ardından, Avrupa’daki ekonomik belirsizliklere rağmen 2014’de ihracatçı şirketlerin pazar payı kazanımları devam edecek ve yurt dışı satış hacimleri yüzde 5 büyüyecek. Kredi kartı taksitlerine getirilen üst sınır, talepte önemli bir değişiklik yaratmayacak.
ÇELİK ÜRETİMİ AB’YLE ARTACAK
Küresel çelik üretimi 2013’ün ilk on ayında yüzde 3.2 artarken Avrupa Birliği bölgesinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3.4 daraldı. Türkiye’de çelik üretiminde 2013 sonunda yüzde 3 azalma ve 2014’te ise Avrupa’da hızlanan ekonomik büyümeye ve Orta Doğu pazarındaki gelişmeye paralel olarak, yüzde 4 üretim artışı olacak.
DÜŞÜK TÜKETİM BÜYÜK POTANSİYEL SUNUYOR
Emtia fiyatlarındaki dalgalanmalar 2014 yılında da devam edecek. Alkollü içecekte tüketimi kontrol etmek adına regülasyonlarda yapılan değişikler sektörü olumsuz etkiledi. Yurt içi pazarda bira satış hacimlerinde 2014’te düşük tek hane gerileme bekleniyor. İçecek sektöründeki düşük kişi başına düşen tüketim, yüksek büyüme potansiyeli sunuyor. Türkiye’de yıllık 44lt olan kişi başına gazlı içecek tüketimi, 110lt olan Avrupa ortalamasına göre oldukça düşük. Bununla birlikte, gazsız içecekte hızla artan ürün çeşitliliği tüketimi artıracak.
HAVADA BÜYÜME HIZ KESMEYECEK
Havacılıkta güçlü büyüme sürüyor. 2014’te petrol fiyatları düşerken talep yükselecek. 2013 ve 2014’te toplam yolcu sayısında yüzde 15 artış öngörülüyor. 2014’te yüzde 5 daha düşük petrol fiyatı tahmininin sektör oyuncuları için olumlu olacağını düşünülmekle beraber şirketlerin pazar payı kazanma ve daha fazla kapasite arz etme politikası rekabeti artıracak. Tavan fiyat uygulamasının sektörü olumsuz etkilemesini beklenmiyor.
BANKACILIK’TA 2014 ZOR GEÇECEK
Artan fonlama maliyetleri ve bankacılık sektörüne getirilen yeni düzenlemelerin yaratacağı baskıdan dolayı 2014’ün sektör adına zor bir yıl olacağı belirtildi. TCMB’nin uygulamaya başladığı daha sıkı para politikaları sonucu
fonlama maliyetleri yükselecek. Düşük büyüme beklentileri ve artan finansal istikrar riskler, kredi büyümesi üzerinde baskı yaratacak. Komisyon gelirleri ve tüketici kredilerine getirilen regülasyonlar karlarda gerilemeye neden olacak.
[PAGE]
BIST’te banka kârı 15.6 milyar
Borsada hisseleri işlem gören 2 katılım bankası dahil 16 bankanın solo bilançolarına göre toplam karı yüzde 19.5’lik artışla 13 milyar 242 milyon 260 bin liradan 15 milyar 649 milyon 743 bin liraya çıktı. Konsolide bilançolarına bakıldığında ise 14 bankanın toplam karı (Albaraka ve Kalkınma Bankası açıklamadı), 12 milyar 730 milyon TL’den, 16 milyar 860 milyar TL’ye yükseldi.
16 bankanın aktif toplamı, 1 trilyon 233 milyar TL olurken, aktifte 200 milyar TL barajını aşan tek banka İş Bankası olurken 100 milyar TL barajını aşan bankalar sırasıyla Garanti, Akbank, Yapı Kredi, Halk Bankası ve VakıfBank oldu. Konsolide bilançolara bakıldığında da İş Bankası 233.5 milyar TL, Garanti Bankası 211.4 milyar TL, Akbank 191.3 milyar TL, Yapı Kredi 153.2 milyar TL aktif toplamına ulaştı.
Bankaların kredileri geçen yılın 9 aylık dönemine göre yüzde 27.7 artarken bu artış mevduattaki yüzde 20.7’lik, aktifteki yüzde 24.1’lik artıştan fazla oldu.
2012’nin ilk dokuz ayında Borsa İstanbul’a kote bankaların kullandırdığı kredi oranı Eylül 2012’ye göre 613 milyar TL’den 783 milyar TL’ye çıkarken İş Bankası 132 milyar 306 milyon TL, Garanti Bankası 112 milyar 945 milyon TL, Akbank 106 milyar 207 milyon TL kredi hacimlerine ulaştı.
Solo bilançolara göre bankaların topladığı mevduatlar, 3 çeyreklik dönemde yüzde 20.7 yükselirken, mevduat toplamayan TSKB ve Kalkınma Bankası hariç 14 bankanın toplam mevduatı 733 milyar TL’ye ulaştı. Halka açık bankaların aktiflerdeki artış geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 24.1 oldu.
Bankaların ücret ve komisyon gelirlerine bakıldığında ise Garanti’nin 1 milyar 988 milyon TL, İş Bankası’nın 1 milyar 601 milyon TL, Akbank’ın 1 milyar 635 milyon TL ve Yapı Kredi Bankası’nın 1 milyar 468 milyon TL gelir sağladığı görülüyor. Halkbank ve VakıfBank’ta sırasıyla 866 milyon TL ve 756 milyon TL ücret ve komisyon geliri sağladı.
Faiz gelirleri % 19 yükseldi
Net faiz gelirlerinde bir önceki yılın lideri olan İş Bankası bu yıl da 5 milyar TL net faiz geliri yazdı. Bu kalemde Alternatifbank, Tekstilbank ve T. Kalkınma Bankası dışındaki tüm bankalar gelirlerini bir önce yıla göre yükseltti.
Bankaların solo bilançolara göre üç çeyrekte elde edilen faiz geliri geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19 artarak, 33 milyar 806 milyon TL’ye ulaştı. Alternatifbank’ta yüzde 3, Tekstilbank’ta yüzde 2, Alternatifbank’ta ise yüzde 8 gerileme kaydedildi.
Takipteki kredi hacmi yüzde 21.4 yükselerek 22.3 milyar TL’ye çıktı. Ancak, toplam kredi hacmi arttığı için, geçen yıl bankaların takipteki kredilerinin tüm kredileri oranı yüzde 2.99 iken 2013 ilk dokuz ayında bu oran yüzde 2.84 oldu.
Aktifte en hızlı artış TAİB’den
Türkiye Bankalar Birliği de Türk bankacılık sisteminin aktif toplamına göre bankalar sıralamasını açıkladı. Sıralamada ilk 8 bankanın adı değişmedi. Eylül bilançolarına göre TBB üyesi bankaların toplam aktifi 316 milyar TL artarak 1 trilyon 557 milyon TL’ye ulaştı. İlk 10 bankanın toplam aktifi geçen yılın aynı dönemine göre 260.5 milyar TL artmış oldu. Bu sıralamada sektörün son üyesi Odeabank, 16’ncı sıradan giriş yaptı. Aslında Odeabank sektörde aldığı mesafe açısından aktifini en hızlı büyüten banka olurken geçen yılki verileri ile karşılaştırıldığında ise aktifte en hızlı artışı Aksoy Ailesi tarafından alım sözleşmesi imzalanan TAİB Bank gerçekleştirdi. TAİB’in aktifleri yüzde 201 oranında artarken ikinci sırada bulunan Fibabanka’nın aktifi yüzde 96.9 arttı. Üçüncü sırada ise Aktifbank yer alıyor.
Bankacılıkta negatif fiyatlandı getiri sanayiden yüksek olacak
Gedik Yatırım’ın yayınladığı ‘Banka mı Sanayi mi?’ başlıklı raporda, 2014’te bankacılık endeksindeki yükselişin daha yüksek olacağı belirtildi. Rapordaki analize göre geride kalan 8 yılda bankacılık endeksinin sanayi endeksine oranı 1,8 ile 3,3 arasında değişim gösterdi. Son altı ayda bankacılık endeksi sanayi endeksinin arasındaki oran ise 2 düzeyine geriledi. Bu trendden yola çıkarak, bankacılık endeksinin yükselişe geçmesi bekleniyor. Raporda, 2013 yılının ilk dokuz ayında bankaların önceki yıla kıyasla kullandırdıkları kredileri yüzde 25 arttırdıkları, gösterge tahvil faizinde yıllık 3 puan yükselişe rağmen banka karlarının 2013 yılında 2012 yılına kıyasla yüzde 5 kadar artış göstermesi beklendiği kaydedildi. Analizde, “2014 yılının ilk yarısında bankaların artan faizleri kredilere daha geç yansıtabiliyor olmasının dezavantajı etkisini sürdürecekse de kullandırılan kredilerde asgari yüzde 15 oranında artış gerçekleşmesi ve bu faktörün etkisi ile 2014 karlılığının 2013 karlılığından asgari yüzde 7 daha yüksek olması bekleniyor. Sanayi hisselerinin 2014 karlılığının 2013’e kıyasla yüzde 25 artamayacağı gerçeğinden hareket ile hemen hemen tüm olumsuzlukları fiyatlayan bankacılık kesiminin 2014 genelinde sanayi endeksinden daha yüksek getiri sağlaması öngörülüyor” ifadelerine yer verildi.