“Bu dönem fırsatçılık dönemi değildir”
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen ‘yeniden yapılandırma’ların bankacılık açısından olağan durumlar olduğuna dikkat çekti, reel sektöre seslendi.
Abone olECE CEYHUN / GÜLSÜM ERDEM EMEN
Türkiye İş Bankası’nın 2008 yılından bu yana DÜNYA gazetesi işbirliği ile düzenlediği “İş’le Buluşmalar Toplantısı”nın 42’ncisi Adana’da yapıldı.
Toplantıda konuşan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, son dönemde kamuoyunda sıkça gündeme gelen ‘yeniden yapılandırma’ların bankacılık açısından olağan durumlar olduğuna dikkat çekti.
Bali, “Biz geçmiş dönemlerden çıkarttığımız tecrübe ve dersle bankacılar olarak mümkün olduğu kadar yapıcı yaklaşımlarla çözümcü olmak durumundayız. Bu anlayışımızı da sürdüreceğiz. Diğer taraftan reel sektörde de belli başlı gruplarımız en az bankalar kadar ellerini taşın altına koymalıdır. Bu dönem fırsatçılık yapma dönemi değildir” dedi. İhtiyacı olanla olmayanı, vakalar bazında ayırt edilmesi gerektiğini vurgulayan Bali, “Kaynak tahsisini bozacak şekilde taleplerde, girişimlerde bulunmamalıyız. Çünkü bu aldığımız inisiyatifler bir ‘kredi kampanyası değildir. Bir ‘kredi yapılandırma’ kampanyası da değildir” diye konuştu.
Türkiye İş Bankası’nın 2008 yılından bu yana DÜNYA Gazetesi işbirliği ile yaptığı İş’le Buluşmalar Toplantısı’nın 42’ncisi Adana’da yapıldı. ‘Dijital Ekosistem ve Sürdürülebilir Rekabet’ konulu İş’le Buluşmalar Toplantısı için Adana’ya ikinci defa gelindiğine işaret eden Genel Müdür Adnan Bali, önce Adana’da ulaştıkları kredi ve mevduat hacmi hakkında bilgi verdi. Adnan Bali, Adana’da 2.8 milyar TL’lik mevduat, 4.5 milyar TL’lik kredi hacmine sahip olduklarını, 33 şubeyle hizmet verdiklerini aktararak, “Adana, tasarruftan fazla kredi pozisyonu aldığımız illerden biridir” tespitini yaptı.
Doların 4.0 TL, euronun 5.0 TL seviyesini aştığını ve finansal piyasalarda hareketliliğin yüksek olduğuna değinen Adnan Bali, “Hangi bünyelerde, hangi hasarları yarattığını bilmiyoruz ama son derece sıra dışı bir dönem yaşıyoruz” diye konuştu. Bali, piyasaların gündeminde zaten uzun zamandan beri Fed ve jeopolitik gelişmeler olduğunu da hatırlattı.
"Öngörülmeyen vakaları başarıyla yönettik”
Ekonomide yaşanan sıkıntıların neden olduğu bazı kırılganlıkların hem ekonomide hem firmalar tarafında hissedildiğini anlatan Bali, “Fakat güçlü bankacılık sektörü sayesinde bu tür problemli vakaları yönetme kabiliyetine sahip olduğumuzu ifade etmek isterim. Bankacılık sistemi olarak biz bu öngörülmeyen vakaları şu ana kadar başarıyla yönettik. Bundan sonra da yönetmeye de devam edeceğiz” açıklamasını yaptı.
Son dönemde basında sık sık kredi yapılandırma haberlerinin yer aldığına değinen Bali, bu gelişmelerin gereğinden fazla olumsuz bir ilişkilendirmeye konu edilmemesi gerektiği üzerinde durdu. Yapılandırmanın bankacılıkta ve finansmanda ‘olağan’ hadiseler olduğunun altını çizen Bali, “Nakit akışlarıyla kredi arasındaki ilişkinin öngörülen, öngörülemeyen nedenlerle bozulduğu, farklılaştığı durumlarda oturulur ayarlar verilir ona göre yapılandırmalar yapılır. Bunlar çok daha farklı yeni noktalara çekilip gereğinin üzerinde anlamlandırılmamalıdır” şeklinde konuştu.
"Reel sektörde elini taşın altına koymalı”
Bankaların geçmiş dönemde elde ettikleri tecrübe ve derslerle mümkün olduğu kadar yapıcı yaklaşarak ‘çözümcü’ bir şekilde hareket etmek durumda olduğunu anlatan Bali, “Bunu da sürdüreceğiz” dedi. Bali şöyle devam etti: “Reel sektörde de belli başlı gruplarımız en az bankalar kadar ellerini taşın altına koymalıdır. Bu dönem fırsatçılık yapma dönemi değildir. İhtiyacı olanla olmayanı, vakalar bazında ayırt ederek, kaynak tahsisini bozacak şekilde taleplerde girişimlerde bulunmamalıyız. Çünkü bu aldığımız inisiyatifler bir ‘kredi kampanyası değildir. Bir kredi yapılandırma kampanyası da değildir. Her vakanın kendi özelliğine göre çözümcül bir yaklaşımla karşılıklı iş yapma anlayışı. Geçtiğimiz dönemde olumlu konjonktür ve imkanlar sayesinde, açık ifadeyim bankacılık sektörünün de sağladığı imkanlar sayesinde hızlı bir büyüme ve servet düzeylerine ulaşmış olan irili, ufaklı firmalarımız, belli başlı sermaye gruplarımız bu manada sorumlu davranmak durumundadırlar.”
'İtibar en önemli, en kalıcı müessesedir’
“İş hayatında itibardan önce gelebilecek hiçbir şey yoktur” diyen İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali şu değerlendirmeyi yaptı: “Kazançlar kayıplar, gelip geçicidir. İtibar en önemli, kalıcı müessesedir. Kredi değildir önemli olan... Kredibilitedir... İtibarın kendisidir... Kredi ilişkisini ben şöyle benzetirim; aile ilişkisi, evlilik gibidir. Uzun dönemlidir. İlk sıkıntıda bırakılıp yol ayrılacak bir müessese değildir. Yeter ki ‘güven ve sadakat’ bozulmasın. Kredi kelimesi İngilizce ‘credit’ kelimesinden geliyor. İngilizceye gelişinin kaynağı da Latince. Credo kelimesinden gelmiş. ‘İnanıyorum’ demek. Biz inandığımız için kredi veriyoruz. O inancın sarsılmaması lazım.” Bali, İş Bankası, en büyük özel kreditör banka konumlarını daima sürdüreceklerini de vurguladı.
‘Süper Teşvik’in sonuçları olumlu olur’
Geçtiğimiz günlerde açıklanan ‘süper teşvik’ paketine de değinen İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Türkiye’de vaka bazlı olarak, katma değer yaratmaya, cari açık kapatmaya yönelik bir amaca döndüğünü görüyoruz” ifadeleriyle sistemi değerlendirdi. ‘Geride kalana mutlaka teşvik verme’ felsefesine dayanmayan bir program olduğuna işaret eden Bali, “Sonuçları olumlu olacaktır’ diye düşünüyorum” dedi.