İnfo Yatırım: BIST 100’de 2025 yıl sonu hedefi 14.500

Bu yıl piyasalar için ilk 6 ay ile ikinci 6 ay birbirinden tamamen farklı geçti. 2024’e hızlı başlayan piyasalarda ikinci yarıda iştah düştü. İkinci 6 ayda yatırımcıların daha risksiz varlıklara yönelmesi piyasalarda panoramayı değiştirdi. İnfo Yatırım 2024 yılı gelişmelerini değerlendirdi, 2025 beklentilerini Strateji Raporu’na yazdı.

Dünya Gazetesi | Abone ol

Yurt içinde faiz indirim sinyallerinin konuşul­maya başlanmasının, piyasalarda yeni hikâyeyi şe­killendirebileceğini belirten İnfo Yatırım Genel Müdürü Tarkan Akgül “Faiz indirim döngüsü ile yüksek faizlerden getiri elde eden yabancı yatı­rımcıların riskli varlıklara ge­çişlerini hızlandırabileceğini düşünüyoruz.

Kredi derece­lendirme kuruluşlarının not artışları, swap kanallarının açılma beklentisi, BIST50’de­ki açığa satış yasağının kaldı­rılması ve geri çekilmesi bek­lenen CDS, BIST’te katalizör etki yaratabilir. Bu kapsamda BIST100 endeksindeki 2025 yıl sonu hedefimiz 14.500 se­viyesine işaret ediyor” dedi.

İnfo Yatırım 2025 yılında yurt içi piyasa öngörüleri ve sektörel görünüm beklentile­rinin yer aldığı ‘2025 Strateji Raporu’nu yayınladı.

Info Yatırım, 2024 yılı ge­lişmelerini değerlendirir­ken “2024 yılına hızlı başla­yan BIST100 endeksinde son aylarda risk iştahı oldukça fazla düştü” ifadesini kulla­narak, ekonomi yönetiminin değişmesi, not artışları, ya­bancı yatırımcının bankacı­lık ve holding hisselerindeki alımlarına işaret etti.

Rapor­da, “BIST100 endeksi yıl için­de TL bazlı rekor kırdı. Yılın ikinci yarısından sonra ise iş­ler tersine döndü” denilerek ikinci 6 aylık dönemde politi­ka faizindeki yükseliş ile pa­ra piyasası fonları gibi görece risksiz enstrümanlara girişin yatırımcının riskli varlıklar­dan çıkışına neden olduğu ha­tırlatıldı.

Büyüme beklentisi 2025 için yüzde 3

Rapora göre 2024 yılında büyümenin yüzde 2,9 civarın­da gerçekleşmesi, 2025 yılın­da ise Türkiye’nin yüzde 3,0 seviyesinde büyümesi bekle­niyor. Para politikasındaki sı­kı ve temkinli duruşla 2024 yıl sonunda enflasyonun yüzde 45, 2025 yıl sonunda ise yüz­de 28 seviyelerine gerileme­sinin mümkün olabileceği de­ğerlendirildi.

İnfo Yatırım Araştırma Ekibi’ne göre, ekonomik ak­tivitede dengelenme üçüncü çeyrekte belirginleşmiş ol­sa da hizmet fiyatlarında ya­şanan belirsizlik ve jeopoli­tik gerginliklerin etkisi ile artış ihtimali bulunan emtia fiyatları gibi faktörler enflas­yon görünümüne ilişkin yu­karı yönlü riskleri canlı tu­tuyor. Bu görünüm, para po­litikasında sıkı ve temkinli duruş gerekliliğini teyit edi­yor.

Bununla birlikte, ekono­mik aktivitede görülen zayıf momentum ve Türk lirasında reel değerlenmenin devamı yönündeki görüşleri netice­sinde enflasyonun genel eği­liminde iyileşme öngörmeye devam ediyorlar. 2024 yıl so­nunda enflasyonun yüzde 45 ve 2025 yıl sonunda ise yüz­de 28 seviyelerine gerileme­sinin mümkün olabileceğini değerlendiriyorlar.

Faiz indirim döngüsünün başlayacağı öngörülüyor

Türkiye ekonomisinde kı­sa vadeli bir dengelenme sü­recinin yaşandığı belirtilen raporda önümüzdeki dönem­de iç talep koşullarının büyü­meye verdiği katkının daha da zayıflaması, öte yandan küre­sel finansal koşullarda bekle­nen gevşeme adımlarının da katkısıyla, net ihracatın büyü­meye pozitif katkı sağlayarak dengelenme sürecine yardım­cı olacağı öngörülüyor. Rapor­da 2024 yılında büyümenin yüzde 2,9 civarında gerçekle­şerek, Orta Vadeli Program’ın hedefi olan yüzde 3,5’in altın­da kalacağını tahmin ediliyor. 2025 yılına ilişkin ise büyü­menin yüzde 3,0 seviyesinde gerçekleşeceği öngörülüyor.

Rapora göre Türkiye Cum­huriyet Merkez Bankası’nın aralık ayı Para Politikası Ku­rulu toplantısında ise faiz in­dirim döngüsünü başlatması­nı ve ilk adım olarak faizi 250 baz puan düşürerek yüzde 47,5 seviyesine çekmesi bek­leniyor. 2025 yılı ilk yarısın­da politika faizi ile enflasyon arasındaki farkın ortalama­da 500 baz puan olacak şekil­de belirleneceğini, yılın ikin­ci yarısında bu farkın anlamlı şekilde daralacağını ve dola­yısıyla para politikasını enf­lasyon gelişmelerinin belir­lemeye devam edeceği düşü­nülüyor.

Tahvil piyasasında tarihsel olarak düşük seviye­deki yabancı payı ve CDS pri­mindeki gerileme görünümü­nü olumlu kılmakla birlikte yabancı girişlerinin tahvilin net getirisine duyarlı olduğu­nu ve gelişmiş ülkelerde 2025 yılı boyunca faiz baskısının olası olduğu belirtiliyor. Araş­tırma Ekibi’nin görüşü gös­terge faizdeki beklentinin ye­ni yılda yüzde 45 seviyesinde başlanıp seneyi yüzde 30’lu seviyelerde tamamlanması yönünde. Fakat asgari ücrete olası beklenti üstü zam ile in­dirim beklentisinin ötelene­bileceği beklentisi de mevcut.

JPMorgan, Wells Fargo, Goldman Sachs ve Citigroup'tan rekor kâr Mersin’de 557 projeye 27.3 milyar TL harcandı ABD, Rusya'ya yönelik yeni yaptırımlar açıkladı Borsa günü yükselişle tamamladı AB'den Rusya'ya kötü haber! Yeni yaptırımlar yolda