Büyümenin can simidi altın ihracatı oldu

Büyüme hızı, yılın ikinci çeyreğinde yüzde 2.9’la, ilk çeyreğin de altında kaldı ve kriz yılı 2009’un üçüncü döneminden sonraki en düşük düzeye indi.

Abone ol

İlk çeyrek büyüme oranı ise yüzde 3.3’e revize edilirken, ilk altı aylık büyüme de yüzde 3.1 oldu. İthalattaki düşüş ve tartışmalı “altın ihracatı” ile büyüyen net ihracatın ilk yarıda büyüme oranına katkısı 5.2 puan oldu. Net ihracattaki bu katkı olmasaydı ilk yarıda yüzde 2.1 küçülme yaşanacaktı.

Naki BAKIR

ANKARA - Türkiye ekonomisindeki büyüme, tüketim ve yatırım eğiliminin hız kesmesi nedeniyle ikinci çeyrekte daha da yavaşladı. İkinci çeyrek büyüme oranı yüzde 2.9’la ilk çeyreğe göre daha düşük ve beklentilerin de altında çıktı. Çeyreklere göre büyüme oranı, kriz yılı 2009’dan bu yana en düşük düzeye indi.

Daha önce yüzde 3.2 olarak açıklanan ilk çeyrek büyümesi yüzde 3.3 olarak revize edildi. Yılın ilk yarısındaki büyüme oranı yüzde 3.1 olarak gerçekleşti. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), yılın ikinci çeyreğine ilişkin gayri safi yurt içi hasıla (GSYH) gerçekleşmelerini açıkladı. Buna göre üretim yöntemiyle hesaplanan GSYH tahmininde, bu yılın ikinci üç aylık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre cari fiyatlarla milli gelir yüzde10.3’lük artışla 349 milyar 630 milyon; göre sabit fiyatlarla ise yüzde 2.9’luk artışla 28 milyar 838 milyon TL oldu.

Takvim etkisinden arındırılmış sabit fiyatlarla GSYH ise ikinci üç aylık dönemde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,2’lik artış gösterirken, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış GSYH değeri bir önceki döneme göre yüzde 1.8 arttı.

İlk yarıdaki büyüme yüzde 3.1 oldu

Yılın ilk çeyreği için daha önce yüzde 3.2 olarak açıklanan büyüme oranı ise yüzde 3.3 olarak revize edildi. Böylece Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısındaki büyüme oranı yüzde 3.1 düzeyinde oluştu. İlk yarı gerçekleşmesi, bu yıl “yumuşak iniş” senaryosuna göre yılın tümü için öngörülen yüzde 4’lük büyüme hedefinin dahi tutturulmasını zorlaştırdı. Bu hedefin tutması için yılın ikinci yarısında yüzde 5 dolayında olmak üzere daha hızlı büyümesi gerekiyor. Ancak aksine ekonomideki yavaşlama eğiliminin giderek güçlendiği dikkati çekiyor.

Tüketim ve yatırımlardaki düşüşe karşılık, hem ilk hem ikinci çeyrekte ve yılın ilk yarısında büyümenin asıl kaynağını “net ihracat” oluşturdu. Bir yandan ithalattaki düşüş, diğer yandan İran’a petrol karşılığı “altınla ödeme”nin ihracat olarak gösterildiği iddiaları nedeniyle tartışmalı “altın ihracatı” kalemindeki rekor artış sayesinde net ihracatta hızlı bir büyüme yaşandı. Bu da milli gelirdeki büyümenin ana kaynağını oluşturdu. Sabit fiyatlarla TL cinsinden ihracat yılın ilk çeyreğindeki yüzde 11.9’luk artıştan sonra, ikinci çeyrekte de yüzde 19.8 ve ilk altı ayda yüzde 16 arttı. Buna karşılık, aynı bazda ithalat ilk çeyrekte yüzde 3.6, ikincide yüzde 4.8 ve ilk yarıda yüzde 4.8 azaldı.

DÜNYA’nın harcamalar yöntemiyle GSYH verileri ile yaptığı hesaplamaya göre ilk çeyrekte ihracat artışı büyümeye 2.7 puan, ithalattaki düşüş 1.9 puan katkı yaptı, bu alandan gelen toplam katkı 4.6 puan oldu. İkinci çeyrekte 4.6 puanı ihracat, 1.1 puanı da ithalat düşüşünden olmak üzere toplam 5.7 puanlık bir katkı görüldü. İlk altı ay itibariyle net ihracatın büyümeye katkısı 5.2 puan olarak gerçekleşti. Net ihracattaki bu katkı olmasaydı, Türkiye ekonomisi ilk çeyrekte yüzde 1.1, ikinci çeyrekte yüzde 2.8, ilk altı ay itibariyle yüzde 2.1 küçülecekti.

Tüketimde seyir negatife döndü

[PAGE]

Tüketimde seyir negatife döndü

İç talepte daralma eğilimiyle geçen yılın sonlarından itibaren hız kesen tüketim harcamaları bu yıl ikinci çeyrekte düşüşe geçti. Harcamalar yöntemiyle GSYH verilerine göre çeyrekler itibariyle özel tüketim harcamalarındaki değişim 2009’dan bu yana ilk kez “eksi” çıktı. İlk çeyrekte sabit fiyatlara göre sadece yüzde 0.2 artan özel tüketim, ikinci çeyrekte yüzde 0.5 ve ilk yarı itibariyle yüzde 0.2 düşüş gösterdi.

GSYH büyüme oranına ilk çeyrekte sadece 0.1 puan katkı veren özel tüketim harcamaları, ikinci çeyrekte büyümeyi 0.3 puan, ilk altı ay itibariyle de 0.1 puan aşağı çekti.

Devletin nihai tüketiminde ilk çeyrekte yüzde 5.5 olan artış da ikinci çeyrekte yüzde 4.4’e geriledi, ilk yarı itibariyle yüzde 4.9 oldu. Devletin tüketimi büyüme oranına ilk çeyrekte yüzde 0.5 puan, ikinci çeyrekte 0.4 puan, ilk altı ayda0.5 puan katkı verdi.

Hem kamu hem özel yatırımlar geriliyor

Yılın ikinci çeyreğinde hem kamu hem özel sektörün yatırımlarında düşüş eğilimi ivme kazandı. İlk çeyrekte yüzde 2.1 artan kamu yatırımları ikincide ise yüzde 4 ve ilk altı ay itibariyle yüzde 1.5 geriledi. Özel sektör yatırımlarında da ilk çeyrekteki yüzde 1.4’lük artışın ardından, ikincide yüzde 7.9 ve ilk yarı itibariyle yüzde 3.5 düşüş yaşandı. Kamu ve özel sektörün yatırımlarından oluşan gayri safi sabit sermaye oluşumu ile stok değişimi toplandığında genel yatırımlarda ilk çeyrekte yüzde 7.3, ikinci çeyrekte yüzde 10 ve ilk yarıda yüzde 10 düşüş yaşandığı belirlendi. Yatırımlardaki düşüş GSYH büyüme oranını ilk çeyrekte 1.9 puan, ikinci çeyrekte 2.9 puan, ilk yarıda 2.4 puan aşağı çekti.

Temel sektörlerde daralma eğilimi sürdü

İkinci çeyrekte temel sektörlerden özellikle inşaat, tarım, enerji ve ulaştırmada daralma eğiliminin sürdüğü gözlendi. İnşaatta ilk çeyrekte yüzde 2.7 olan büyüme ikinci çeyrekte yüzde 0.4’e düştü. Tarımın ilk çeyrekte yüzde 5.4 olan büyüme oranı, ikincide yüzde 3.5’e, elektrik gaz, su sektörünün büyümesi de yüzde 8.4’ten yüzde 6.1’e geriledi.

İlk çeyrekte yüzde 5.1 büyüyen ulaştırma, depolama, haberleşme sektörü ikinci çeyrekte yüzde 3.9’luk bir büyüme kaydetti. Buna karşılık imalat sanayindeki büyüme yüzde 2.8’den yüzde 3.4’e yükseldi. Yılın ilk yarısı itibariyle temel sektörler içinde en hızlı büyümeyi yüzde 7.1’le, elektrik, gaz, su elde etti. Bu sektörü yüzde 7 ile gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri, yüzde 61’le ev içi personel çalıştıran hane halkları izledi. İlk yarı büyüme oranı, sağlık ve eğitim ile ulaştırma, depolama, haberleşmede yüzde 4.5, balıkçılık ile tarımda yüzde 4.2, mali aracı kuruluş faaliyetlerinde yüzde 4, kamu yönetimi ve savunma, zorunlu sosyal güvenlikte yüzde 3.7, oteller ve lokantalarda yüzde 3.3, imalat sanayiinde yüzde 3.1, konut sahipliğinde yüzde 1.7, inşaatta yüzde 1.5, madencilikte yüzde 1.4 oldu.

Özellikle stratejik sektörler arasında yer alan toptan ve perakende ticarette geçen yılın ilk yarısında yaşanan yüzde 15.8’lik büyümenin bu yıl aynı dönemde yüzde 0.9’a, inşaat sektöründe de aynı dönemlere göre yüzde 14.2’den yüzde 1.5’e inmesi ekonomideki küçülme eğilimi açısından önemli bir gösterge niteliği taşıyor. Benzer biçimde imalat sanayiinde ilk altı aylık dönemlere göre büyüme oranının yüzde 12’den yüzde 3.1’e, ulaştırma, depolama ve haberleşmede yüzde 12.4’ten yüzde 4.5’e indiği dikkati çekiyor.

2011 büyüme oranlarında revizyon

[PAGE]

2011 büyüme oranlarında revizyon

Bu arada 2011’in dört çeyreği ile 2012’nin ilk çeyreğine ilişkin büyüme oranlarında revizyona gidildi. Çeyrekler bazında yapılan revizyon sonucunda yıllık büyüme oranı değişmedi. Revize verilere göre 2011 yılı GSYH değeri cari fiyatlarla yüzde 18,1’lik artışla 1 trilyon 298 milyar 062 Milyon TL, sabit fiyatlarla yüzde 8,5’lik artışla 114 milyar 889 milyon TL oldu. Daha önce 10 bin 444 dolar olarak açıklanan kişi başına milli gelir ise 10 bin 469 dolara revize edildi.

[PAGE]

[PAGE]

[PAGE]

Dolar/TL'den günün ilk rakamları Emekli maaş farkları yarın ödenecek İsrail hapishaneleri "işkence kampına" dönüştü 81 ilde 4 bin 517 firari yakalandı ABD yargısından Google'a kötü haber