Dolarda 5 lira mümkün mü?
Türk lirası, dolar ve euro karşısında son 3 ayın en yüksek seviyesine çıktı. İyimserliğin sürmesi bekleniyor ancak bu çok yönlü bir denklem... (Muhammed Kafadar/dunya.com)
Abone olMuhammed KAFADAR
Bir önceki haftaya 5.50'nin üzerinde başlayan dolar/TL, Hazine'nin finansman ihtiyacının azalması nedeniyle daha az borçlanması, petrol fiyatlarındaki düşüş ve ABD ile ilişkilerde iyileşme beklentisiyle yönünü aşağı çevirdi. Kur, geçen hafta başında sert bir yükselişe 5.44'lü seviyeleri test etse de yeniden üç ayın en düşük seviyelerine indi ve haftayı kritik destek olan 5.30'un altında 5.2844'ten tamamladı.
Euro tarafında ise; AB ve İngiltere'nin ekonomik ilişkilerin geleceği konusunda prensipte anlaşmaya varmasına karşın zayıf şirket bilançoları ve beklentilerin altında kalan makro ekonomik göstergeler küresel büyümeye yönelik endişeleri artırarak fiyatlamalar üzerinde Brexit müzakerelerinde ilerleme umutlarından daha etkili oldu. Bu gelişmelerin etkisiyle euro/TL, cuma günü 6 liranın altına sarktı ve son işlemler 5.9890'dan geçildi.
ABD ile ilişkiler TL lehine fiyatlamada öne çıkarken, Fed'in yavaşlama sinyali vermesi ve ticaret savaşları önemli gündem maddeleri. Piyasalarda ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımlarına ara verme ihtimali kadar bunun nedeni de yakından izleniyor. Diğer taraftan ticaret savaşlarıyla Çin ekonomisinin tahribata uğraması ABD'ye zarar verebilir.
"Aralıkta resim ortaya çıkacaktır"
TL varlıkların seyri açısından yurt dışı dinamiklerin öne çıktığını söyleyen Stratejist Cüneyt Paksoy, "Özellikle ABD ile ilişkilerde yumuşama sürecine girilmiş olması fiyatlamalar üzerinde etkili. Ayrıca Fed tarafından gelen açıklamalar izleniyor. ABD Merkez Bankası'nın 2019 yılında 3 belki de 4 faiz artışı yapması bekleniyordu ama geldiğimiz noktada şahinden güvercine geçişi konuşuyoruz. Bazı Fed başkanlarının açıklamalarıyla artırımlara mola verileceği algısı güçlendi; piyasalar bu gelişmeyi pozitif fiyatladı ve TL tarafında etkileri hemen görüldü.
Ancak devamı için aralık toplantısı önemli. Kararların oy birliğiyle mi yoksa oy çokluğuyla mı alındığı, karar metninde yer alan cümleler ve Powell'ın açıklamaları gelecek yıla ilişkin bir resim ortaya koyacaktır. Tabi öncesinde Powell'ın Kongre'de gerçekleştireceği sunum izlenecek. Sunum Fed algısına ilişkin güçlü bir öngörü ortaya koyabilir" değerlendirmesinde bulundu.
Fed neden güvercin tarafa geçecek?
Fed'in faiz artırımlarına ara vermeyi değerlendirmesi kadar bunun nedeninin de önemli olduğunu vurgulayan Paksoy, şöyle konuştu: "Trump'ın doğrudan baskısı, yine Trump kaynaklı ticaret savaşı endişeleri ya da ABD ekonomisine dair bir yavaşlama sinyali? Faiz artırım hızının düşürülmesine piyasalar her durumda olumlu tepki verecektir ancak bu ABD'de ekonominin yavaşlayacağı endişesiyle yapılırsa pozitif hareketin kısa sürmesi beklenebilir, şu anki koşulda global ekonomik büyüme için zaten kaygı taşıyan piyasanın endişeleri artabilir. Ayrıca özel tahvil tarafında ABD'de bir sıkıntı var. Özel sektörün kaldıraçlı borçlarının risk yarattığına dair endişeler dile getiriliyor, Fed buradan bir kriz çıkmaması için böyle bir adım atacak olabilir"
"Çin'in büyümesi ABD için önemli"
İtalya krizi ve Çin'in büyümesinin izlenen riskler olarak öne çıktığına değinen Paksoy, "İtalya için asıl risk Avrupa Merkez Bankasının tahvil alımlarını sonlandırma planından vazgeçmemesi olur. Bankacılık sistemi 400 milyar euroluk ödenmesi mümkün olmayan borçla uğraşan bir ülkenin tahvillerini ECB almazsa kim alır?
Diğer taraftan ticaret savaşları Çin ekonomisi üzerinde tahribata neden oldu. Ayrıca boyutu tam olarak bilinmesede bir kredi problemi var. Çin'in büyümesi yavaşlıyor ve rezervleri azalıyor; son 3 senede 1 trilyonluk çıkış gördük. ABD'nin kendini fonlaması gerekiyor, bunun için tahvil satmalı. En büyük alıcısı ise Çin. Yani Çin'in büyümesi ve bu ülkeyle ikili ilişkileri ABD için önemli" dedi.
Borsa yeniden 100 binin üstüne çıkar mı?
Paksoy, Borsa İstanbul'da yükseliş için S&P 500'e işaret ederek, "Özellikle Wall Street'de endeksler ciddi düzeltme içinde ve henüz bitmiş değil. S&P 500, 200 günlük ortalamanın altında. Endeks, 2750 puanların üzerine çıkıp yükseliş trendini devam ettiremezse satışların derinleşmesi beklenebilir ve bu global piyasalarda baskıya neden olur. Borsa İstanbul mevcut koşullarda 90-95 bin bandında konsolide oldu. 97 bin seviyesi kritik, yukarı yönde 101 bini görebilir ancak S&P 500'ün düşüşünü sonlandırması önemli" yorumunu yaptı.
"Dolarda 5 lira gündeme gelebilir"
Dolar/TL'de Merkez Bankası ve hükümetin attığı adımlarla volatilitenin azaldığını, yükselişin sona erdiğini söyleyen Paksoy, şöyle devam etti:
"Beklenti dahilinde 5.30'un altına geldik. Yurt dışı kaynaklı sürpriz bir haber akışı yaşanmazsa 5.00-5.10 bandı gündeme gelebilir. Yukarı yönde ise 5.50-5.55'e kadar olan hareketleri tepki sayacağız. Bu kırılırsa 5.85 ve psikolojik eşik olan 6.00 izlenecek. 6.00-6.50 aralığı ekstrem bir durum olmazsa uzun süre direnç olarak kalacaktır.
Henüz istenilen düzeyde değil ancak tahvil tarafında bir miktar para girişi gözlemliyoruz. Fed'in 2019'da gelişen piyasalar lehine bir tavır izleyeceği netleşirse para girişi hızlanabilir. 10 yıllıkta 17 ve 2 yıllıkta 20 seviyeleri önemli. Enflasyon ve TCMB'nin ortalama fonlama maliyetinin altında kalan tahvil getirileri iyimserliğe işaret ediyor. Dolar endeksi 98 eşiğinden döndü bir kez daha. Trump'a rağmen hala güvenli liman olarak görülen dolar ve ABD 10 yıllıklarının seyri takip ediliyor"
"Mevduat ve kredi faizleri düşecektir"
Aralık ayı başında kasım enflasyonunun izleneceğini belirten Paksoy, "İyimserliğin devamı için düşüş beklentisinin karşılanması önemli. Enflasyonda düşüş mevduat ve kredi faizlerini de aşağı çekecektir. Bu önemli çünkü reel sektörün borç yapısı ve bankalara yüklediği stres problem olmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.