'Gerçekçi senaryoda % 4.3 olumluda % 6.1 büyürüz'

Abone ol
İSTANBUL - TÜSİAD Başkanı olarak ilk toplantısına katılan Muharrem Yılmaz, iyimser tahminlerle 2013'te Türkiye'nin yüzde 6.1 büyümesini beklediklerini açıkladı. Yılmaz, TÜSİAD olarak gerçekleşmesi daha muhtemel olan temel senaryoda ise Türkiye'nin yüzde 4.3 büyümesini tahmin ettiklerini belirtti.
Yılmaz, Koç Üniversitesi, TÜSİAD Ekonomik Araştırma Forumu (EAF) ve Dünya Bankası'nın düzenlediği Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler" raporunun da tanıtıldığı "Küresel Ekonomik Beklentiler: Orta Vadede Büyümeyi Sağlamak" başlıklı konferansta konuştu. 
 
"Sorunun temelinde siyaset yer alıyor"
Yılmaz, ekonomi gündemlerinin başında Avrupa Birliği'nde bir türlü kalıcı bir çözüme kavuşturulamayan borç krizi sorunu geldiğini ifade ederken, konunun artık ekonomik boyutları çoktan aşıp, siyasi ve idari kapasiteye ilişkin bir hal aldığı tespitin bulundu. Bu sorunun sadece Euro Bölgesi'nin değil tüm AB'nin sorunu olduğunu belirten Yılmaz, birliğin yapısal sorunlarının krizin ve çözümsüzlüğün sebebi olduğunu vurguladı. ABD'nin ise siyasi ve mali birliği olmasına rağmen ekonomik konuların siyasete indirgenmesi dolayısıyla büyük bir risk yaşadığını ifade eden Yılmaz, "Esasen, başta ekonomik gibi görünen sorunların da özünde hep siyaset var. Ancak deniz çekilip karar alma süreçlerinin aksaklıkları ortaya çıkıncaya kadar, açık bir şekilde sorun teşhis edilemiyor" dedi. Bu iki büyük ekonominin yaşadığı hareketli dönemlerin Türkiye gibi küresel büyümenin yükünü omuzlayan gelişmekte olan ekonomilerin performansını olumsuz etkilediğini aktaran Yılmaz, "Gelişmekte olan ekonomiler büyüme performanslarını kaybederken, dünya ticareti duraklama, varlık fiyatları da gerileme sürecine girdi. Belki emtia ve enerji fiyatlarındaki duraklama gelişmekte olan ekonomilere kısa bir süre rekabet gücü sağladı ama elbette bunun uzun vadede geçerliliğini koruması mümkün değildir" dedi.
 
"Yeni krizlere karşı cephane biriktirmeliyiz"
Yılmaz, son yıllarda yaşanan belirsiz ve değişken bir ortamda Türkiye gibi gelişmekte olan ekonomilerin, temkinli makro politikalara ve krizlere karşı temel alanlarda güçlü tamponlar tesis etmeye ihtiyaçları olduğunu vurgulayarak, şu tespitlerde bulundu: "Güçlü tamponlar tesis edilmesine ihtiyaç olan bu temel alanların başında, kamu maliyesi, para politikası ve sosyal politikalar geliyor. Kriz sürecinde bu alanlarda harcanan cephanenin yeniden biriktirilmesi ve olası küresel risklere karşı dikkatle harcanması gerekiyor. Özellikle, gelişmiş ülkelerin potansiyel büyümelerinin altında kalmaları durumunda, ekonomilerini rölantinin üzerinde, ısınma noktasının da altında kalmak üzere incelikli şekilde yönetmeleri şart. Tabii buradaki potansiyel büyüme, uzun dönem potansiyel büyümesi, yoksa, son birkaç yıldır rekor kırdıran büyüme oranlarına dayalı bir potansiyel hesabı değil. Ayrıca, bu incelikli makroekonomik yönetim sürecinde, TÜSİAD olarak hep vurguladığımız gibi, köklü ve cesur bir yapısal reform programı uygulamasını disiplinli bir şekilde uygulamaya koymak zorundalar. Çünkü, talebin yönetiminin, yapısal reformlar olmadan potansiyel büyümeyi yukarı çekmesi mümkün değil."
JTI sigara grubuna zam geldi! En ucuzu kaç lira? Instagram erişim engeli ne zaman kalkacak? İşte son durum... ABD yargısından Google'a kötü haber Elon Musk, OpenAI kurucularına yeniden dava açtı İnşaatta durgunluk devam ediyor, sektör destek bekliyor