Faiz artışıyla bile doları durduramıyorlar!
Üç haftadır aralıksız değer kazanan dolar, ABD ekonomisinden gelen güçlenme sinyalleri ile gelişen ülke paraları karşısında yükselişini sürdürüyor. Gelişen ülkelerde faiz artışlarının yeterli olmadığı belirtiliyor.
Abone olEVRİM KÜÇÜK
Gelişmekte olan ülkeler yıla iyi bir başlangıç yapmıştı. Küresel ekonomideki sağlıklı büyüme, artan emtia fiyatları, sakin bir enflasyon ve zayıf dolar gelişen ülkelere destek vermişti. Ancak gelişen ülkelerde işler tersine dönüyor. Dolar, ABD ekonomisinden gelen güçlü sinyallerin faiz artışına zemin hazırlamasıyla üç haftadır aralıksız yükseliyor. Gelişen ülke paralarıysa türbülansa girerken, 2016'dan bu yana en kötü haftalarını geçiren gelişen ülke paralarında sert satış baskısı dün de sürdü. Analistler, güçlenen dolarla birlikte gelişen ülkelerde faiz indirimi devrinin kapandığını ancak Arjantin ve Türkiye gibi ülkelerin merkez bankalarının doları dizginlemek için yaptığı hamleler yetersiz kaldığını söylüyor.
Euro/dolar 1.20'nin altında
ABD ekonomisinin güçlü seyrini koruduğu beklentisinde değişiklik yaratmayan tarım dışı istihdam ve ücretler verisinin ardından bu yılın zirve seviyelerine yakın seyrini koruyor. Dolar endeksi 92.08 ile 2018'in en yüksek seviyelerinde bulunuyor. Euro da 1.20 doların altındaki seyrini sürdürüyor. JP Morgan gelişen ülke para endeksi ise geçen hafta yüzde 1.7 ile Donald Trump'ın şok seçim zaferinin yarattığı sarsıntıdan bu yana en büyük haftalık gerilemeyi kaydetti. Endeksteki düşüş son iki haftada yüzde 3'ü aştı.
Üç haftadır aralıksız değer kazanan dolar, tarım dışı istihdam verisinden sonra gücünü korudu. ABD'de istihdam artışı beklentilerin altında kalırken, enflasyon baskılarının bir göstergesi kabul edilen ücret artışı yüzde 0.1 ile beklentilerden zayıf bir artış kaydetti. Yıllık ücret artışı da yüzde 2.6'da kaldı, işsizlik oranı ise yüzde 3.9'a geriledi. Tüm bu gelişmeler Fed'in bu yıl en az iki, belki de üç defa daha faiz artıracağı beklentisinde değişiklik yaratmadı. Amerikan 10 yıllık hazine tahvillerinin getirisinin son 1 aydır yükselerek, Fed'i faiz artışlarına hızlandırmaya iteceği beklentisi yarattı.
Haziranda faiz artışına kesin gözüyle bakılıyor
Piyasalar Fed'in haziran toplantısında faizleri artırmasına kesin gözüyle bakıyor. Faizlerdeki artış beklentisi ve ABD ekonomisinin diğer bölgelerden daha iyi performans gösterdiğine dair işaretlerle yatırımcı açık pozisyonlarını kapatmaya çalıştığından dolarda ralli yaşanıyor. Bazı gelişmekte olan ülke kontratları dahil olmak üzere dolar pozisyonlarını gösteren veriler net dolar açık pozisyonlarının iki hafta önce yedi yılın en yüksek seviyesi olan 28.18 milyar dolardan 18.32 milyar dolara indiğine işaret ediyor.
Commerzbank analisti Esther Reichelt, dolardaki hareketi 'dolar için negatif olan bir balon patladı' şeklinde yorumluyor ve doların daha da değerleneceği tahmininde bulunuyor. Reichelt'e göre ECB ve İngiltere Merkez Bankası'nın sanıldığı kadar yakın bir zamanda faiz artırmaması nedeniyle faizlerde yaşanacak ayrışma doların daha da güçlenmesini sağlayacak.
Portföy yöneticisi Brown Brothers Harriman'ın küresel döviz strateji bölüm başkanı Macr Chandler, gelişen paraların paraların geçtiğimiz haftadan bu yana büyük bir satış dalgasına maruz kalmasına, bazı ülkelerin seçim, güven bunalımı gibi iç sorunlarının da neden olduğunu hatırlatıyor. Chandler, bu baskının süreceğini, kısa vadede ABD'de toptan ve tüketici fiyatları enflasyonu verisinin dolar üzerinde belirleyici olacağını söylüyor.
Diğer yandan ABD'de tahvil faizinin artması, gelişen ülke paralarının cazibesini artıran carry trade işlemlerinin azalmasına yol açtı.
Gelişmekte olan ülkelerde borçlanma maliyeti yüzde 6'nın altında
Brezilya'dan Rusya'ya, Ermenistan'dan Kongo'ya kadar birçok gelişmekte olan ülke bir süredir faiz oranlarını indiriyordu. Ocak 2015'ten bu yana gelişmekte olan ülkelerde yüzlerce faiz indirimi yapıldı ve o dönemde yüzde 7 olan ortalama borçlanma maliyeti bu yılın başında yüzde 6'nın altına indi. Ancak büyük merkez bankalarının teşviklerden çıkmaya başlaması oyunu bozdu ve dolar güçlenmeye başladı. Gelişen ülkelerin merkez bankaları dolardaki çıkışı durdurmak için harekete geçti. Yıl başından bu yana parası dolar karşısında en çok değer kaybeden iki ülkeden biri olan Türkiye'de Merkez Bankası son Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizi ve faiz koridorunda değişiklik yapmazken, geç likidite penceresi faizini 75 baz puan artırmıştı.
Arjantin'de 75 baz puan artış
Parası en çok değer yitiren bir diğer ülke Arjantin de geçen cuma günü Arjantin Merkez Bankası politika faizini 675 baz puan artırdı ve yüzde 33,25’ten yüzde 40’a çıkardı. Bankanın açıklamasında, piyasadaki iniş çıkışları önlemek ve enflasyonu düşürmek amacıyla her türlü önlemin alınacağı belirtildi. Banka ayrıca 7 Mayıs itibariyle, banka varlıklarındaki yabacı döviz oranının yüzde 10'dan yüzde 30'a yükseltilmesine karar verdi. Pezo, bu yıl dolar karşısında yüzde 17 değer kaybetti ve merkez bankasının aldığı tedbirlere karşın pezoda gerileme devam etti.
Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri, selefi Cristina Fernandez de Kirchner dönemindeki yüksek kamu harcamaları ve korumacı politikalardan çıkış için piyasa yanlısı bir reform programı uyguluyor. Buna rağmen ülke, geçen yılki yüzde 25 enflasyon oranıyla Venezuela'nın ardından Latin Amerika'da enflasyonun en yüksek olduğu ülke. Devlet başkanı Macri, 2015'den itibaren önceki başkan döneminde gerçekleştirilen olağanüstü kamu harcamalarından kurtulmaya çalışıyor. Ancak tüm çabalara rağmen geçtiğimiz sene içerisinde Arjantin’de enflasyon oranı yüzde yirmi beşti. Analistler, Hindistan ve Endonezya gibi ülkelerde de faiz artışlarının gündeme geleceğini belirtiyor.