'Petrolde dalgalanmanın henüz başındayız'

Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Ergezen, petrol fiyatlarındaki fiyat değişiminin bir kırılma dönemine işaret ettiğini belirterek, "Petrolde dalgalanmanın henüz başındayız'' dedi.

Abone ol

Vadeli İşlem ve Emtia Piyasaları Uzmanı Zafer Ergezen, petrol fiyatlarında yaşanan fiyat değişiminin bir kırılma dönemine işaret ettiğini belirterek, "Petrolde yaşanan dalgalanmanın daha henüz başında olduğumuzu söyleyebiliriz" dedi.

Türkiye'ye etkisi 7 milyar dolar

Petrol fiyatlarında son dönemde gözlenen sert düşüşlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ergezen, petrol fiyatlarındaki düşüşün, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin döviz kurundaki artışa rağmen son 1 yılda yaklaşık 7 milyar dolar olmasının beklendiğini kaydetti.

Ergezen, petrol fiyatlarında yaşanan fiyat değişiminin, 1980 ve 1998 yıllarında yaşanan kriz zamanları gibi bir kırılma dönemine işaret ettiğini belirterek, 1970 yılında başlayan ve 10 yıl devam eden süreçte, petrol fiyatının yaklaşık 5 kat artış gösterdiğini anımsattı.

Aynı şekilde 1998 yılında başlayan ve 10 yıl devam eden yükselişte petrol fiyatının yaklaşık 7 kat değer kazandığını aktaran Ergezen, "Fakat düşüşlerde aynı şekilde uzun dönemli ve sert oldu. 1980 yılında başlayan ilk düşüş trendi 1998 yılına kadar, yaklaşık 18 yıl sürdü. İkinci Dünya Savaşı sonrası başlayan düşüş trendi ise yaklaşık 15 yıl sürmüştü. Kısaca petrolde yaşanan ana trendler yaklaşık 15-20 yıl vadeli olmaktadır. Aynı fiyat hareketini altın işlemlerinde de görüyoruz" diye konuştu.

Altındaki fiyat hareketlerinin de aynı dönemde benzer davranışlar gösterdiğini kaydeden Ergezen, "Bu açıdan bakıldığında petrolde yaşanan dalgalanmanın daha henüz başında olduğumuzu söyleyebiliriz" değerlendirmesinde bulundu.

Ergezen, Türkiye'de Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'nın (GSYH) yılın ikinci çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre sabit fiyatlarla yüzde 3,8 arttığına işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Doların değer kazanması ile büyümenin beklentileri aşması piyasa tarafından beklenmiyordu. Fakat son bir yılda emtiaların genelinde yaşanan fiyat düşüşleri, Türkiye'nin büyümesine olumlu olarak yansıyor. Bu dönemde Brent petrol fiyatı son bir yılda yaklaşık yüzde 53 değer kaybederken, kahve ve bakır gibi pek çok emtia önceki seneye göre düşüş göstermişti. Enerji ve ara mal girişinin büyük bir kısmını ithalat ile karşılayan Türkiye'de, emtia fiyatlarındaki gerilemenin arz ve gelir etkisi bulunuyor. Fiyat düşüşleri nedeniyle daha fazla ürün alınabilmekte veya elde kalan gelir, düşük maliyet nedeniyle daha fazla olmaktadır. Bu da kur kaynaklı olumsuz etkiyi azaltmış oldu. Böylece yılın ikinci çeyreğindeki büyüme rakamı beklentilerin üzerinde gerçekleşti."

"Türkiye'nin enerji köprüsü olma hayallerini de vurdu"

Zafer Ergezen, TL'nin dolar karşısında sene başından bu yana yaklaşık yüzde 30 değer kaybettiğini belirterek, son iki aydaki değer kaybının ise yüzde 40 olduğunu ifade etti. Brent petrol fiyatındaki değer kaybının ise yaklaşık yüzde 12 olarak gerçekleştiğini aktaran Ergezen, önceki seneye göre ise değer kaybının yaklaşık yüzde 53 olduğunu dile getirdi. 

Ergezen, son iki senedeki döviz kuru ve petrol fiyatları göz önüne alındığında, petrol fiyatının yaklaşık yüzde 13 değer kaybettiğini belirterek, "Böylece petrol fiyatlarındaki düşüşün, Türkiye ekonomisi üzerindeki etkisinin döviz kurundaki artışa rağmen son 1 yılda yaklaşık 7 milyar dolar olması beklenmektedir. Bu hesaplamada enerji ithalatında uzun dönemli sözleşmeler olsa bile, petrolün plastikten temizliğe birçok alanda kullanıldığının göz önüne alınması gerekir" şeklinde konuştu.

Enerji sektöründe bütün bunlar yaşanırken, Türkiye'nin yeni enerji merkezi olma hayalleri olduğuna işaret eden Ergezen, "Hatta Rusya ve Avrupa ile yaşanan kriz ve İran'a uygulanan ambargoların hafifletilmesiyle, Türkiye'nin enerji köprüsü olma yolunda önü açıldı. Bu dönemde en önemli gelişme ise Türkiye içerisinde yaşanan terörün ve istikrarsızlığın azalmış olmasıydı. Böylece pek çok analist Türkiye'nin yeni enerji merkezi olma gücüne dikkati çekiyordu. Fakat son yaşanan gelişmeler, Türkiye'nin enerji köprüsü olma hayallerini de vurmuş oldu. Aynı zamanda Suriye ve Irak'ın kuzeyinde yaşanan istikrarsızlık da bu endişeleri destekliyor" ifadelerini kullandı.

Ergezen, Rusya'nın, Suriye'deki rejimi desteklemek için desteğini açık açık göstermeye başladığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

"Aslında Rusya tarafından yapılan bu hamlenin, enerji yollarını kontrol altına almak amaçlı isteği de etkili oluyor. Avrupa, Rusya'ya alternatif bir enerji yolu ararken en güçlü aday olarak Türkiye'yi gösteriyor. Kuzey Irak petrolünün uluslararası pazarlara ulaşmasında Türkiye önemli bir rol oynuyor. Kuzey Irak'tan petrol ithalatı 625 bin varile kadar yükselmişti. Bu arada İran, üzerindeki yaptırımların azalması ile yeniden enerji sektöründe önemli bir rol oynamaya başlayacak. Türkiye'de ve Suriye'de terörün artmasıyla birlikte Rusya'nın bölgede aktif şekilde rol almaya başlaması, aynı zamanda alternatif enerji yolları için de Türkiye ve Avrupa'ya mesaj niteliği taşıyor."

Libya’da 8,1 milyon ton kapasiteli DRI tesisi yatırımına imza attı Kapasite fazlasına karşı strateji geliştirilmeli Filistin Büyükelçisi: Türkiye ilk ve en önemli ortağımız Katar ve FIFA'dan, 50 milyon dolarlık sosyal destek Borsa günü yatay tamamladı