Besilik hayvanda ithalat, Bayram'dan sonra
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Mustafa Kayhan, besilik hayvan ithalatına izin verilmesine yönelik kararın Kurban Bayramı’ndan sonra yürürlükte olacağını, amacın atıl kapasiteyi doldurmak olduğunu söyledi
Abone olANKARA - Basın mensuplarıyla bir araya gelen Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Hayvancılık Genel Müdürü Mustafa Kayhan, DÜNYA'nın önceki gün detaylarını yazdığı besilik hayvan ithalatı ile hayvancılık sektörünün son durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de 2002’de 9 milyon 924 bin baş olan sığır varlığının 2013’te yüzde 46.4’lük artışla 14 milyon 532 bine yükseldiğini söyleyen Kayhan, 2002’de 31 milyon 359 bin olan küçükbaş hayvan varlığının ise 2013’te yüzde 21.9’luk artışla 38 milyon 509 bine çıktığını kaydetti. Kayhan, 2013’te 1 milyon 396 bin dolarlık ihracatın yanında 560 milyon dolarlık ithalat yapıldığını ve 836 bin dolarlık ihracat lehine denge olduğunu vurgulayarak “İthalata dayalı bir durum söz konusu değil” dedi.
Kırmızı et üretimi yüzde 137 arttı 996 bin tona yükseldi
Kayhan, son 10 yıl içerisinde kırmızı et üretiminin yüzde 137’lik artışla, 996 bin tona yükseldiğini kaydetti. Hayvansal üretimi geliştirmek için destek bütçesini arttırdıklarını kaydeden Kayhan, bugün tarımsal desteğin 10 milyona, hayvancılık desteklerinin ise 3 milyona yakın olduğunu ifade etti. Kayhan, 2013’te hayvan başına 300 TL olan destek miktarının besicinin bu yıl iyi para kazanması nedeniyle bu yıl 200 TL olduğunu belirtti. Bu yılki hayvan sayısının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 53.67 artış gösterdiğini ifade eden Kayhan, bu yılın ikinci döneminde besideki hayvan mevcudunun 1 milyon 712 bin, besiye alınacak hayvan sayısının 917 bin, besi kapasitenin ise 4 milyon olduğunu belirtti.
“Amaç kapasiteyi doldurmak”
Besi işletmelerinde doluluk oranının arzu edilen seviyede olmadığını vurgulayan Kayhan, “Mevcut atıl kapasiteyi doldurmak, ilave istihdam yaratmak ve komşu olduğumuz coğrafyaya ihracat potansiyeline erişimi sağlamak amacıyla ülkemizde yeterli arzı olmayan etçi ve kombine ırk veya bunların melezi genç besi danası ithalatına karar verildi” dedi. Bu noktada pirinç örneğini veren Kayhan, uygulanan aynı strateji ile çeltik üretiminin 360 bin tondan 900 bin tona yükseldiğini belirtti. “Bu içerideki üretimi arttıracak mahiyette bir ithalat. Bu tedbir açıkla alakalı bir tedbir değil, kapasiteyi doldurmaya yönelik bir tedbir” diyen Kayhan, ithal edilecek besilik sığırların etçi ve kombine ırkların saf ve melez erkekleri olacağını belirterek, “Sütçü ırklar ile bunların melezleri alınmayacaktır” dedi. Hayvanların her birinin yaşının 12 aydan küçük olacağı ve ağırlığının 300 kilogramdan az olacağını dile getiren Kayhan, sağlık şartlarının ise kendileri tarafından belirleneceğini belirtti. Kayhan, işletmecinin, kapasitenin en az yüzde 60’ı iç piyasadan olması şartıyla kalan yüzde 40 için ithalat talebinde bulunabileceğini ve bu şartı taşımayanlara ithalat izni verilmeyeceğini bildirdi.
“Kurban Bayramı öncesi ithalata izin vermiyoruz”
Kayhan, “Bu kısa ve orta vadeli bir plandır. Kurban Bayramı öncesi ithalata izin vermiyoruz. Şu anki potansiyelimizin muhtemel talebin üzerinde olduğunu biliyoruz. Geçen sene de Kurban Bayramı öncesinde ithalata izin verilmedi” dedi.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kayhan, besilik hayvan ithalatına ilişkin kararın Kurban Bayramı’ndan sonra yürürlüğe gireceğini söyledi. Son dönemde Rusya’nın Türkiye’den bazı gıda ürünlerinin alımına yönelik talebinin küçükbaş hayvan için de söz konusu olup olamayacağına ilişkin soru için Kayhan, “Arzımız fazla, talep olursa ihracat yapılabilir. Özellikle İslam coğrafyası için böyle bir talep geldiğini biliyorum, Rusya henüz küçükbaş hayvan talebinde bulunmadı. Körfez ülkelerinden talep geldi, sektörler görüşüyor. Bir miktar ihracatımız olacak” dedi.
Fiyatların maliyetin altına düşmesini istemeyiz
Karkas ette fiyatları etkileyen birçok faktör olduğunu belirten Kayhan, karkas etin kilogram maliyetinin 17.70 TL olduğunu ve 19.5 liraya satıldığını ve bunun üzeri bir rakamın tüketici ve üretici açısından riskli olduğunu, sürdürülebilir olması için bu fiyatın tolerans aralığında yer alması gerektiğini söyledi. Kayhan, bu fiyatın şekillenmesinde aracıların, toptancıların da etkili olduğunu, bu yapının doğru olmadığını vurgulayarak, “Bizim stratejimiz net. Üretim maliyetinin altına düşürdüğünüz zaman üretimi yok edersiniz. Spekülatif bir artış varsa müdahale doğrudur. Girdiden kaynaklı bir fiyat artışı varsa yöntem şudur. Girdi maliyetlerini azaltıp üretimi artıracaksınız. Biz hiçbir zaman karkas et fiyatlarının maliyet altına düşmesini arzu etmeyiz. Bu tedbirin amacı da fiyatı baskılamaktan ziyade üretimi artırmaktır” dedi