'HES portföyünün özelleştirilmesi gerek'

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Edin, yaptığı açıklamada bankasının enerji sektörüne bakışına ve yatırımlarına dair açıklamalarda bulundu

Abone ol

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin yaptığı açıklamada, 2000'li yılların ortasında Türkiye enerji piyasasında başlayan liberalleşme sürecinde, yatırımcıların yönelimlerinin özellikle emtia piyasalarındaki gelişmelere paralel değiştiğini söyledi.

Son birkaç yıldır doğalgaz projelerinin yatırımcılar açısından cazibesini kaybettiğini belirten Dildar Edin, ithal ve yerli kömür santrallerinde izin ve yatırım süreçlerinin çevresel nedenlerle oldukça uzamasının kömür projelerine talebi azalttığını anlattı.

Dildar Edin, fizibilitesi iyi olan HES projelerinin ise çoğunun yapıldığını ancak HES'lere olan çevresel tepkiler nedeniyle talebin ciddi şekilde azaldığını, son birkaç yılda yatırımcıların ilgisinin Elektrik Üretim AŞ (EÜAŞ) özelleştirmelerine ve yenilenebilir enerji projelerine doğru kaydığını ifade etti. 

Sıfırdan yatırımlar açısından bakıldığında ise son 2-3 yıllık dönemde özellikle rüzgar projelerinde çok ciddi bir artış olduğunu vurgulayan Edin, "2011 yılı itibarıyla tamamlanan lisanslama sürecinden sonra piyasada ciddi bir proje stoku oluştu. Projeler, özellikle son 3 yıl içerisinde artan bir oranda devreye alınmaya başlandı. Böylece 2011 yılı sonunda RES (Rüzgar Enerji Santrali) kurulu gücümüz 1.700 megavat iken 2014 yılı sonunda 3 bin 600 megavata ulaştı" diye konuştu. Edin, 2014 yılında bir diğer önemli gelişmenin, güneş tarafında yaşandığını, özellikle mevzuatta meydana gelen gelişmelerden sonra büyük küçük tüm yatırımcılardan 1 megavat altı lisanssız projelere ciddi bir talep olduğunu söyledi. Taleplerin büyük kısmının henüz fizibilite aşamasında olmasına karşın gelecekte bu alanda önemli sayıda yatırımın gerçekleşeceğini öngören Edin, lisanslı tarafta ise yarışmaların devam ettiğini, ön lisans almaya hak kazanan projelerin, izin süreçlerini tamamladıktan sonra 2016 yılında finansman ve yatırım aşmasına geleceğini kaydetti. 

'Rüzgar projelerinin maliyetini önemli ölçüde azaltıyor'

Ebru Dildar Edin, yatırımcıların son zamanlarda yoğun ilgi gösterdiği, rüzgar ve güneş yatırımlarının finansmanına erişimin, diğer yatırımlara göre daha kolay olduğunu, özellikle son 1 yıllık dönemde avro/dolar paritesinde yaşanan gelişmelerin, ağırlıklı yatırımları avro olan rüzgar projelerinin maliyetini önemli ölçüde azalttığını söyledi. Edin, son yıllarda güneş projelerinde panel fiyatlarının hızla düşmesi sayesinde yatırım maliyetlerinin, 5 yıllık sürede megavat başı 4 milyon avrolardan 1 milyon avrolar seviyesine kadar gerilediğini ifade etti. 

"Güneş projeleri anlamında genel olarak ekonomik fizibilitede bir sorun olduğunu düşünmüyoruz. Elbette finansman sağlayabilmek için doğru ekipman, müteahhit, lokasyon gibi etmenler öne çıkacaktır. Ancak lisans yarışmalarında teklif edilen yüksek katkı payları, lisanslı güneş yatırımları açısından ciddi bir risk unsuru oluşturuyor. Bazı bölgelerde 1 megavat için teklif edilen katkı payı tutarı, yatırım maliyetinin dahi üzerinde. Bu şekilde yüksek katkı payı teklif eden projeleri, finansman bulmakta güçlük yaşayabilir. Lisanslı projelerin ancak bir kısmının finansman bulabileceğini, lisanssız projelerin ise bu kapsamda daha hızlı gelişeceğini öngörüyoruz." 

'Ciddi destek veriyoruz'

 Ebru Dildar Edin, Garanti Bankası olarak 2014 yılı sonu itibarıyla toplam 133 enerji projesine sağladıkları 10 milyar dolar finansmanla, Türkiye'de enerji sektörüne en fazla kaynak aktaran özel kurum olduklarını dile getirdi. Sağladıkları desteğin büyük bölümünü elektrik üretim projelerinin oluşturduğunu belirten Dildar Edin, "Elektrik enerjisi arzının sürdürülebilir büyüme için önemini göz önünde bulundurarak, 100'ün üzerinde elektrik üretim projesine, herhangi bir hazine garantisi olmadan 7 milyar doların üzerinde finansman aktarıp, sektöre önemli düzeyde katkıda bulunduk. Finansman sağladığımız projelerin toplam kurulu gücü 13 bin 500 megavat seviyesinde. Buna ek olarak, 26 elektrik ve doğalgaz dağıtım projesine sağladığımız 2 milyar doların üzerinde finansman desteğiyle, Türkiye enerji piyasasının liberalleşmesine katkıda bulunduk" ifadelerini kullandı. 

Edin, 2014 yılında Türkiye'nin en büyük özel sektör yatırımı olan ve bugüne kadarki en yüksek tutarlı proje finansmanı sağlanan Star Rafinerisi yatırımıyla, akaryakıt ve petrol ürünlerinde dışa bağımlılığın azaltılabileceğini öngördüklerini ve ülke kalkınmasına katkıda bulunacak bu tarz yatırımlara azami özen gösterdiklerini anlattı. 

Portföylerinin önemli bir kısmını 3 bin 800 megavat kurulu gücündeki 90'a yakın yenilenebilir enerji projesine sağladıkları 3,5 milyar doların üzerindeki finansmanın oluşturduğunu aktaran Edin, Türkiye'nin rüzgar potansiyelini enerjiye çevirmesi için 50'ye yakın projeye 2 milyar dolar finansman sağlayarak yüzde 35 pazar payıyla açık ara piyasa lideri olduklarını söyledi. 

Edin konuşmasına,"Ülkemiz rüzgar projelerinde dışa bağımlılığın azaltılmasıyla çevreci ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının geliştirilmesi konuları öne çıkıyor. Maalesef, enerji üretimimizin hala yüzde 60-70 gibi önemli bir kısmını ithal kaynaklara dayalı gerçekleştiriyoruz. Cari açık sorununun iyileştirilebilmesi için atılan her adım çok önemli. Bu anlamda dikilen her bir rüzgar türbini, uzun vadede Türkiye'nin cari açık sorununun iyileştirilmesine katkıda bulunuyor. Türkiye olarak son yıllarda gerçekleştirdiğimiz büyüme hamlesini sürdürülebilir kılmak için yenilenebilir ve çevreci kaynak potansiyelimizi azami ölçüde kullanmak çok önemli." şeklinde devam etti.

Ebru Dildar Edin, 4-5 yıl öncesinde sektörde bir arz fazlası oluşacağını öngördüklerini hatırlatarak, mevcut emtia fiyatlarını dikkate alındığında doğalgaz santrallerinin arz fazlasından en fazla etkilenecek yerler olduğunu düşündüklerini aktardı. 

Sektörün büyük bölümünde, düşük doğalgaz fiyatlarının enerji sektörüne olumlu olacağı gibi yanlış bir algı olduğunu belirten Dildar Edin, "Doğalgaz santralleri hala yılın yüzde 80-85'lik döneminde piyasadaki fiyatları belirliyor. Doğalgaz fiyatlarının düşmesi, zaten düşük olan elektrik fiyatlarının daha da düşmesine neden olacak. Bu da doğalgaz santralleri dahil sektöre yatırım yapan oyuncular açısından bir risk oluşturuyor. Dolayısıyla doğalgaz maliyetlerinin düşmesi, doğalgaz santrallerinin finansmanını daha da zorlaştıracak" diye konuştu. 

Edin, Türkiye'nin enerjisinin yüzde 70'ini özel kuruluşların ürettiği, elektrik dağıtımının tamamen özel şirketler tarafından yapıldığı, devletten maddi desteğe ihtiyacı olmadan kendi ayakları üzerinde durabilen, son derece dinamik bir enerji sektörüne sahip olduğunu söyledi.  

Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin, yatırımcıların ilgisinin yüksek olacağı HES portföyünün de bir an önce özelleştirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 

Tüketici tüketmiyor, tükeniyor 2 bin 667 projeye 2,2 trilyon lira yatırım A Milli Erkek Basketbol Takımı finale kaldı Erdoğan'dan İstanbul Sözleşmesi açıklaması: Hiçbir anlamı yok Adalet Bakanı Tunç'tan kadına şiddete karşı 'sıfır tolerans' mesajı