Yanık, çürük ve dibi tutmuş...

Organikte iş çürük-kurtlu elma peşinde koşmaya kadar geldi. İnsanlar çarşıda, pazarda hiçbir yeri düzgün olmayan, çirkin bir biçim almış eciş, bücüş sebzeleri-meyveleri özellikle seçiyorlar. Meselâ kurtlu elmaları alıyorlar.

Abone ol

KEZBAN KARABOĞA

Bir tekstil şirketinin "Güzellik, ayrıntılarda gizlidir" sloganını hatırlıyorum. 'Ayrıntı' öğesine vurgu yapıyordu. Bu cümleyi zamanında epey aklıma takmıştım. Bana, çoğu kimsenin göremediği, farkına varamadığı unsurların işin özü olabileceğini düşündürtmüştü. Belki bir pile, olmadık bir renk giysiye tamamen farklı anlamlar katabilirdi. Yani güzellik bir 'ayrıntı' şeklinde bir yerlerde gizliydi. Onu açığa çıkaracak olan ise kişinin ta kendisiydi. Demek ki bir ayrıntı, hata, kusur bütünü tamamen güzelleştirebilirdi. İnsanların yüzlerindeki, bedenlerindeki asimetrik noktaların mesela kocaman ellerin, çok büyük bir burnun insana kendine has bir görüntü yaratmadığını kim söyleyebilir? Aynı yanık dondurma, çürük elma ya da dibi tutmuş kazandibi gibi değil mi? Şimdilerde böyle yanık, çürük ya da dibi tutmuş besinlere büyük ilgi var. Patates daha lezzetli olsun diye kaynatırken dibini 'bilerek' tutturanları biliyorum. İnsanlar çarşıda, pazarda hiçbir yeri düzgün olmayan, çirkin bir biçim almış eciş, bücüş sebze-meyveleri özellikle seçiyorlar. Mesela kurtlu elmaları ya da kurtlanabilme özelliği olan elmaları alıyorlar. Tüm bu durumlarda kritik nokta şu: İşin lezzetini bir hata-kusur ya da eksiklik veriyor. Örneğin yanık yoğurt tarifi için internette kısa bir araştırma yaptım. Bakın, yanık yoğurda tat katan durum, sütün ocakta biraz fazlaca kaynatıp dibinin tutmasını sağlamak. Yani hata olarak görebileceğimiz bir işlem yani sütün dibini tutturmak yoğurda lezzetini veriyor. Süt mayalanıyor ve yanık kokulu yoğurt elde ediliyor.

Eksik olanın tadı ya da hikâyesi

Lafı şuna getireceğim: Ne işin sağlık boyutunda ne de gerçek hayatta tek düze-birbirinin aynı işler ilgi görmüyor. Bugün birbirinin aynı, belki onlarca şubesi olan zincir restoranlarda yediğiniz hangi yemek aklınızda? Yani yiyeceğiniz yemeğin de hayatın da bir 'hikâyesi' olmalı. Elbette, hiçbir hikâye hatasız- kusursuz-eksiksiz değildir. Aynı yemeklerde olduğu gibi meseleye- hayata tadını tüm o yanık-ekşi- dibi tutmuşluklar veriyor. Diğer türlüsü emin olur çok 'tatsız' olurdu.

Bu arada son olarak haydi itiraf edeyim, benim de patatesin dibini bilerek tutturmuşluğum vardır, zira yanık patates gerçekten çok lezzetli oluyor.

Ne diyelim, lezzetli hafta sonları…

NOT: Şu uyarıyı yapmadan da edemeyeceğim. Çarık, çürük-kurtlu elma peşinde koşarken sebze-meyve hallerinden çürük malı toplayıp organik diye 5 katı fiyatına satan uyanık girişimcilere karşı dikkatli olun. Hayatta da öyle …

İŞİN ÖZÜ NEDİR?

1- Organik tarımda genetik yapısı ile oynanmış GDO'lu tohum, bitki ve ürün kullanılamaz.

2- Organik ürünlerin sertifikalı olması zorunludur. Ürünlerde Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın logosu aranmalıdır.

3- Ürün üzerindeki etikette var olması gereken bu bilgileri kontrol ederek, alacağınız ürünün organik olup olmadığını anlamak mümkündür.

4- Organik ürün etiketi üzerinde; yetkilendirilmiş kuruluşun adı, kod numarası, sertifika numarası, logosu ve organik ürün logosu olmalıdır.

Bahçeli'den son dakika Ahmet Türk açıklaması Elon Musk: İngiltere zalim bir polis devleti İstanbul Eğitim Araştırma Hastanesi'nde yangın Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı Tüketici tüketmiyor, tükeniyor