"2019 ekonomi ve bankalar için daha iyi bir yıl olacak"

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, "Bankacılık sektöründe 2019 kredi büyümesi açısından daha iyi olacak, sektör kredi talebini karşılayabilecek kapasitede.” dedi.

Abone ol

Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, "Dünyadaki tüm belirsizliklere rağmen 2019'un ekonomimiz ve sektörümüz açısından çok daha olumlu bir yıl olacağını düşünüyorum." dedi.

Binbaşgil, bankacılık sektörü, Türkiye ekonomisi ve Akbank'a ilişkin yaptığı değerlendirmede, ekonomide zor günler artık geride bıraktıklarını söyledi.

Alınan etkin tedbirler sayesinde, Türkiye ekonomisinin, yaz aylarında yaşanan olağanüstü dalgalanma döneminin ardından bir normalizasyon ve toparlanma sürecine girdiğini vurgulayan Binbaşgil, "Ekonomi yönetimimiz bu süreci çok iyi yönetti. Sektörümüz de yakın iletişim ve iş birliği içindeydi. Merkez Bankası'nın sıkı para politikası, Yeni Ekonomi Politikası'nın (YEP) açıklanması ve hızla uygulamaya alınması, jeopolitik anlamdaki pozitif gelişmeler bu sürece olumlu katkıda bulundu." ifadelerini kullandı.

Binbaşgil, Akbank'ın eylül ayında imzaladığı sendikasyon kredisinin de önemli dönüm noktalarından biri olduğuna dikkati çekti.

Bu işlemle sendikasyon piyasalarına erişimin tekrar sağlandığını ve yurt dışı borçlanmanın önünün açıldığını dile getiren Binbaşgil, dolar kurunun belli bir süreden sonra sendikasyon işlemini takiben 6 liranın altına indiğini anımsattı

Binbaşgil, diğer bankaların da başarılı sendikasyon kredilerini izlediklerini belirterek, "Hazinemizin uzun vadeli ve son derece başarılı eurobond borçlanmaları da piyasaya daha da fazla güven verdi ve ülkenin yurt dışından borçlanmasında herhangi bir sorunu olmadığı net bir biçimde görüldü. Bu olumlu gelişimlerden sonra da toparlanma süreci hızlandı." şeklinde konuştu.

"Başarılı bir dengelenme sürecine girdik"

Hakan Binbaşgil, Türkiye'nin geleceğine inandıklarını, ileriye ümitle baktıklarını ve karamsarlığa gerek olmadığını ifade etti.

Genç ve dinamik, potansiyeli ve insan kaynağı çok yüksek bir ülkede yaşadıklarını belirten Binbaşgil, "Bugün elimizdeki göstergeler de, artık başarılı bir dengenleme sürecine girdiğimize işaret ediyor. Enflasyon düşme trendinde. Yıllık enflasyonun 2019'da daha da gerilemesini bekliyoruz. Dış ticaret dengesi iyileşiyor. Buna bağlı olarak, cari dengemizdeki olumlu seyri de memnuniyetle takip ediyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Binbaşgil, 2019 yılı sonunda cari işlemler açığının belirgin ölçüde azalacağını dile getirdi.

Kurda yaşanan aşırı oynaklığın önemli ölçüde düştüğünü ve döviz kurunun gerilediğini kaydeden Binbaşgil, "Faizler halen yüksek olmasına rağmen düşme trendinde ve 2019'da enflasyonda beklediğimiz gerileme ile daha da gerileyecek. Tüm bu iyileşmeleri sürekli kılacak yapısal önlemlerin üzerinde çalışıldığını biliyoruz, bu çalışmaların doğuracağı olumlu sonuçları da önümüzdeki dönemde hep birlikte yaşarız." ifadelerini kullandı.

"Kredi faizleri düşüş trendinde"

Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, sektördeki kredi büyümesinin 2018'de düşük gerçekleştiğini, bunun temel sebeplerinin yüksek faiz, kurdaki dalgalanmalar ve de düşük yatırım iştahıy olduğunu söyledi.

"İnanıyorum ki 2019 kredi büyümesi açısından daha iyi bir yıl olacaktır." diyen Binbaşgil, bankacılık sektörünün her zamanki gibi güçlü ve likit olduğunun altını çizdi.

Binbaşgil, sektörün kredi talebini karşılayabilecek kapasitede olduğunu vurguladı.

Kredi faizlerinin düşüş trendinde olduğuna işaret eden Binbaşgil, şöyle devam etti:

"Bu olumlu gelişmeye rağmen faizler hala yüksektir. Bunun temel nedeni de bankaların kaynak maliyetlerinin hızla artmış olmasıdır. Bugün sanıyorum birçok bankada TL vadeli mevduat kaynak maliyeti kredi faizlerinin üzerindedir. Bankaların kaynak maliyetlerinin düşmesi gerekir. Böylelikle krediye erişim daha uygun koşullarda olabilecektir. Bankaların da çok arzuladığı daha düşük faiz ortamı aktif kalitesini de olumlu yönde etkileyecektir."

"Yeniden yapılandırmaların önemli bir kısmını 2018'de geride bırakıyoruz"

Hakan Binbaşgil, yenilen yapılandırmaların, 2018'de bankacılık sektörünün önemli gündem maddeleri arasında olduğunu belirtti.

Tüm bankaların bu konuda yakın iş birliğiyle çalıştığını ve özverili bir yaklaşım sergilediğini anlatan Binbaşgil, bu sayede büyük yeniden yapılandırmaların önemli bir kısmını 2018'de geride bırakacaklarını söyledi.

Binbaşgil, sektörün bu yıl daha küçük ve orta çaplı şirketlere de önemli sayılacak ölçüde yeniden yapılandırma imkanı verdiğini kaydetti.

Bunun ekonomide yaşanan zorlukların birlikte aşılmasına imkan sağlandığını anlatan Binbaşgil, "İnanıyorum ki, önümüzdeki dönemde şirketlerimiz, bankalarımızdan da almış olduğu bu destekle, iş modellerinde gerekli iyileşmeleri yapacak ve ülke ekonomisine sağladıkları katma değerleri sürdürmeye devam edeceklerdir." ifadelerini kullandı.

"Türk Telekom stratejik bir şirket"

Hakan Binbaşgil, Türk Telekom'un ülke için değerli ve son derece stratejik bir şirket olduğunu ifade etti. Geçen günlerde sonuçlanan hisse devir işleminin, ortaklık yapısındaki belirsizliklerin kalkması adına son derece olumlu bir adım olduğuna işaret eden Binbaşgil, bu hisse devri ile Türk Telekom'un mevcut yatırım ve faaliyetlerini sorunsuz sürdürmesi, ileriye yönelik gerekli adımları zamanında atması ve de başarılı operasyon ve hizmetlerinin devamlılığının sağlanacağını kaydetti.

Bankalar olarak temel amaçlarının mümkün olan en hızlı şekilde gerekli koşulları sağlayarak Türk Telekom hisselerini Türk Telekom'un ve ülkenin stratejik çıkarlarını gözetebilecek ve şirketi daha da ileriye taşıyacak, konusunda uzman bir yatırımcıya devretmek olacağını söyleyen Binbaşgil, "İnancım odur ki yeni dönemde, performansı yüksek bir yönetim sergilenecek ve sonunda tüm paydaşlar için katma değeri yüksek bir sonuç elde edilecektir." dedi.

"Yurt dışındaki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz"

Binbaşgil, dünyanın belirsizliklerin yüksek olduğu bir dönemden geçtiğini ve en başta da gelişmekte olan ülkelerin bu belirsizliklerden fazlasıyla etkilendiğini belirtti.

Türkiye'nin de küresel ekonomiye ve konjonktüre entegre olduğunu, önemli bir bölgesel ve ekonomik güç konumunda bulunduğunu ifade eden Binbaşgil, bu nedenle yurt dışındaki gelişmeleri çok yakından takip ettiklerini dile getirdi.

Binbaşgil, 2018'de yurt dışında merkez bankalarının kararları AB'deki gelişmeler, jeopolitik olaylar, ticaret müzakereleri, çevre ülkelere yaptırımlar gibi konuların önemli gündem maddeleri olduğunu anımsattı.

2019'da da bu tür gündem maddelerinin önemini koruyacağını tahmin eden Binbaşgil, "Bu nedenle, her gelişmekte olan ülkede olduğu gibi bizim iş dünyamızda da bu gelişmeleri yakından takip etmekte ve temkinli olmakta fayda var." ifadelerini kullandı.

"2019 çok daha olumlu bir yıl olacak"

Akbank Genel Müdürü Binbaşgil, dünyadaki tüm belirsizliklere rağmen 2019'un ekonomi ve sektör açısından çok daha olumlu bir yıl olacağını söyledi.

Gelecek yıl ekonomik aktivitenin daha da hız kazanacağını belirten Binbaşgil, "Büyümenin temel olarak net ihracat kaynaklı devam etmesi önemli. Avro bölgesi büyüme görünümü Türkiye'nin ihracat performansı için de belirleyici olacaktır. Petrol fiyatları da özellikle cari açık için önemini koruyacaktır. 2019'da bütçe disiplini ve sıkı para politikasıyla cari açıkta iyileşme devam edecektir." değerlendirmesini yaptı.

"Bankacılıkta güven en önemli konu"

Hakan Binbaşgil, Akbank'ın başarılı bir yılı daha geride bıraktığını, yılın dokuz ayında ekonomiye 241 milyarı nakdi olmak üzere toplam 306 milyar TL kredi desteği sağladıklarını belirtti.

Toplam mevduatın yüzde 22 artışla 245 milyar TL düzeyine çıktığını anımsatan Binbaşgil, aktiflerin de yüzde 25 büyümeyle 426 milyar TL seviyesine ulaştığını söyledi.

Binbaşgil, şunları kaydetti:

"Bankacılıkta güven en önemli konu. Müşterilerle ilişkiler ancak karşılıklı güvene dayalı olarak sürdürülebilir. 70 yıldır tüm bankacılık faaliyetlerimizde bizim için en temel yol gösterici, bu güveni korumak ve güçlendirmek olmuştur. 2018'de 70. yılımızı kutladık, ve bugün 40 yılı aşkın bir süredir bankamızla çalışan müşterilerimiz var. Akbank 'güveninizin eseri' olmaya devam etti. Önümüzdeki dönemde de sağlam finansallarımız ve sektöre getirdiğimiz yeniliklerle 'güveninizin eseri' olmaya devam edeceğiz."

"Bankamızı daha da kuvvetli hale getiriyoruz"

Hakan Binbaşgil, Akbank'ın sağlam finansalları ve yurt dışındaki yüksek itibarı sayesinde 2018 gibi zor bir yılda ekonomiye toplam 4,8 milyar dolar tutarında dış kaynak sağladıklarının altını çizdi.

Ülke ve ekonomiye olan desteği sürdürdüklerini anlatan Binbaşgil, "Akbank, Türkiye'de en güçlü sermayelerden bir tanesine sahip olmasına rağmen geçtiğimiz günlerde bir sermaye artırımı kararı aldı. Bu önemli karar hissedarlarımızın ülkemize ve ekonomimize olan güveninin önemli bir göstergesi. Sağlam öz kaynağımız ve bankacılığa tedbirli yaklaşımımız bizim en önemli özelliklerimiz arasında. Sermayemizin daha da artması ile dünyadaki belirsizliklere karşı bankamızı daha da kuvvetli hale getiriyoruz. Aynı zamanda bu işlemimizle, piyasadaki rekabet gücümüzü daha da artıracak ve gelecekteki büyüme potansiyelinden daha da fazla yararlanabileceğiz." diye konuştu.

Binvaşgil, temel amaçlarının müşterilere yüksek nitelikli, katma değerli, daha iyi hizmet sunabilmek ve Akbank'ın farkını hissettirebilmek olduğunu söyledi.

Bunun da güçlü marka ve finansalların yanı sıra, kuvvetli bir insan kaynakları ve de teknolojik altyapı ile sağlanabileceğini belirten Binbaşgil, bu nedenle gerek insan kaynakları, gerekse teknolojinin gelişimine son derece önem verdiklerini ve bu konulara önemli yatırımlar yaptıklarını dile getirdi.

Binbaşgil, inovasyon kültürünün de yaygınlaşmasına önem verdiklerinin altını çizerek, "2018'de yaygınlaştırmaya başladığımız Yeni Nesil Akbank Şubelerimiz; önümüzdeki yıl faaliyete geçecek Veri ve Yaşam Merkezimiz; genç, dinamik ve Türkiye'nin en iyi bankacıları olduğuna inandığım ekibimizle sektörde etkinliğimiz giderek artacak ve tüm paydaşlarımıza değer yaratmayı sürdüreceğiz." şeklinde sözlerini tamamladı.

TBMM bütçe görüşmelerine 9 Aralık'ta başlayacak A Milli Erkek Basketbol Takımı finale kaldı NATO Genel Sekreteri Rutte'den TUSAŞ'a ziyaret İstanbul'da kiralar fırladı, küçük esnaf kepenk kapattı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Hiçbir anlamı yok