Fed 21 Mart'ta ne yapacak?
Fed'in çarşamba günü faizlerde 25 baz puan artışa gitmesine kesin gözüyle bakılırken ekonomistler gelecek döneme ilişkin verilecek mesajlara odaklanmış durumda.
Abone olFed başkanı olarak Jerome Powell'ın yapacağı ilk faiz artışı çok büyük ihtimalle bu hafta geçekleşecek. Henüz yanıtlanmamış olan en önemli soru şu: Powell'ın Amerikan ekonomisi hakkındaki iyimser görüşü, piyasaların hazır olduğundan daha fazla faiz artışı getirebilir mi?
Powell'ın ocak ayında Fed başkanlığına atanmasından sonra yaptığı açıklamalar ve diğer Fed yetkililerinin açıklamaları bu gibi kaygıların abartılı olduğunu gösteriyor.
Görüş birliği sağlamaya önem veren bir kişi olan Powell, değişen ekonomik koşulları dikkate alan bazı ayarlamalar yapabilir ancak faizin tedricen ve ılımlı olarak artırılması politikası izlemiş olan önceki başkan Janet Yellen gibi, bu politikaya bağlı kalacaktır.
Fed yetkilileri ve analistlerin söylediklerine göre yeni başkanın en önemli kaygısı, Amerikan ekonomisinin uzun süredir devam eden toparlanmasını mümkün olduğunca uzatabilmek olacak.
Ne var ki, ekonominin güçlendiği sinyalleri dikkate alınırsa bu, daha uzun sürecek bir politika sıkılaştırma döngüsü ve faizlerin ilk sanılandan biraz daha yükselmesi demek olabilir.
İyimserlik "şahin" algılandı
Powell, Başkan Trump tarafından seçildiğinde, politikaların devamını sağlayacak isim olarak görülmüştü. Kendisi bankanın kriz dönemi teşviklerden, düzenli büyüme ve artan istihdamla geçen yıl üç faiz artışına yol açan daha dengeli bir yaklaşıma geçiş döneminde, Fed guvernörlerinden biri olarak görev yaptı.
Fakat 65 yaşındaki eski hukukçu ve yatırım bankacısının Fed'i nasıl yönlendireceği, geçen yıl Kongre atanma konuşmasından hemen sonra yaşanan kısa süreli küresel borsa satışları geldiğinde belli olmuştu.
Yatırımcılar, Powell'ın Amerikan ekonomisi hakkındaki iyimser değerlendirmesini ilk başta, politikada, Yellen'den daha "şahin" olduğunun işareti olarak gördüler. Bu izlenimde daha önce Fed'in söylediği gibi üç yerine, bu yıl dört kez faiz artışı beklenebileceği sanısı da vardı.
Bunun gerçekleşme ihtimali hala mevcut. Fed guvernörlerinin "güvercinlerinden" olan Lael Brainard bile, bir süre önce "ekonomiyi arkadan iten rüzgarın artık karşıdan gelen rüzgara dönüşmekte olduğunu" söyledi.
Fakat güçlü bir ekonomi ille de Fed'in büyüme ve fiyat istikrarı için risk değerlendirmesindeki dengeli tavrını terk edeceği anlamına gelmez. Hatta hedefe ulaşacak diye beş yıldır beklenen enflasyonda yukarı doğru bir kıpırdamayı dengelemesi için Powell'a yardımcı bile olabilir.
Ayrıca, 1.8 trilyon dolarlık vergi indirimleri ve yeni kamu harcamaları etkisini göstermeye başlarken, fiyatların başını alıp gitmesine engel olabilir.
Yellen döneminde Fed, tam kapasitesine yaklaşmakta olan bir ekonomiyi fazla ısıtabilecek ancak iş dünyasında güveni ve verimliliği destekleyebilecek bu gibi mali teşviklerin ekonomik etkilerine karşı daha temkinliydi ve faiz artışı için daha fazla alan açıyordu.
Powell'ın yönettiği Fed'in politikada daha çok serbesti öngörüp görmediği çarşamba günü belli olacak. O gün Fed, ekonomiyi ne teşvik eden ne de soğutan düzey olarak tanımlanan, "nötr faiz oranına" ilişkin medyan tahminlerini açıklayacak.
Bu oran 2013'te yüzde 4 iken, yüzde 2.75 medyana inmişti. Örneğin yüzde 3'e kadar bir yükselme, mali teşvik için bir işaret olabilir. Şubat ayında gelen çok güçlü istihdam raporu gibi son veriler Powell ve başka yetkilileri, tedrici bir faiz artışı döngüsünün iki yıl ya da daha fazla sürebileceği ve böylece bir sonraki resesyonda faizleri indirmek için daha uygun bir ortam yaratacağı konusunda ikna etmeye başladı bile.
Fed'in iki günlük toplantısının sonunda çarşamba günü politika faizi oranını yüzde 1.5 ile 1.75 arasında yükseltmesi bekleniyor. Banka bu arada ekonomi konusundaki değerlendirmesini de güncelleyecek.
Uyumlu olarak aylardır süren küresel ekonomik büyüme, ABD'de fiyat baskıları işaretleri ve Trump'ın korumacı önlemlerinin bir ticaret savaşına yol açabileceği kaygıları Fed içinde şu anda yüzde 2 hedefinin biraz altına olan enflasyonun hızlanabileceği kaygısını canlandırabilir.
Bazı politika yapıcılar, vergi indirimlerinin de ekonomiyi yeniden bir gerilemeye itebilecek riskli yatırımları teşvik etmesinden korkuyorlar.
Aşırı tepkiden kaçınılacaktır
Ancak Powell'ın yönetimindeki Fed muhtemelen daha güçlü ekonomik veriler karşısında aşırı tepki vermemeye çok dikkat edecektir. Bu, politika yapıcıların açıklamalarından ve ocak ayı toplantısının zabıtlarından anlaşılıyor.
Yatırımcılar, Powell ile birlikte çalışmış olanların, kendisinin "gereksiz müdahaleden kaçınma" olarak tanımladıkları yaklaşımından cesaret alabilecekler.
Zaten Powell'ın Fed başkanlığına seçilmesinin temelinde de bu yaklaşımın yattığı söylenebilir.
Cumhuriyetçi politikalara bağlı eski bir Hazine yetkilisi olan Powell, hem Cumhuriyetçi hem de Demokrat Kongre üyeleriyle düzenli olarak temas sürdürürken, aynı zamanda Fed'in sıkı kurallarla bağlı yetki alanının dışına çıkmamaya da dikkat ediyor.