Uzmanlar cari açık rakamlarını yorumladı
9 aylık cari açık 40 milyar dolara dayandı, uzmanlar açıklanan rakamları değerlendirdi.
Abone olİSTANBUL - Eylülde 3 milyar dolar açık vermesi beklenen cari işlemler dengesi, 2.7 milyar dolar açık verdi. Döviz açığı Ocak-Eylül'de 39.3 milyar dolar oldu.
Cari açıkta düşüş, ekonomideki yumuşak iniş süreci ve dış ticaret dengesindeki dengelenme etkisiyle devam ediyor.
Uzmanlar bugün açıklanan rakamları değerlendirdi.
Döviz rezervleri güçlenecek
[PAGE] Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici, cari açığın eylül ayında 2,7 milyar dolar ile piyasa beklentisinin altında gerçekleştiğini kaydetti.
Cari açığın aylık açık beklentileri olan 3,2 milyar doların altında gerçekleşse de geriye doğru revizyonlar nedeniyle 12 aylık toplamın bekledikleri gibi 55,8 milyar dolar yani GSYH'nin yüzde 7'si civarında gerçekleştiğini ifade eden Derici, ''Bu oran geçen ayki yüzde 7,4'e göre önemli bir düşüşe işaret ediyor. İthalatta hızlı bir toparlanma görmediğimiz için bu düşüşün önümüzdeki aylarda da devam etmesini ve yılı yüzde 6,7 civarında bir açıkla bitirmeyi bekliyoruz'' dedi.
Derici şunları kaydetti:
''Finansman tarafında bono piyasasına yabancı girişler sayesinde görülen güçlü portföy yatırımlarına karşın bankaların yurtdışında varlık birikimlerini arttırması geçen seneye göre 5 milyar doların üzerinde bir sermaye çıkışına neden olmuş ve 12 aylık toplam sermaye girişi geçen ayki 61,9 milyar dolardan 57,6 milyar dolar seviyesine gerilemiş durumda.
Halen kısa vadeli girişlere dayalı kırılgan finansman yapısı korunuyor ve önümüzdeki dönemde de not artışı sonrası görülen portföy girişleriyle finansman yapısında bozulmanın devam ettiğini görebiliriz. Burada iki iyi haber, cari açığın önümüzdeki dönemde daralmaya devam ederek finansman ihtiyacının azalması ve de ROK mekanizması sayesinde döviz rezervlerinin güçlenmeye devam edecek olması olabilir.''
"Yıl sonu beklentisi 55 milyar lira"
[PAGE] Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Merkez Bankası'nca açıklanan eylül ayı cari işlemler dengesi verilerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Ekonomideki yavaşlamanın özellikle enerji dışı cari açığa belirgin yansığını görüyoruz. Yıl sonunda enerji dışı cari dengede fazla vermemiz söz konusu olabilir. Önümüzdeki yıl ise bu trendin tersine dönmesini bekliyoruz. Son çeyrekte ekonomide kısmi toparlanma başladığından 2013'ün ilk çeyreğinden itibaren bu kalemde (enerji dışı cari açık) yeniden bir yükseliş söz konusu olabilir" ifadelerini kullandı.
Yıllıklandırılmış net sermaye girişine bakıldığında ağustos ayında belirgin toparlanma olurken, eylülde tekrar düşüş olduğuna işaret eden Altınsaç, şunları ifade etti:
"Türkiye sermayeye dayalı büyüyen bir ekonomi ve net sermaye girişinde hızlanma olmadığı takdirde büyümede belirgin bir toparlanmadan bahsetmek de mümkün olmuyor. Bu rakamın ekim, kasımda özellikle portföy girişi ile beraber yükseldiğini düşünüyoruz. Eylül ayında detaylara baktığımızda portföy bazında oldukça yüksek giriş görüyoruz, yaklaşık 5 milyar dolara yakın. Bunun neredeyse tamamı bono ve eurobonda (sukuk) olan giriş. Hisse senetlerine giriş ise zayıf kalmış gözüküyor. Güçlü fon girişine ragmen, yabancı para banka mevduatlarında yüklü çıkış var (3 milyar dolara yakın). Benzer şekilde net hata noksan kalemi de 2 milyar dolar gibi yüksek gerçekleşmiş."
Riskli seviyelere çıkma olasılığı azaldı
[PAGE] Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, cari işlemeler dengesinde ağustos ayında neredeyse geçtiğimiz 3 yılın en düşük açığının gerçekleştiğini hatırlatarak, "Açıklanan ağustos rakamı ile birlikte yılın ilk 8 ayındaki toplam açık 36 milyar dolar seviyesinin biraz üzerinde gerçekleşmişti" dedi.
Eylül ayında ise 3 milyar dolar civarında bir açık oluşması ve 9 aylık toplam açığın 39 milyar dolar civarına ulaşması beklendiğini kaydeden Doğan, "Açıklanan eylül ayı açığı 2 milyar 697 milyon dolarla beklentilerin biraz altında gerçekleşirken, 9 aylık toplam açık da 39,2 milyar dolar olarak gerçekleşti" dedi.
Cari işlemlerde açıklanan son iki aylık rakamın MB'nin 58,7 milyar dolar olan yılsonu hedefinin altında kalınabileceğini gösterdiğini kaydeden Doğan, şunları belirtti:
"Kurda şu ana kadar sağlanan başarılı yönetimin devam etmesi durumunda, ekonomimizin en zayıf yanı olan cari açık rakamlarında yeniden, geçtiğimiz yıllarda görülen riskli seviyelere çıkma olasılığımızın azaldığını düşünüyoruz. Buna karşın MB'nin faizlerdeki düşüşün, iç talebi kontrolsüz bir şekilde arttırmasına engel olması gerektiği kanaatindeyiz. Aksi takdirde birkaç ay üst üste gelecek olumsuz rakamlar, cari açık yönetiminde sağlanan bu başarıya gölge düşebilir. MB bunu başarabilirse yıllık bazda ortalama büyümemizin yüzde 4-5 civarında seyretmesi durumunda, cari açığın bu yılsonu ve önümüzdeki yıl GSYH'ye oranının yüzde 7'nin çok az üzerinde seyretmesi sağlanabilir. Bu şartlar altında cari açıkta sağlanabilecek iyileşmenin son noktalarına yaklaştığımızı tahmin ediyoruz. Bu nedenle özellikle önümüzdeki yıl rakamlarının bu yılki rakamları tekrar etmesi dahi bir başarı olarak görülebilir."
Beklentilerin altında geldi
[PAGE] İntegral Menkul Değerler Analisti Yeliz Karabulut
İntegral Menkul Değerler Analisti Yeliz Karabulut, 3 milyar dolar artması beklenen cari açığın yine beklentilerin altında gerçekleşerek 2,7 milyar dolar olarak açıklandığını belirterek, "Türkiye'nin cari işlemler hesabı açığı bu yılın dokuz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 21 milyar 185 milyon dolar azalarak 39 milyar 281 milyon dolara geriledi" dedi.
Türkiye'nin yıl sonu cari açık beklentisinin 65 milyar dolar civarında olduğunu, cari açığın yıl sonunda 50 milyar dolar olmasının muhtemel olduğunu belirten Karabulut, "Peki bunun ekonomiye etkileri neler dersek? Ekonomi hızla soğumaya devam ediyor, bunun maliyeti ise reel ekonomiye büyüme açısından negatif olarak yansıması, bu nedenle Türkiye'nin 3. çeyrek büyüme rakamlarının nasıl geleceği merak konusu..." dedi.
Gelecek hafta MB'nin faiz kararlarının açıklanacağını ifade eden Karabulut, şöyle dedi:
"Bakalım MB ekonomi bu kadar soğuduktan sonra ayağını frenden çekecek mi ya da ne kadar çekecek? Diğer bir etki ekonomide büyüme yavaşladıkça işsizlikte artışın olması. Pozitif etkisi ise Türkiye bir süredir not artırımı beklemekte ve derecelendirme kuruluşları tarafından sürekli önümüze 'Evet ekonominiz bu kriz ortamında yumuşak iniş gerçekleştiriyor ama cari açığın yüksek olması nedeniyle dışsal kırılganlıklara açık' demeleri not artırımının önünde en büyük negatif etken olarak görülüyordu" dedi.
Cari açığın beklentilerin üzerinde gerilediğini, incelemelerine göre hiçbir derecelendirme kuruluşunun ya da kurumun bu denli bir gerileme beklemediğini belirten Karabulut, şunları kaydetti:
"Artık Türkiye'nin yatırım yapılabilir seviyesinin önündeki tek engel de kalktığına göre Fitch not artışı sonrasında diğer derecelendirme kuruluşları tarafından da not artımı beklentimizi korumaya devam edeceğiz. S&P'nin de önümüzdeki 3 ay içinde Türkiye değerlendirmesini duyurmasını ve Fitch'i takiben Türkiye'nin yabancı para cinsinden kredi notunu artırmasını beklemekteyiz. Hatırlanırsa, S&P'nin not değişimi sonrasında Türkiye'nin itirazları üzerine kuruluştan yapılan açıklamada 'Pardon, Türkiye analistimiz acemi' açıklaması yapılmıştı. Bu bağlamda, S&P'nin Moody's'ten önce not artırma ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünmekteyiz."