Yedinci Rekabet Mektubunda tema medya oldu
Rekabet Kurumu Başkanı, medyayı rekabete katkıya çağırdı
Abone olANKARA(DÜNYA) - Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, medyanın bilgi ve farkındalık yaratma yeteneği yanında, toplumun her kesimini etkileme gücü bulunması nedeniyle, bütüncül bir yaklaşımı oluşturmaktaki en önemli araç olduğunu belirtti. Rekabet Kurumu Başkanı tarafından, her yıl yayınlanan ve rekabet konusunda kamuoyu bilinci ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen Rekabet Mektubu’nun yedincisi Başkan Nurettin Kaldırımcı imzasıyla yayımlandı. Mektubun sunuş bölümünde, ilk iki mektubun ardından, toplumun çeşitli kesimlerini odak seçen ve rekabet açısından bu kesime yönelik mesajların verildiği mektuplar yazılmaya başlandığını hatırlatan Nurettin Kaldırımcı medyanın her alanda dönüşümü içeren “bütüncül bir yaklaşım için medya desteğinin gerekli” olduğunu kaydetti.
“Modern toplum, medya toplumudur” diyen Kaldırımcı, demokratik bir düzenin vazgeçilmez unsurunun özgür medya olduğunu hatırlattı. Bu nedenle, 2015 Rekabet Mektubu’nun başlığını “medyanın rekabet kültürünün geliştirilmesindeki rolü” olarak belirlediklerini belirten Kaldırımcı, “Mektubumuzun, yalnızca kurumsal görüşlerimizin aktarıldığı bir metin olarak değil, siz değerli medya mensupları ile işbirliğimizin derinleştirilmesine, değerli eleştiri ve tavsiyelerinizin alınmasına dönük bir davet olarak değerlendirilmesini temenni etmekteyim” ifadesini kullandı.
Bütüncül yaklaşım için medya desteği gerekli
Rekabetin bütün toplumun gelişmesinde en önemli araçlardan biri olduğu vurgulanan mektupta, medyanın rekabet kültürünün yayılmasındaki en önemli araçlardan biri olduğu vurgulandı.
Adil ve rekabetçi bir ekonomik düzenin korunmasında tek başına bir kamu kurumunun yeterli gücü olmayacağı belirtilen mektupta, Rekabet Kurumu’nun başarısının siyasi irade, hükümetler yanında toplumun desteğine bağlı olduğu anlatıldı. “Medya kuruluşlarımız, rekabeti içselleştirdikleri ölçüde kamusal politikaları rekabetçi bir perspektiften eleştirecek ve bir bakıma denetleyecek, aynı zamanda rekabet kültürünün geniş kitlelere yayılmasına da aracılık edebileceklerdir” denilen mektupta, medyanın başka hiçbir sektörde bulunmayan güçlere sahip olduğu anlatıldı.
Medyanın, iktidar ya da muhalefet siyasi partileri, idareyi, sivil toplum örgütlerini, iş dünyasının karar alıcılarını etkileme gücü bulunduğu belirtilen mektupta, “Kitlesel iletişimin, ekonomik özgürlükleri genişleten, daha liberal ve rekabetçi piyasaların oluşumuna katkı sağlayan ekonomik ve sosyal reformların hayata geçirilmesinde yadsınamaz bir rolü söz konusudur” denildi.
Stratejik ortak
Medyanın, Rekabet Kurumu’nun paydaştan öteye stratejik ortağı olduğu belirtilen mektupta, 6 maddede, bu öneme ilişkin görüşler vurgulandı. Medyanın sağladığı haber ve bilgi akışı ile rekabetin (rekabet kültürünün) toplumsal bir değer olduğu belirtilen mektupta, kritik öneme sahip adil rekabetin korunmasında, bilgi verme yanında caydırıcılık yönünde de medyanın etkin rol oynayabileceği vurgulandı.
Sosyal alanın her noktasına medyanın erişme imkanı bulunduğu belirtilen mektupta, çocuklardan iş dünyasına kadar bu erişim gücünün güçlü bir alan oluşturduğu anlatıldı.
Başta tüketicilerin korunması olmak üzere günlük hayatta rekabetin korunmasına dair farkındalık ve kamuoyu oluşturulmasında haberlerin en önemli araçlardan biri olduğunun altı çizildi. Rekabet Kurulu’nun kararlarının kamuoyuna duyurulması ve bu yolla rekabet kültürünün yerleşmesi için haberlerin önemli yer tuttuğu anlatıldı.
Medyanın, girişimcilerin ve bu kişilerin meslek örgütlerinin karar süreçlerini etkilemek gücüne sahip olduğu belirtilen 2015 Rekabet Mektubunda, “Kurumsal tecrübemiz Kurum’un yürüttüğü inceleme ve soruşturmaların önemli bir bölümünde, ilgili işletmelerin rekabet kurallarını ihlal ettiklerinin farkında olmadıklarını göstermektedir” denildi. Mektupta, bu olgu dikkate alınarak medya yoluyla başta KOBİ’ler olmak üzere girişimlere bilgi verilmesinin mümkün olduğu anlatıldı.
Medyanın rekabet ihlallerinin tespitinde önemli bir bilgi kaynağı olduğu belirtilen Mektupta, “Bu yönüyle medyada çıkan haberlerin bu tür incelemelere dayanak teşkil etmesi mümkündür. Medyanın bir bilgi kaynağı olarak rolü, belirli pazarlardaki rekabet sorunlarının ya da Kurum’a bildirilmesi gerektiği halde bildirilmemiş birleşme ve devralma işlemlerinin Kurum tarafından tespiti ile sınırlı değildir. Medya aynı zamanda işletmelerin ve vatandaşların bir bilgi kaynağı olarak, Kurumumuza yapılacak olası şikâyetleri ve başvuruları yönlendirici bir etkiye sahiptir” denildi.
2015 Rekabet Mektubunda, medya temalı mektubun aynı zamanda bir işbirliği çağrısı niteliği taşıdığı belirtilerek, köşe yazarları, genel yayın yönetmenleri ve haber müdürleri rekabet haberlerine yer vermeye çağırıldı.