Dolar güne hareketli başladı

Dolar/TL dün ABD'nin İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklaması ve küresel risk algısında artışla sert yükselerek 4.3780 ile tarihi zirvesini gördü. Bu yükselişin ardından gelen TCMB'nin döviz likiditesine yönelik adımları kurda sınırlı tepkiye neden olurken, ekonomi yönetiminin Külliye'de toplanacağı haberleri kurdaki değer kaybına karşı bir önlem alınacağı beklentisi yaratarak hızlı gerilemeye neden olmuştu.

Dün piyasaların kapanış saatlerinde 4.2570/4.2580 seviyesinde olan dolar/TL, akşam saatlerinde tekrar 4.32'nin üzerine atak yaptı. Kur bu sabah yeniden yönünü aşağı çevirdi. 4.30 civarında güne başlayan kur, 4,27'nin altına gevşedi. Kurda işlemler saat 09:55'te 4,2650 seviyesinden geçiyordu.

Analistler her ne kadar toplantının yapılması olumlu olsa da TCMB'nin olası adımlarına yönelik bir sinyal çıkmaması nedeniyle TL'de anlamlı bir değer kazanımı gözlenmediğini belirtiyor.

Piyasaların dün merakla beklediği Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan ekonomi değerlendirme toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada faiz/döviz kuru baskısını azaltmak ve enflasyonla daha etkin mücadele etmek için gereken tedbirlerin alınacağı, bunun için TCMB'nin elindeki araçları etkin kullanmaya devam edeceği belirtildi.

Uzmanlar ne düşünüyor?

Bir analist, "Ekonomi heyetinin toplanması ve durum değerlendirmesi yaparak alınacak önlemler hakkında görüşmesi piyasalarca dün olumlu karşılandı. Ancak piyasalar, var olan olumsuzluğu düzeltebilecek en etkili aracın faiz artırımına ve sadeleşmeye gitmek olacağını düşündüğü ve dünkü açıklamada da bu yönde çıkarım yapacak bir ifade olmadığı için açıklama sonrasında TL'nin değer kazanımını göremedik" dedi.

Toplantının yapılmış olmasının bile olumlu olduğunu bu nedenle de kurda yatay bir hareket gözlendiğini söyleyen aynı analist, "'Açık piyasa koşullarına sadık olacağız, mali disiplinden vazgeçilmeyecek, enflasyonla daha etkili mücadele için gereken tedbirler alınacaktır' deniyor, söylemler olumlu ancak kuru aşağı çekmek için yeterli değil, zira faiz artırımı ve sadeleşme konusu açıklamada yok" dedi ve şöyle devam etti:
"Bu kararı sadece TCMB verebilir o nedenle de dünkü toplantıdan bu yönde bir açıklama gelmesi beklenemezdi. Eğer piyasalarda olumsuzluk devam etmezse TCMB 7 Haziran toplantısını bekleyebilir. Ancak kur yeniden yükselir ve 4.40-4.50 bandına gelecek olursa TCMB'nin olağanüstü toplantıya gitme olasılığı oldukça artar."

TCMB'nin olası adımlarını izlemeye devam edecek olan piyasalarda bugün ise ABD'de açıklanacak olan TÜFE verisi izlenecek. Verinin beklentinin altında gelmesi halinde euro/dolar paritesinin yükseleceği, bu durumda kur da biraz gerileme olabileceği belirtiliyor. Tersi durumda ise kurda yeniden 4.33-4.35 aralığına hareket mümkün görülüyor. Başka bir analist ise "Toplantıdan kur rejimi, döviz tevdiat hesapları ve kambiyo rejimi başta olmak üzere hiçbir konuda, piyasa mekanizması dışında yöntemlerin asla söz konusu olmadığının belirtilmesi piyasalarca olumlu karşılanacaktır. Ancak TCMB'den yeni bir adımın gelip gelmeyeceği konusu belirsiz. Bu nedenle toplantı sonuçları piyasaları tam olarak tatmin etmeyecektir" dedi ve şöyle devam etti:
"Gözler TCMB'de olacak, bir adım atılıp atılmayacağına bakacağız. Olası bir adım ise kurdaki seyre bağlı olacaktır. Ancak 7 Haziran'daki toplantıya kadar dayanmaya çalışacaklarını düşünüyorum. Bu noktada hükümet kanadından gelecek açıklamalar da önemli olacaktır."

Bankacılar toplantıda TL'deki değer kaybına ve 7 Haziran'daki PPK toplantısı veya öncesinde olası bir faiz adımına ilişkin seçeneklerin de değerlendirilmesini bekliyordu.

Merkez'in adımları etkili olmadı

Kurda dün tarihi zirvenin yenilenmesi ardından TCMB, Pazartesi günkü zorunlu karşılık düzenlemesi sonrası iki adım daha attı. Ancak tek başına TL'de anlamlı bir değerlenme sağlayamadı.

TCMB, TL depoları karşılığı döviz depoları ihale tutarını 1.5 milyar dolara yükseltirken, ikinci çeyrekte gerçekleştirilecek TL uzlaşmalı vadeli döviz satım ihalelerinde 1 aylık vadede ihale tutarını 250 milyon dolara yükseltti.

Yılbaşından bu yana dolar karşısında çift haneli değer kaybeden TL bugün hariç son dönemde gelişmekte olan ülke para birimlerinden neredeyse her gün negatif ayrışıyor.

Bankacılar TL'deki değer kaybında etkili unsurlar olarak dolardaki küresel değer kazancı, 10 yıllık ABD tahvil faizinin yüzde 3'e yükselmesi, petrol fiyatlarındaki yükseliş, S&P'nin not indirimi, yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikalar, son öncü verilerin ekonomideki beklenen bir ivme kaybının başlangıcına işaret etmesi, yüksek enflasyon ve yüksek cari açığı gösteriyor.

Tahvil faizleri geri geldi

Tahvil piyasasında yaklaşan seçimler öncesi genişlemeci politikaların da etkisiyle faizlerde de sert yükselişler gözleniyordu.

Gösterge 10 yıllık tahvil getirisi 27 Nisan haftasını yüzde 12.60 seviyesinden kapadıktan sonra 158 baz puan yükseliş kaydetti. Dün yüzde 14.04 seviyesinden kapanan bugün ise yüzde 14.18'e kadar yükselen 10 yıllık tahvil getirisi spot kapanışta ortalama yüzde 14.02, valörde son işlemde yüzde 13.73 seviyesindeydi.

Kurdaki rekor seviyelerin ardından yükselişin sürdüğü tahvil piyasasında da ekonomi yönetiminin toplanacağı haberleri sonrası düşüş gözlendi.

Gösterge iki yıllık tahvilde ise dün spot kapanışta ortalama bileşik faiz yüzde 15.47, valörde son işlem yüzde 15.53 oldu. Bu sabah yüzde 15.86 seviyesinden açıldıktan sonra spot kapanışta ortalama yüzde 15.75, valörde son işlemde yüzde 15.66 seviyesindeydi.

Seçim öncesi maliye politikasında genişlemeci, gider artıcı önlemlerin Hazine'nin borçlanma rasyolarına da yansıyacağı beklentisi de faizlerdeki yükselişte etkili oluyor. Artan bütçe giderleri ise Hazine borçlanmalarını artıracağı endişesi ile tahvil getirilerinde sert yükselişleri beraberinde getiriyor.