'Yeni denklem arayışları için zamanımız yok'
Negatif Faiz Politikaları Toplantısı'nda konuşan Bahadır Kaleağası, reformlar ile güçlendirilmiş bir ekonomiye ihtiyaç olduğunu ve yeni denklem arayışları için zamanın olmadığını söyledi.
Abone olTürk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Uluslararası Koordinatörü ve Avrupa Birliği (AB) Temsilcisi Bahadır Kaleağası, iş dünyası olarak, kurumların bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğünün perçinlenmesi gereken ve yapısal reformlar ile rekabet gücünü artırmış, eğitim reformu ile nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamış, dijital dünyayla entegre olmuş bir ekonomiye ihtiyaçları olduğunu bildirdi.
Kaleağası, Koç Üniversitesi ve TÜSİAD iş birliğiyle oluşturulan Ekonomik Araştırma Forumu'nun (EAF) düzenlediği Negatif Faiz Politikaları Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'deki mali disiplin ve bütçe açığının Maastricht kriterleri çerçevesinde kalmaya devam etmesi gerektiğini belirtti.
Kaleağası, "Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler yeni küresel ortam ve olağanüstü politikalarından elbette etkileniyor. Türkiye'nin güçlü mali disiplin ve iyi denetlenen güçlü bankacılık sistemine sahip olması, gelişmiş ülkelerde negatif faiz nedeniyle yüksek getiri sağlayamayan uluslararası yatırımcıların Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere ilgisini canlı tutmakta" diye konuştu.
Global finans politikalarının kur ve piyasalarda yarattığı dalgalanmalarla özel sektör borçluluğunun yabancı yatırımcının yatırım yapma isteğini azalttığını ifade eden Kaleağası, şunları kaydetti:
"Olumsuz etkilenen yatırımlar ve ihracatın büyümeye eskisi kadar katkı vermiyor olması, Türkiye ekonomisinin potansiyelinin altında büyümesinin önemli nedenlerinden. Negatif faiz uygulayan merkez bankalarının amaçlarından biri iç talebi canlandırarak büyüme oranında artış sağlamak ve enflasyonu artırmak… Ülkemizde ise yüksek enflasyon hala önemli bir sorun. Büyüme de zaten ağırlıklı olarak iç taleple destekleniyor. Zaman zaman 'dünyada faizler düşük hatta negatifken neden Türkiye'de yüksek' sorusunun sorulduğunu duyuyoruz. Para politikalarını karşılaştırırken ekonomik yapılarındaki farkların gözden kaçırılmaması gerekiyor. Ayrıca, bir ülkenin kalkınmasının sadece para politikasıyla sağlanmamasının mümkün olmadığı da ortadadır."
"Yeni denklem arayışları için zamanımız yok"
Bahadır Kaleağası, TÜSİAD olarak yapısal reformların önemine dikkati çekmeye çalıştıklarını, dijital ekonomiye geçişin süratle sağlanması gerektiğini belirterek, dijital ekonomiye geçişten kopuk ele alınan faiz politikaları ve büyüme tartışmalarının akılcı bir yaklaşım olmayacağını savundu.
Türkiye ekonomisindeki gelişimin devamı için partnerlerin önemine işaret eden Kaleağası, şöyle devam etti:
"İş dünyası olarak, kurumların bağımsızlığı ile hukukun üstünlüğünün perçinlenmesi gereken ve yapısal reformlar ile rekabet gücünü artırmış, eğitim reformu ile nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamış, dijital dünyayla entegre olmuş bir ekonomiye ihtiyacımız var. Bütün bunların şimdiye kadar Türkiye’deki denkleminde, kurgusunda, AB ile ilişkilerimizdeki rolü tekrardan daha enerjik daha aktif hale getirmezsek tüm bu denklem bozulur. Yeni denklem arayışları içinse zamanımız olmadığı şüphesiz."
"Merkez Bankaları sürekli politikaları gevşetmeye çalışıyor"
Dünya Bankası Kıdemli Ekonomisti Marc Stocker da negatif faiz oranlarının ekonomiler için çeşitli faydaları bulunduğunu ifade ederek, "Negatif faizin faydaları var ve bu faydalar maliyetin üstünde ama zaman içerisinde sağlıklı biçimde dengelenmesi gerekiyor. Faiz politikaları ne kadar negatif kalırsa olumsuz etkileri o kadar çok ortaya çıkabiliyor. Merkez bankaları günümüzde arayışlarını sürdürüyor. Sürekli politikaları gevşetmeye, mali sektör üzerindeki olumsuz etkilerini sınırlamaya çalışıyorlar." şeklinde konuştu.
Stocker, düşük faiz oranlarının Batı'da devam etmesi ve kamuoyundaki olumsuz algılamaların mutlaka yakından izlenmesi gerektiğini vurguladı.
İş Yatırım Uluslararası Piyasalar Müdürü Şant Manukyan ise negatif faiz politikalarının sonsuza kadar süremeyeceğini, bir noktada sona ereceğini söyledi.