Dövize endeksli TL kredi devri kapandı
Reel sektörün döviz borçlanması kurallara bağlandı. Dövizle borçlanma, döviz geliriyle orantılandırılırken şirketler için limit tahsisi ‘banka’ bazında değil ‘sistem’ bazında izlenecek. Bankacılar şimdi ikincil mevzuat düzenlemelerini bekliyor.
Abone olJülide YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR
Reel sektörün kur riskine yönelik sağlıklı bir mekanizma kurulması için düğmeye basan hükümet, şirketlerin dövizle borçlanmasında yeni bir pencere açtı. Dün Resmi Gazete’de yayımlanan 2 Mayıs 2018’de yürürlüğe girecek düzenlemelerle, 4 temel noktada yeni kurallar hayatımıza girdi. Yapılan düzenlemelerle gelen en önemli değişiklik ‘dövize endeksli TL kredi döneminin’ kapanması oldu. Döviz kredisi kullanımına da belli istisna ve şartlar geldi. Döviz geliri olmadığı halde dövizle borçlanmak isteyen şirketler için 5 milyon dolarlık limit tavanı 15 milyon dolara yükseltilirken, limit de banka bazında değil, bankacılık sistemi genelinde izlenecek. Bireylerin kredi kartı limitlerinin belirlenmesinde olduğu gibi, şirketler de bankacılık sistemi genelinde eş zamanlı takip edilecek.
Bankaların, bu limit takibini yapabilmek için Bankalar Birliği Risk Merkezi üzerinden Kredi Kayıt Bürosu aracılığıyla yeni operasyonel sistem çalışmalarına başladığı da biliniyor.
Döviz geliri olanlar açısından ise yeminli mali müşavirler aracılığı ile belgeleme zorunluluğu getirilirken geçmiş döviz gelirleri gelecek borçlanmalarına baz teşkil edecek. Hiç döviz geliri olmayan, fikri ya da ihracat potansiyel olan birey ya da şirketler de satış sözleşmesi ya da sipariş belgeleri ile muhtemel döviz girdileri bankalarca belirlenerek kullandırılabilecek.
Yapılan düzenleme özellikle döviz borcu olan 23 bin orta ve küçük ölçekli firmayı ilgilendirirken bu grubun döviz yükümlülüklerindeki payı yüzde 16. Bankaların yabancı para kredi tutarı 180 milyar dolar civarında bulunurken yurtiçi ve yurtdışından alınan toplam yabancı para kredilerin tutarı ise 287 milyar dolar düzeyinde.
Daha önceki yıllarda ithalat finansmanı kredisi olarak bilinen daha sonra dövize endeksli TL kredi olarak şekil değiştiren krediler bundan sonra kullanılmayacak. Ama fiyatı yurtdışında belirlenen, ya da üretim yapmak için dışarıdan alınan pirinçten petrole tüm hammadde finansmanı için bundan sonra emtia kredisi kullanılabilecek.
Hedge mekanizmasına teşvik paketi yolda
Düzenlemede, döviz borcu 15 milyon doların üzerinde olacak firmalar için getirilecek hedge düzenlemeleri için yeni kural seti yer almadı. DÜNYA’nın edindiği bilgiye göre, bu düzenlemede çok yakın bir zamanda paylaşılacak. Bankacılar, firmaların döviz gelirleri ile döviz borçları arasındaki bağın gözetilmesi ve kur risk yönetimi için yeni bir paketin yolda olduğunu belirterek, “Küçük ve orta ölçekli şirketlere yönelik getirilen bu düzenleme sonrasında; belli büyüklükteki şirketlere hedge mekanizmasını teşvik etmeye çalışacak yeni bir düzenlemenin yapacağını düşünüyoruz. Burada önemli olan doğru bir hedge mekanizması. Ayrıca kimlere muafiyet verileceği de belirlenecektir. Kamu-özel işbirliklerine esneklik getirilmesi de gündemde” diye konuştu.
15 milyon dolar üst sınır
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Kararda yapılan değişiklikte şunlar yer aldı:
•Tebliğ’e göre Türkiye’de yerleşik kişilerce yurtiçi ve yurtdışından temin edilen döviz kredilerinde kullanım tarihinde, krediyi kullananın kredi bakiyesinin 15 milyon doların altında olması durumunda, kullanılmak istenen kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamı son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aşamayacak. Ayrıca döviz kredisi kullanım talepleri sırasında son üç mali yıla ilişkin döviz gelirlerini mali müşavirler tarafından onaylanmış belgelerle alınması zorunlu tutuldu.
• Kredi bakiyesinin son üç mali yılın döviz gelirleri toplamını aştığının sonradan tespit edilmesi durumunda yurtiçinde bankalardan (serbest bölge şubeleri dâhil), finansal kiralama şirketlerinden, faktoring şirketlerinden ve finansman şirketlerinden kullanılan kredilerin aşıma neden olan kısmı geri çağırılacak ve TL krediye dönüştürülecek.
• Öte yandan bankalar ile Türkiye’de yerleşik finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri birbirlerine, ilgili mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla kendi teamülleri çerçevesinde doğrudan veya uluslararası sendikasyona katılım yoluyla, vade sınırı bulunmaksızın döviz kredisi açabilecek.
• Bakanlar Kurulu kararında ise döviz geliri olmayan kişilerin yurtiçinden döviz kredisi temin edemeyecekleri belirtildi ancak kamu kurumları, bankalar ile Türkiye’de yerleşik finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketlerinin kullanacakları döviz kredileri ile kullanım tarihinde kredi bakiyesi 15 milyon dolar ve üzerinde olan Türkiye’de yerleşik kişilerce kullanılacak döviz kredileri bu kapsam dışında tutuldu.
• Döviz kredisi kullanma yasağı istinası, yatırım teşvik belgesi kapsamında kredi almaları öngörülen Türkiye’de yerleşik kişilerin ilgili makine ve cihazların finansmanı için kullanılacak kredileri ve finansal kiralama işlemlerini kapsamayacak.
• Uluslararası ilana çıkılan yurt içi ihalelere ilişkin olarak ihaleyi kazanan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya Savunma Sanayi Müsteşarlığınca onaylanan savunma sanayi projelerini üstlenen Türkiye’de yerleşik kişilerin kullanacakları döviz kredileri de bu kapsamda yer almıyor.
• İstisna kapsamında ayrıca, kamu özel işbirliği kapsamında gerçekleştirilecek projeleri yürüteceklerin döviz kredileri ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetlere ilişkin bağlantılarını ve muhtemel döviz gelirlerini belgelemek kaydıyla, son üç yılda döviz geliri olmayan bu kişilerin belgeledikleri muhtemel döviz gelirleri toplamını aşmayacak şekilde kullanacakları döviz kredileri de yer alıyor.
• Öte yandan döviz geliri olan Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt içinde kullanacakları döviz kredilerinde, kredi bakiyesinin 15 milyon doların altında olması durumunda kullanılmak istenen kredi tutarı ile mevcut kredi bakiyesi toplamı son üç yılın döviz gelirlerini aşamayacak.
• Bankalar ve finansman şirketleri, bu durumu kontrol etmekle yükümlü olacaklar. Bakiyenin limiti aşmasının sonradan tespit edilmesi halinde, kredilerin aşıma neden olan kısmı geri çağrılacak veya TL krediye dönüştürülecek.
Düzenleme 2 Mayıs'tan itibaren geçerli
• Karara eklenen geçici maddelere göre, kararın yürürlüğe gireceği tarih olan 2 Mayıs itibarıyla açık bulunan ve kredi bakiyesi 15 milyon doların altında olan Türkiye’de yerleşik kişiler tarafından yurt içi veya dışında temin edilmiş olan döviz kredileri, yukarıdaki hükümlerin kapsamına girenler hariç olmak üzere hiçbir şekilde döviz kredisi olarak, dövize endeksli krediler de hiçbir şekilde dövize endeksli kredi olarak yenilenmeyecek.
• Geçici maddelere göre ayrıca, 2 Mayıs’tan önce kullanılmış olan döviz kredileri ve dövize endeksli krediler de kredi bakiyesi hesaplamasına dahil edilecek.
• Tebliğe eklenen bir fıkrayla ayrıca, Türkiye’de yerleşik kişilerin, kaldıraçlı işlemler ve kaldıraçlı işlemlerle aynı hükümlere tabi olduğu belirlenen türev araçlarını yalnızca Sermaye Piyasası Kurulu tarafından yetkilendirilmiş kuruluşlar aracılığıyla almaları ve satmalarına izin verildi.
Düzenleme döviz kredilerinde baskı yaratabilir
Düzenleme 2 Mayıs 2018 tarihinden itibaren yeni verilecek kredileri kapsayacak. Dolayısıyla bankacılar, şirketlerin mevcut döviz kredisi limitlerini kullanmak için harekete geçebileceğine işaret etti. Analistler, kararın bankacılık sektörünün maruz kaldığı yapısal riskleri azaltıcı yönde olduğunu belirterek, “Kısa vadede kredi koşullarını sıkılaştırdığı için özellikle bankaların küçük şirketlere verdiği döviz kredi büyümesi üzerinde bir miktar baskı yaratabilir. Ancak, şirketlerin maruz kaldıkları açık pozisyon orta uzun vadede batık kredi riski yaratma potansiyeline sahipti, bu riskin düzenleme ile önemli ölçüde azaldığını söylemek mümkün” diye konuştular. Analistler, firmaların döviz riski yönetimine katkıda bulunarak uzun vadede ülkenin finansal istikrarını güçlendirici bir etki yapabileceğini kaydettiler.
Teknoloji yükseltmek isteyen firma yatırım teşvik belgesiyle borçlanacak
Daha önce ihracat yapmayan bir firma, yatırım yapıp ihracata başlaması için dövizle borçlanmak istemesi halinde bunu belgeye bağlayacak. Konu hakkında yorumda bulunan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz, böyle bir durumda yatırım teşvik belgesi alınması halinde döviz borçlanmasında herhangi bir sıkıntı olmayacağını dile getirdi.
Böyle bir yasanın çıkarılmasının altında yatan bir nedenin de kötü niyetli kişileri engellemek olduğunu ifade eden Akyüz, “Ana sermayedar şirketi iflas ettirmeden önce yurtdışında bir kredi buluyordu. Sonra şirketi iflas ettirince de o yük Türkiye’deki bankanın üstüne kalıyordu” dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Öztürk Oran da, 15 milyon doların altında döviz kredisi kullanmış firmaların dövizle borçlanmasına getirilen düzenleme için, “Orta ölçekli firmaların kur endişesi ve stresi ortadan kalktı. TL’ye güvenip, TL ile borçlanacağız. Dolayısıyla korkulu rüya da görmeyeceğiz” diye konuştu. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran ise böyle bir yasa çıkarmak yerine, şirketlerin duyarlı olup böyle bir riske hiç girmemesi gerektiğini söyledi.
Merkez'in verileri bekleniyor
Analistler, Merkez Bankası’nın alt yapı çalışması tamamlanan yeni modeliyle şirketlerin döviz borcu yapısı için veri toplamaya başladığına işaret ederek “Türkiye genelinde yabancı para borcun yaklaşık yüzde 23’ünü oluşturan 110 firmanın verileri toplandı. Merkez Bankası’nın bu verileri henüz paylaşılmadı. Bu nedenle bu önlemlerin piyasalara nasıl etki edeceğini bilmiyoruz. Zaten mevcut değil, yeni krediler için bu düzenlemeler geçerli” diye konuştular.